Başka sorum yok, Sayın Yargıç. Sorunuz var mı, avukat? | Open Subtitles | انتهت أسئلتي يا سيدي القاضي ألديك أسئلة يا حضرة المحامي؟ |
Bunun üzerinden geçtik sanırım Sayın Yargıç. Görevi suistimal ile hak kaybetme. | Open Subtitles | أعتقد أننا قد مررنا بهذا يا حضرة القاضي لقد خالفوا حكم الإشاعة |
Evet Sayın Yargıç. Ama savcılığın suçlamalarını reddederseniz öyle olması gerekmeyecek. | Open Subtitles | هذا صحيح يا حضرة القاضي ولكن لا يجب أن تكون الأولى |
Memur bey, o ikisi bizimle birlikteydi. Kavgayı ayırmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | إستمع إلى، يا حضرة الظابط، لقد كانا يحاولان إيقاف الشجار |
Sanırım bu görüşme sona erdi, memur hanım. | Open Subtitles | أعتقد أن مهمتنا انتهت هنا، يا حضرة الضابط. |
Sayın Hakim, bunu kasıtla işlenmiş bir suç olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | يا حضرة القاضية, لا أشعر أن هذه كانت جريمة كيدية |
Söz konusu iddiaya ilişkin tanıkla yüzleşme hakkımızı Sayın Yargıç. | Open Subtitles | من حقنا مواجهة الشاهد المعادي في المحكمة يا حضرة القاضي |
- Yani bu düpedüz rüşvet. - Hayır, Sayın Kongre Üyesi. | Open Subtitles | ـ هذه إذاً رشوة مباشرة ـ لا يا حضرة عضو الكونغرس |
İlgili, Sayın Yargıç. Cinayet saikini belirliyorum. | Open Subtitles | ولكنه له علاقة يا حضرة القاضى انا أحاول تأسيس دافع لارتكاب الجريمة |
Davalıyı ben temsil ediyorum, Sayın hakim. | Open Subtitles | أنـا أُمثّـل المدّعى عليه يا حضرة القاضي |
Sayın hakim, mahkemeye hitap edebilir miyim? | Open Subtitles | هـلّ لي أن أخاطب المحكمة يا حضرة القاضي؟ |
Sayın Hakim, sanık ifade vermek istiyor. | Open Subtitles | يا حضرة القاضي، يرغب المتهم بالإدلاء بتصريح |
Ne kadar başarılı olduğumuzu tarih söylüyor, Sayın hakimler. | Open Subtitles | وينبـِئـُنا التاريخ عن مدى نجاحنا بذلك يا حضرة القاضي |
London Times 'a 1938'de gönderdiği açık mektupta.... 1938'de, Sayın Hakim, diyor ki: | Open Subtitles | الذي ذكر برسالة مفتوحة للتايمز اللندنية عام 1938: عام 1938! يا حضرة القاضي! |
Sayın Yargıç, bu henüz bir başlangıçtı. | Open Subtitles | لكن يا حضرة القاضيَين، إنّ هذا يبدأ هناك فحسب. |
Gazete muhabirini arayıp, 3 kuruşa beni satan kimdi Sayın yargıç? | Open Subtitles | من اتصل بذلك المراسل الصحفي يا حضرة القاضي؟ |
Bir bayandan başka bir şey hiç olmadım, Sayın hakim. | Open Subtitles | لم أكن يوماً سِوى امرأة محترمة يا حضرة القاضي |
Geçmiş olayların listesi elimizde var Sayın Hakim. | Open Subtitles | لديّ لائحة بالأمور التي تبرّر هذا الطلب يا حضرة القاضية |
Asıl sorun şudur ki Memur bey, bizim dört otoparkçı olacaktı. | Open Subtitles | المشكلة يا حضرة الضابط من المفترض أن يكون لدينا 4 أشخاص لركن السيارات |
Üzgünüm memur bey. Birazcık hızlı gittiğimin farkındayım. | Open Subtitles | أنا آسفة يا حضرة الضابط أعلم أني كنت أقود مسرعةً قليلاً |
İçeri giremezsiniz müdüre hanım. | Open Subtitles | لا يمكنك الدخول يا حضرة المديرة إنها محظورة |
İkimizin görüşecek bir şeyi yok meclis Üyesi Jarry! | Open Subtitles | ليس لدينا ما نناقشه أنا وأنت يا حضرة المفوض |