Görünüşe göre bir rögara çıkıyor. Bu kanalizasyon hattının nereye çıktığını bulabilir misin? | Open Subtitles | يبدو أنها تؤدي إلى مصرف العواصف أيمكنكِ اكتشاف إلى أين يؤدي الصرف الصحي؟ |
Fakat bu uygulama hiç bir kurumsal teknolojinin yapamadığı bir şeyi yapıyor. | TED | لكنه يؤدي وظيفة لا تستطيع أي تكنولوجيا حكومية تأديتها. |
Direkt olarak Mabet'e gidiyor. Bunu bilmek için Avcı olmaya gerek yok. | Open Subtitles | انه يؤدي مباشرة الى المعبد لا يحتاج ان تكون صيادا لتعرف ذلك |
Bu kapılardan biri büyük salona açılıyor olmalı bence. | Open Subtitles | أنا ما زلت أقول ان أحد هذه الأبواب يجب أن يؤدي إلى القاعة الرئيسية |
Planda Belediye Başkanı'nın odasına giden bir yolu daha gösteriyor. | Open Subtitles | تظهر المخططات طريق واحد فقط للأسفل يؤدي إلى جناح العمدة |
İşe yaramaz, çünkü sonu, herkesin mahvolmasına varan bir döngüdür. | Open Subtitles | لا علميّ لأنه يؤدي دائماً إلى دمار شامل لجميع الأطراف، |
Tek ayak üzerinde dönüş yapan birisinin boğazını kesmek zordur. | Open Subtitles | من الصعب أن تنحر عنق رجل وهو يؤدي حركة الدوران |
Bu kapıyı daha önce fark etmemiştim. Acaba nereye çıkıyor? | Open Subtitles | لم ألحظ هذا الباب من قبل أتسأل إلى أين يؤدي |
Eğer bu doğruysa, Londra Olimpiyatı için çok karmaşık sorular ortaya çıkıyor. | TED | لو كان هذا صحيحا، فإنه يؤدي إلى بعض الأسئلة المعقدة جدا لأوليمبياد لندن. |
Bir tribün. Demek bir Roma Tribünü köle tacirinin bekçiliğini yapıyor. | Open Subtitles | تربيون اذن التربيون اليوم في روما التربيون يؤدي عمل خسيسا لسيد العبد |
Onlar da deneyler yapıyor, onları zararsız küçük tavşanlara dönüştürüyor. | Open Subtitles | و بالإضافة إلي أمور أخري، فإنه يؤدي إلي تحويلهم إلي كائنات أليفة |
Hayatınızı kurtarmak için koşarken daha önce geçtiğiniz 5 çıkışı olan bir yol ayrımına geldiniz; bu yollardan biri mihraba, diğeri de çıkışa gidiyor. | TED | هربتم بحياتكم وصلتم إلى غرفة مررتم بها من قبل مع خمسة مداخل تتضمن مدخل يؤدي للهيكل والآخرللعودة للخارج |
Buna göre, bilinmeyen bir bölgeye gidiyor olmalı. | Open Subtitles | طبقاً لهذا، لا بد من أنه يؤدي مباشرة إلى منطقة مجهولة. |
Bu vadi sadece doğuya açılıyor. Dağların daha içlerine götürüyor. | Open Subtitles | هذا الوادي يمتد فقط إلى الشرق إنه يؤدي إلى العمق في الجبال |
Bize, kendisini ormana giden toprak yolda takip etmemizi söyledi. | TED | طلب منا أن نتبعه إلى طريق ترابي يؤدي للغابة. |
Olgunlaşmamışlığın aşırı derecede üzüntü veriyor, ve bunun sonu mahkemeye varabilir, ki bu da şirketimizin şu an ihtiyaç duyabileceği en son şey. | Open Subtitles | ,ويمكن أن يؤدي الى دعوة قضائية وهو الشئ الأخير الذي تحتاجة الشركة الآن |
Şimdi size Washington'da yaptığımız gösterimden bir görüntüyü bunu kullanarak birkaç basit hareket yapan birini göstereceğim. | TED | ساعرض لكم شخصاً يؤدي شيئين بسيطين مستخدماً هذا الذي عرضناه في واشنطن . هل بوسعنا مشاهدة هذا الشئ؟ |
Meksikanın'da yardımıyla, her nehir boyuna, yerleşmeye müsait her yere Birleşik Devletlere doğru gelen her güzergaha devriye planladık. | Open Subtitles | بمساعدة المكسيك، رتّبنا للقيام بدوريّة عند كلّ نهر، وعلى كلّ أرض معسكر وفي كلّ طريق يؤدي إلى الولايات المتّحدة |
Deprem olduğunda, verilmiş bir işi yapıyordu, o sırada kaçtı. | Open Subtitles | كان يؤدي بعض الاعمال عندما حدث الزلزال و عندها لاذ تينز بالفرار |
Sigaranın oksijen yoksunluğu ve nefes darlığına yol açmasının sebeplerinden biri budur. | TED | وهذا أحد الأسباب التي تجعل التدخين يؤدي إلى نقص الأكسجين وضيق التنفس. |
Bu radyasyona aşırı maruz kalınması hücre hasarına, radyasyon yanıklarına, radyasyon rahatsızlığına, kanser ve hatta ölüme neden olabilir. | TED | التعرض لكميات هائلة من هذا الإشعاع يمكن أن يؤدي إلى تلف الخلايا، حروق الإشعاع، مرض الإشعاع، السرطان، وحتى الموت. |
Bu yine de onları harika oyuncular ya da işbirlikçiler yapar | Open Subtitles | هذا يؤدي إلى أنهم إما ممثلتين ماهرتين أو على تعاون وثيق |
İyi duyamadığını biliyorum çünkü onu karaoke yaparken dinledim. | TED | أعرف أنه لا يسمع جيدا، لأنني سمعته يؤدي كاريوكي. |
Bu cihaz kalp pilini arızaya yönlendirip sonunda da yabancı liderin ölümüne neden oluyor. | TED | يتسبب هذا الجهاز في تعطيل منظم القلب مما يؤدي إلى وفاة الرئيس الأجنبي في النهاية. |
Ama ölümcül bir hastalığınızın olduğunu bilmek sizde nasıl bir sıkıntı yaratır? | TED | لكن، كم ستعاني؟ عندما تعلم أنك مصاب بمرض يمكن أن يؤدي لوفاتك؟ |