"يؤذيك" - Traduction Arabe en Turc

• zarar
• incitmeyecek
• incitmesine
• incitecek
• canını yakmayacak
• incitmez
• zararı
• incitmek
• incitemeyecek
• incitemez
• incitmeye
• incittiğini
• incitmesini

Nerenden zarar görebileceğini. Yaşlı adamdan korkmadığını biliyorum. Bundan eminim.
اين يمكن ان يؤذيك, اعلم انك لست خائفاً منه ..

Müzakere sırasında kimse size zarar vermeyecek. Onu önce ben öldürürüm.
لا احد سوف يؤذيك خلال حملة التطهير سوف ارأه ميتا اولاً

Boynunuzun yaralanma şekline bakarsak eğer... saldırgan gerçekten de zarar vermek istemiş.
فواقع أن المعتدي حاول إصابة عنقك يعني أنه حاول أن يؤذيك بشدة

Hemen döneceğim. Söz veriyorum, bu adam sizi incitmeyecek.
سأعود عمّا قريب، وأعدكِ، لن يؤذيك ذلك الرجل

Yanında olduğum sürece kimsenin seni incitmesine izin vermem tamam mı?
طالما أنا معك ، لن اسمح لأي شخص بأن يؤذيك ، حسنا؟

Polisler "24 saat içinde şehri terk et" dediklerinde, tek istediğim gözüne yumruğu çakmak, şantaj yapıp, haraca bağlamak, seni incitecek her şeyi yapmaktı.
:وعندما قال الشرطة اخرجي من المدينة في 24 ساعة كل ما أردت القيام به هو ان ابصق في عينيك ابتزازك استغلالك، أي شيء يؤذيك

Oturmana bak Jack. Kimse canını yakmayacak. Kavga etmeye gelmedim.
اجلس فقط يا (جاك) لن يؤذيك أحداً، جئت في سلام

Hadisene korkak. Bunlar sana zarar veremez, bal mumundan yapılmışlar.
إنت مجرد قطة جبانة, هذا الشئ لا يمكن أن يؤذيك إنه مصنوع من الشمع

Dur bakalım. Sana zarar vermek isteyen kim aptal kız?
حسنا ، حسنا ، من يحاول أن يؤذيك هنا ؟

Sadece bir dakikalığına onunla konuş. Telefonda sana nasıl zarar verebilir ki?
فقط تحدث معه دقيقة كيف يمكنه أن يؤذيك عبر التليفون؟

Sadece bir dakikakalığına onunla konuş. Telefonda sana nasıl zarar verebilir ki?
فقط تحدث معه دقيقة كيف يمكنه أن يؤذيك عبر التليفون؟

İnsan eliyle yapılan hiçbir silah... bu zırh üzerinde olduğu sürece sana zarar veremez.
لايوجد اي سلاح صنعه انسان يمكن أن يؤذيك مادمت ترتدي هذا الدرع

Tanrıya şükür, güvendesiniz. Hiçbir şey size zarar veremez artık.
ليتمجد الرب لأنك بخير لن يؤذيك شىء آخر أبدا

Haydi, kimse sana zarar vermeyecek.
هيا. لا أحد سوف يؤذيك. الأمور على ما يرام

Her şey düzelecek Megan. Seni tekrar incitmesine izin vermeyeceğim.
سيصبح كل شئ على مايرام ولن ادعه يؤذيك ثانية

Korkunç göründüğümü biliyorum ama asla seni incitecek bir şey yapmam.
أعلم أنا ربما بدوت مخيفة, لكني ما كنت لأفعل شيئا يؤذيك.

Bunlar seni incitmez oğlum.
لا شئ مما عنده سوف يؤذيك يا بنى

Otuz beş? Carson, hangi rakam senin bana verdiğin zararı verir?
ما يمكن أن يؤذيك بقدر ما آلمني ، كارسون؟

Bugün öğlen yemek yerken yanıma geldi. Beni seni incitmek için kullanmaya çalışıyordu.
إنه أقترب مني اليوم خلال الغداء كان يحاول أن يستغلني كي يؤذيك

Şimdi gideceğimiz yerde, baban seni bir daha hiç incitemeyecek.
سنأخذك الى مكان لا يستطيع فيه أبيك أن يؤذيك مجدداً.

Çünkü, kötü adam sen olursan o zaman kimse seni incitemez.
لانه اذا كنت دائما وفعلا الشخص السيء لا احد يستطيع ان يؤذيك

Bu çok saçma. Onunla konuşmalıyım. O bunu bir zayıflık belirtisi olarak alır ve seni yine incitmeye çalışır.
سيعتبر ذلك ضعفا منك ثم سيحاول أن يؤذيك مجددا

Seni niye incittiğini hiç anlayamadın...
ثم أصبح ثمل دائماً ، لم تعرف أبداً لمَ يؤذيك ..

Bir kenarda durup seni incitmesini seyretmeyeceğim.
حسنآ انا لن اقف متفرجآ واراه يؤذيك