| Maalesef, Görünüşe göre suçluyu bulmadan önce adımı temize çıkarmam gerekecek. | Open Subtitles | للأسف, يبدو انني سوف ابرئ نفسي قبل ان أجد من فعلها |
| Görünüşe göre sigarayı bırakmak için yanlış hafta seçmişim. | Open Subtitles | يبدو انني اخترت الإسبوعَ الخاطئَ للتوقف عن التدخين. |
| Weiner, Roma'daki işe gidemeyecek, yani yaz için İtalya'ya gidiyorum gibi görünüyor. | Open Subtitles | القيام بمهمة مكتب روما, لذلك يبدو انني ذاهب الى ايطاليا بالصيف. |
| Galiba siperimin üzerini biraz abartmışım. | Open Subtitles | يبدو انني بالغت في غطاء حفرتي؟ |
| Görünen o ki park cezalarında biraz borcum varmış. | Open Subtitles | يبدو انني مدين ببعض المال على بطاقات مخالفة الوقوف الغير مدفوعة |
| Belirli bir olayın kokusunun çıkmaması için üç kişi arasında yapılmış bir anlaşma anımsıyorum sanki. | Open Subtitles | يبدو انني ساذكر اتفاقيه بين ثلاثة اشخاص حيث لا احد سيناقش |
| Nasıl mı gidiyor? Anlaşılan tarza sahip olduğunu düşünen bir tek ben değilmişim. | Open Subtitles | يبدو انني لست الشخص الوحيد الذي ظن انك تمتاز بالأسلوب |
| Sanırım balo için yeni bir randevum var. | Open Subtitles | يبدو انني حصلت على صديق جديد بالنهايه |
| Görünüşe göre daha bir süre eve dönemeyeceğim... ve evi özlediğim de bir gerçek. | Open Subtitles | يبدو انني لن اعود للمنزل لفترة وأنا مشتاقة له بالتأكيد |
| Görünüşe göre tek kurtarmayı yapan benim... yani bir kaç sandviç de çok gelmez heralde. | Open Subtitles | يبدو انني الوحيد الذي يقوم بعملية الانقاذ لا يبدو لي ان بعض الساندويتشات شيئا كبيرا |
| Görünüşe göre Eureka'da olmama şaşıran tek kişi ben değilim. Neden, Beverly? | Open Subtitles | يبدو انني لست الوحيد المندهش من عودتي ليوريكا |
| Chandler, Görünüşe göre gece müsaitim. | Open Subtitles | تشاندلر يبدو انني أخذت الليلة كإجازة في النهاية |
| Görünüşe göre ben de öyle. - Yine de kendimden biraz umudum var. | Open Subtitles | يبدو انني لست كذلك ايضاً لكني لا زلت اضع الآمال لنفسي |
| Artık ben de gizli görevdeyim gibi görünüyor. | Open Subtitles | يحرصون على ان ابقي فمي مغلقا يبدو انني اعمل الان عميل متخفي ايضا |
| Tercih şansım yok gibi görünüyor. | Open Subtitles | - يبدو انني لا املك خياراً آخر |
| Ne yapıyormuşum gibi görünüyor? | Open Subtitles | ماذا يبدو انني افعل؟ |
| Galiba bu ilginç milyarder yanlış galeriye geldi. | Open Subtitles | وهؤلاء البائعون لا يقبلون ان يعطوننا قرضا حسنا" يبدو انني المليونير جئت الى هذا المحل بالخطأ |
| Anlatamadım Galiba. | Open Subtitles | يبدو انني لا استطيع ايضاح الأمور. |
| Galiba yeni bir arkadaşım oldu. | Open Subtitles | اوه يبدو انني اكتسبت صديقا جديداً |
| Görünen o ki, tahmin ettiğimden daha erken ikinci aşamaya geçeceğim. | Open Subtitles | يبدو انني سأنتقل للمرحلة الثانية مبكرا عما توقعت |
| Çünkü Görünen o ki güzel zamanlarda yanınızda olamıyorum. | Open Subtitles | لانه يبدو انني لم اكن ابدا جزء من الايام الجيدة |
| O da tam benim gelişimi hesaplamış sanki. Di mi bokkafa? | Open Subtitles | يبدو انني خططت لوصولي للبيت بشكل مثالي |
| Anlaşılan birkaç şeyi düzenlemem gerek ama olur. | Open Subtitles | اوه , يبدو انني ساضطر لتغيير بعض الاشياء , لكن نعم |
| Sanırım balo için yeni bir randevum var. | Open Subtitles | يبدو انني حصلت على صديق جديد بالنهايه |