Beyin ameliyatımdan sonra, beynimin bir parçası eksikti, ve ben bununla başa çıkmak zorundaydım. | TED | بعد جراحتي العصبية جزء من الدماغ أَزيل ووجب علي التعامل مع ذلك |
Garaj yolunda Skipper'i ezdiğim gün... ve onu arkada bahçeye gömdüm, | Open Subtitles | اليوم الذي عدنا من التزلج ووجب علي دفن الحمامه في الساحه الخلفيه من المنزل |
Bir mayının üzerine basmış ve onu sökmek durumunda kalmış. | Open Subtitles | قائلاً : لقد دست على لغم ووجب عليّ تفكيكه |
Onun harika cildini, yuvarlak kıçını ve düz karnını hissetmeliydin. | Open Subtitles | ووجب عليك أن تتحسس ملمس جلدها المثالي ومؤخرتها الدائرية وبطنها المسطّح |
O şey için bir hafta uğraşmıştım ve her şeyi en baştan yapmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | قضيتُ أسبوعاً على ذلك الشيء ووجب عليَّ إعادة الكتابة من البداية |
ve bu mesajin, bütün Alman Fransa'sinda savasan ve aci çeken Alman askerlerine ulasmasi istenir. | Open Subtitles | ووجب ايصال هذه الرساله الى جميع الجنود الالمان المقاتلين الذين كانوا يعانون على جميع الجبهات الالمانيه |
Aklından ne geçiyordu yahu? Her şey ne güzel yolundaydı ve sen babamı düğüne davet etmeye karar verdin öyle mi? Sorun etmeyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | كل شيء كان يسير على مايرام ووجب عليك ان تخبريها بقدوم ابي الى الزفاف؟ انت اخبرتني انها لاتمانع |
Bu konuda hislerin var ve ben sana güvenmeliydim. | Open Subtitles | أعترف ببراعتك حيال ذلك، ووجب أن أثق فيك. |
Onlara karşı koyduğunu ve bu yüzden seni öldürüp cesedini attığımı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أقول لهم بأنك قاومت ووجب علي قتلك ورميت جثتك |
Yüzünüze dokunamazsınız -- Kişisel bir sağlık ve hijyen seviyesi geliştirmelisiniz. | TED | ولا يمكنك لمس وجهك -- ووجب عليك الحفاظ على مستوى شخصي من الصحة والنظافة. |
Luthor Ş.'deki asansörde sıkışmıştık ve kablo koptu ve durdurmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كنا محجوزين في المصعد في شركة "لوثر كورب" و الكابل تعطل ووجب علي إيقافه |
Ama sağlam bir futbolcuydun ve gitmen gerekiyordu. | Open Subtitles | لكن... لقد كنت لاعب كرة قدم عظيم ووجب عليك أن ترحل |
Birleşme gerçekleşiyordu ve bunu durdurmak zorundaydım. | Open Subtitles | ذلك الدمج كان يحدث ووجب علي إيقافه |
Moskova'dan gelen paralar suyunu çekti ve ELT başka para kaynağı bulmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | جف المال مِنْ (موسكو) ـ ـ ـ ـ ـ ـ ووجب على مجموعة (إي إل تي) إيجاد طريق جديد لدَعْم أنفسهم |
Palmgren ile konuştum ve Teleborian'la ilgili kısım ile çocuk psikiyatri hastanesinde kapalı kalmanı anlıyorum. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع (بالمغرين) (وأفهمالجزءالخاصبـِ (تيلابوريان، ووجب أن يُقفل علينا في جناح الصحة النفسية للأطفال |
Walden beni şutladı, arabam su kaynattı ve buraya kadar otostop çekmek durumunda kaldım! | Open Subtitles | (والدن) طردني من المنزل، سيّارتي تعطلت، ووجب علي أن أسافر مُتطفلاً لأصل إلى هُنا. |
Çünkü ben de işimi yapıyorum ve bunu, senin ağzından duymam gerekiyordu. | Open Subtitles | - لأنّي أؤدّي عملي ... ووجب عليّ سماع ذلك منكَ |
Ben de salmak zorunda kaldım. Tanık koruma gibi bir seçeneği yoktu. | Open Subtitles | رفضت صفقته ووجب أن أجبره عليها لم يكن برنامج حماية الشهود احتمالاً وارداً |