Tek yapmam gereken parmaklarımı sıkmak ve sonrasında arkadaşın ölür. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو الضغط على أصابعي، ويموت صديقك. |
Hangi ev sahibi konuk çağırıp ölür? | Open Subtitles | ما طبيعة هذا المضيف الذي يدعوك بأيام العطل ويموت فيها |
her gün, yeterince organ bulamadığımız için pek çok hasta ölüyor. | TED | ويموت المرضى يومياً لأنه لا يوجد لدينا ما يكفي من الأعضاء لتغطي الحاجة. |
Sizin gibi bir adam zavallı, hasta, ölmek üzere ve yardıma ihtiyacı olan birisini geri çevirmez.. | Open Subtitles | رجل مثلك لن يرفض مساعدة رجل فقير ومريض ويموت |
Ve sonunda o kadar büyüyecek ki, donacak ve ölecek... ve yapacağımız hiçbir şeyin önemi olmayacak. | Open Subtitles | وفى النهاية سينمو ومن ثم سيتجمد ويموت ومن ثم لا شيء نفعله قد يفرق |
- İtalyancada "Napoli'yi gör ve öl." demek. | Open Subtitles | انظر نابولي ويموت باللغة الإيطالية. |
Bakın, ev ve okulların yanıp kül olmasını ya da çocukların ölmesini istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب أن تحترق المنازل والمدارس ويموت الأطفال |
O lanet olası fundalıkta adamlarıyla birlikte kalıp öleceğini sana söylemiş. | Open Subtitles | قال لك أن سيقف ويموت مع رجاله في ذلك المستنقع الدموي |
Juliet'nin yanında ölür, sonra Juliet uyanır ve onun öldüğünü görür. | Open Subtitles | ويموت بجانبها وبعد ذلك تستيقظ وتراه ميتاً |
Dave günde iki kez bu ilaçlardan içmeli, yoksa şişer ve ölür. | Open Subtitles | يحتاج ديف هذه الحبوب مرتين فى اليوم ولا سينتفخ ويموت |
Buradan tek başına giderse bu karda ölür. | Open Subtitles | ليس بداخله شئ،سوف يرحل من هنا ويموت في الثلج |
Buradan tek başına giderse bu karda ölür. | Open Subtitles | ليس بداخله شئ،سوف يرحل من هنا ويموت في الثلج |
Tıbbi olarak eşit durumda olan iki hastadan biri yaşarken, diğeri neden ölür? | Open Subtitles | مع جميع الحقائق الطبيبة لماذا يعيش مريض ويموت آخر ؟ |
Neden bir hücre bir gün sonra ölürken insan yüz yıl sonra ölüyor? | TED | لماذا تموت الخلية بعد يوم ويموت الإنسان بعد مائة عام فقط؟ |
Senin gibi bir pislik hala nasıl hayattada ve benim babam ölüyor ? | Open Subtitles | كيف تبقى الحثالة التي مثلك على قيد الحياة, ويموت والدي؟ |
Bu adam ordudan ayrılıp eve geldi, ölmek üzere. | Open Subtitles | ترك هذا الرجُل الجيش ليعود إلى دياره ويموت -من هنا |
Oraya gidip ölecek kadar bile yeteneğim yok. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل تكاليف الذهاب الى هناك ويموت. لا هيا. |
Çavuş Hammond'ı vur ve öl. | Open Subtitles | تبادل لاطلاق النار الرقيب هاموند ويموت. |
Bir adamın bizi kurtarmak için acı çekerek ölmesini mi? | Open Subtitles | أن تتركي شخصاً يعاني ويموت حتى تنقذي نفسك |
Sizin için öldüreceğini, sizin için öleceğini söylüyor ve gördüklerim de aynı doğrultuda ilerliyor. | Open Subtitles | يزعم أنه قد يقتل لأجلك ويموت لأجلك ولا شيء قد رأيته يُعطني أسباباً للشّك في كلامه |
Silas tedaviyi alıp, ölüp doğaüstü Araf'ında bir ebediyet geçirmek zorunda kalmadan yaşayabilmek için o perdeyi kaldırmak istiyor. | Open Subtitles | (سايلس) يريد زوال الحائل حتّى يتناول الترياق ويموت ولا يُضطر للبقاء أبد الآبدين في مطهرٍ جامع للخوارق |
Kamyon ezsin ve ölsün mü? | Open Subtitles | تصدمه شاحنة ويموت |
İnsanlarımız savaşıp ölüyorlar. | Open Subtitles | شعبنا يحارب ويموت وهؤلاء الناس هنا |
Kimin yaşayıp kimin öleceğine karar vermem gerekiyordu. | Open Subtitles | اختر الذي يجب أن يعيش ويموت. |
60 yaşına kadar maaşını alırsın, ölene kadar da emekliliğini. | Open Subtitles | سبحصل علي مرتب ومعاش عندما يتحول إلي الستين ويموت |