"و لم" - Traduction Arabe en Turc

    • Neden
        
    • ve hiçbir
        
    • bile
        
    • ve hiç
        
    • - Ve
        
    • Ayrıca
        
    • O
        
    • ve onu
        
    • ve daha
        
    • ki
        
    • yok
        
    • ve asla
        
    • ve ben
        
    • olmadı
        
    Siz Neden sez ediyorsunuz? Şu anda elmalı turta yapıyorum ve tarçınım bitmiş. Open Subtitles عن ماذا تتحدث ,أنا أعد فطيرة التفاح و لم يبقى عندي أي قرفه؟
    Neden dikkatsiz ve sıradan biri olduğumu mu, bilmek istiyorsun? Open Subtitles , أتعرفين لم أنا غير مركزة و لم أنا عادية؟
    Ve her zaman güneşi çok sevdiğini söyleyen Leydi Boynton orada güneşin altında kavrularak ölüyor ve hiçbir şey söyleyemiyordu. Open Subtitles والسيدة بوينتون ، التي أعلنت بنفسها إنها محبة للشمس كانت الان تحمص حتى الموت و لم تستطع أن تنبس بشفة
    Hastalandığı zaman 6 yıl işimden uzak kaldığım için de pişman değilim, ve hastalığının kötüye gittiği son yıllardan bile pişman değilim. Open Subtitles و لم أندم على الست سنوات التى تخليت فيهم عن الإستشارة لكونها مريضة و لم أندم على السنوات الأخيرة عندما إزداد مرضها
    Yani, Irak'a kadar O kadar yol gittin ve hiç bir şey hissetmedin. Open Subtitles أعني, أنت قطعت كل تلك المسافة إلى العراق و لم تستطع الشعور بشئ
    Daha önce olup da şimdi olmayan bir şeye. - Ve yerinden kımıldatılmış şeylere. Open Subtitles ما هو الشيء الذي لم يكن موجوداً من قبل و ما هو الموجود و لم يكن موجوداً من قبل
    Kızımın karate hocasıyla ilişkim yok. Ayrıca kocama da herpes falan bulaştırmadım. Open Subtitles لا أقيم علاقة مع مدرب ابنتي للكاراتيه و لم أصب زوجي بالقوباء
    Ve O yapmıyordu. O tebeşir ile kaldırımda karalama yapıyordu. TED و لم يكن يفعل ذلك. كان يخربش بطبشور على الرصيف
    Peki Neden lanetlenip ölmedin? Herkes ölmedi mi? Öncelikle, bana şu videoyu göster. Open Subtitles فكيف أتتيتي و لم تموتي؟ انت الضحية الثانية التي نجت من هذا الفيديو
    Wes okulu farklı görmeme Neden olmuştu ve bundan mutlu değildim. Open Subtitles ويس جعلني أرى المدرسة بإختلاف. و لم أكون سعيدة بشأن ذلك.
    Zili çalar çalmaz kapı açıldı, içeri girdim ama kimse yoktu. Karın sorgusuz sualsiz içeri girmeme Neden izin verdi ki? Open Subtitles لم تكن سوى 5 دقائق , دخلت و لم ارى احدا زوجتك تركتني ادخل , لماذا فتحت الباب هي اصلا ؟
    Arkadaşı Agnes in evini de, ve hiçbir mesaja cevap vermedi. Open Subtitles جـرّب منزل صديقتـهـا آقنيس و لم تـَرُد على أيّ من رسائله
    Hayat, olması gerektiği gibi akıp gidiyor ve hiçbir ordu da Roma'ya yürümüyor. Open Subtitles لقد انتهى اليوم و لم تسير الجيوش تجاه روما
    Polisler O nehri 3 gündür arıyorlar ve hiçbir silah bulunamadı. Open Subtitles لقد جرفت الشرطة النهر لمدة ثلاثة أيام و لم يجدوا أى مسدسات
    Çocuklarınızı Chuck E. Cheese'e götürdünüz ve onu öpmedin bile. Open Subtitles أخذتم أطفالكم إلى تشوك إي تشيز و لم تقبلها حتى
    Çocuklarinizi Chuck E. Cheese'e götürdünüz ve onu öpmedin bile. Open Subtitles أخذتم أطفالكم إلى تشوك إي تشيز و لم تقبلها حتى
    Yani bu adamın 5 yıl önce öldüğünü ve hiç değişmediğini mi söylüyorsun? Open Subtitles إذن ذلك الرجل إختفى منذ خمس سنوات و لم يتغير فيه شيئاً ؟
    Onu dolandıran ve hiç yeşil kart başvuru işlemlerini başlatmayan göçmenlik avukatına 8.000 dolar harcadı bu nedenle O da vazgeçti. Open Subtitles لقد انفقت 8 آلاف دولارعلى محامي الهجرة الذي قام بسرقتها و لم تحصل ابداً على البطاقة الخضراء لذا هي فقط استسلمت
    - Ve bizim de gururumuz var, onca yolu dilencilik edip para koparmaya gelmedim, emeğimi önermeye geldim. Open Subtitles و لم أسلك هذا المسافة لإستجداء إحسانك لكن لأعرض أتعابي بشرف
    Ayrıca hiçbir zaman: "Evlilikle kim uğraşacak?" tarzında bir davranış sergilememiştir. Open Subtitles و لم تتصرف قط كــ ـــ من لديها وقت لتتزوج ـــ
    Vücudunu hiç bir zaman bulamadılar. Efsaneye göre O hala yaşıyor. Open Subtitles و لم يجدوا جثمانها و الأسطورةَ تقول بأنّها ما زالَتْ حيّةُ.
    Betsy sırılsıklam aşıktır ve daha mutlu olduğunu hiç hissetmemiştir. TED بيتسي مغرمة جداً، و لم تشعر سابقا بمثل هذه السعادة.
    - Üzülmemiştin ki. Arkana bile bakmadan, şu kapıdan çıkıp gittin. Open Subtitles أنت لم تكن آسفاً أنت خرجت من الباب و لم تعد
    Stofer bir gün işe gelmedi ve O günden beri de ortada yok. Open Subtitles ستوفر لم يذهب للعمل في يوم ما و لم يظهر منذ ذلك الحين
    Saat üç buçukta bir striptizci barına girdi ve asla çıkmadı. Open Subtitles دخل نادي للتعري حوالي الساعة الـ 3: 30 و لم يخرج
    Doğum günüm geldi ve ben eski dileğimi tutmak zorunda değildim. Open Subtitles و جاء عيد ميلادى و لم اتمنى نفس الامنية مرة اخرى
    Belki çok uzakta bir yere düştüler ve henüz kimsenin haberi olmadı. Open Subtitles ربما تحطمت في مكانٍ بعيد و لم يسمع أحد عن هذا بعد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus