"ياخذ" - Traduction Arabe en Turc

• alır
• alıyor
• alsın
• alıp
• alacak
• almasına
• alamaz
• sürer
• sürmez
• almadı
• sürecek

Evet, şey, Başka neyin öğrenilmesi yıllarını alır biliyor musun?
نعم حسنا اتعلم ماذا أيضا ياخذ سنوات من التمرين المتخصص؟

Şu kasap var ya, Eggers, o 35 baş alır ve onları kendi keser.
الجزار ايجرز سوف ياخذ 35 راسا من الماشية والجزار نفسه

Hummer satıcısı Lift Car'ı yoldan çıkarıyor ve Hummer satıcısı yolcuyu araca alıyor.
بائع هامر يدفع السيارة اليسري عن الطريق. وبائع هامر ياخذ الراكابة إلى السيارة،

Haydi bakalım, bırakın da delikanlı nefes alsın.
باستخدام العصا. أوه، الآن، فقط اسمحوا الشاب ياخذ نفسه.

Ona ne istiyorsa alıp gitmesini söyledim, ama beni kanepeye doğru ittirdi.
أخبرته أن ياخذ ما يريد ويرحل و لكنه ألقاني عند الكنبة

Siz de ondan emir alacak birine pek benzemiyorsunuz.
و انتي لا يبدو انكي من الطراز الذي ياخذ اوامر منه

Baba, Tae Yong'un tüm hisseleri almasına seyirci mi kalacağız?
ابى .. هل من المفترض على ان اقف واتفرج عليه وهو ياخذ الميراث منى هكذا ؟

İmza at. Sadece iki saniyeni alır. Standart bir anlaşma.
هيا وقع هنا لن ياخذ الامر اكثر من ثانيتين للتوقيع على الصفقه

Her gün geliyor. Çok müteşekkir. Sadece birkaç dakikanızı alır.
يأتي الى هنا كل يوم,انه شخص مجامل لن ياخذ اكثر من دقيقة

Her gün geliyor, minnet dolu. Sadece bir dakikanızı alır.
يأتي الى هنا كل يوم,انه شخص مجامل لن ياخذ اكثر من دقيقة

Haydi dostum. Gidelim. Motoru çalıştırmak 1 dakikamızı alır.
. تعال , يا رجل , دعنا نذهب . ربما ياخذ المحرك منا دقيقة حتى يعمل

En fazla haftanın geri kalanını alır, yemek aralarını da sayarsan tabi.
لن ياخذ هذا الا باقى الاسبوع لو اكتشفتيه خلال الفطار

Sanırım bu şarkı söyleme olayını baştan sona çok ciddiye alıyor.
اعتقد انه ياخذ كافة الاحتفالات الغنائيه بجديه

Sanırım fotoğrafçı desem daha doğru olur, ...ama öğretme kısmı zamanımın çoğunu alıyor.
اعتقد اني يجب ان اقول اني مصوره لكن التدريس ياخذ معظم وقتي

- Bu defa hayat alıyor Komiser.
الوقت الذي تقوله ياخذ أرواح الناس يا رئيس المحققين

Papa neden Karbeyaz için babamı rehin alsın ki?
لماذا البابا ياخذ ابي رهينة من اجل سنوبول?

Jay'e söyle, özrünü alsın bir tarafına tıpa yapsın.
يمكنك أن تخبر جاي ان ياخذ اعتذاره ويشربه

Bailey'nin eski bisikleti gibi lazım olmayan eşyaları alıp satıyorlar.
إنه ياخذ اشياءهم القديمة والتى لا يريدونها

Demiryolu gelene kadar bekleyecek ve kana susamışlığını gidermek için alabildiği kadar can alacak.
سوف ينتظر حتى تاتي سكك القطار و ياخذ ارواح على قد ما يستطيع ليغذي شهوته للدماء

Sorun şu George'a brownimi almasına izin verdim diyelim sonra kurabiye için de bir oda istemeyecektir, değil mi?
اذا تركته ياخذ الكعكة فلن يتبقي عند جورج اي مكان لقطعة الحلوي , صحيح ؟

Sadece bir şampiyon olur, unutma. Kimse Onun yerini alamaz.
هناك فقط بطل واحد ولا يمكن لاحد ان ياخذ مكانه

Los Angeles'dan Boston'a yol arabayla üç gün sürer mi?
اتعتقد انه ياخذ 3 ايام من لوس انجلس إلى بوسطن؟

Fazla uzun sürmez. Enerji kaynaklarını hissedebilir.
لن ياخذ مدة طويلة في البحث , لكنه ذكر أنه يحس بأمتداد الطاقة

- Çantasını almadı! - Kaybedecek vaktimiz yok!
لم ياخذ الحقيبة ليس لدينا وقت لنضيعه

Sınav iki bölüm, her bölüm üç saat sürecek bir saat ara olacak.
الامتحان يتكون من جزئين , كل جزء راح ياخذ ثلاث ساعات. وراح يكون فيه ساعه راحه انت توحي.