"يجب أن نفعله" - Traduction Arabe en Turc

    • yapmamız gereken
        
    • yapmalıyız
        
    • yapacağız
        
    • yapalım
        
    • yapmamız gerekiyor
        
    • yapmamız gerektiğini
        
    • yapmamız gerektiği
        
    Tüm yapmamız gereken kat kat kesmek ve hataları gömmek. Open Subtitles كل ما يجب أن نفعله هو تكوين طبقات ودفن الغلطة
    Göğüs kanseri kampanyasıyla kadınların göğüs kanserini yenmelerini izlediğimiz gibi, kalp konusunda şimdi yapmamız gereken bu. TED لقد شاهدنا نساء يتغلبن على سرطان الثدي خلال حملة سرطان الثدي وهذا ما يجب أن نفعله الآن مع القلب
    Yardım etmeyi, yapmamız gereken bir şey olarak görmeye alışığız. TED اعتدنا على التفكير في العطاء على أنه شيء يجب أن نفعله
    Grev yapmalıyız. Lanet olsun. Open Subtitles سأخبركم بما يجب أن نفعله يجب أن نُضرب عن العمل, تباً لهم
    ve işte o zaman Izmer imparatorluğunun birliği... için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Open Subtitles وبعد ذلك سنجبَر لنفعل ما يجب أن نفعله لحماية قوة ووحدة إزمير
    Şimdi, yapmamız gerekeni yapalım da bu iş bitsin. Anlaşıldı mı? Open Subtitles دعونا نفعل ما يجب أن نفعله و ننتهي من هذا فهمتم؟
    Albay, sadece şunu söyleyin özgürlüğümüzü kazanmak için ne yapmamız gerekiyor? Open Subtitles أخبرنى فقط يا كولونيل ما يجب أن نفعله لتمنحنا حريتنا ؟
    Belki de lüzum kalmaz, daha önce yapmamız gereken şeyi yaparız. Open Subtitles ربما لا يضطر إلى ذلك حسنا , سنقوم الأن بما كان يجب أن نفعله من قبل
    yapmamız gereken ilk şey bu ayak takımını, orduya benzer hale getirmek. Open Subtitles أول شيء يجب أن نفعله هو أن نحول هذه الأشلاء إلى شيء يشبه الجيش
    Bir şeyler yemeliyiz, yapmamız gereken bu. Open Subtitles يجب أن نأكل على الأرجح، هذا ما يجب أن نفعله
    Şimdi ilk yapmamız gereken şu cesetten kurtulmak. Open Subtitles الآن، أول شيء يجب أن نفعله هو أن اخرج من هذا الجسم إلى الأبد.
    Akşam yemeğini hazırlamaya başlamalıyız, yapmamız gereken bu. Open Subtitles يجب البدأ بإعداد العشاء ذلك ما يجب أن نفعله
    - Hayır, yapmamız gereken doğru şey bu olduğu için. - Evet, aşıksan belki. Open Subtitles لا ، لكن بسبب أنها الشئ الصحيح الذي يجب أن نفعله
    Bence şöyle yapmalıyız. Open Subtitles حسناً ، فرانك إليك ما أظن أننا يجب أن نفعله
    Eğer yapacaksak, şimdi yapmalıyız. Çıkar onu. Open Subtitles إذا كنا سنفعل هذا يجب أن نفعله الآن, أخرجه
    Aklında ne varsa hemen yapmalıyız. Open Subtitles اسمع، أياً كان ما في خاطرك يجب أن نفعله بسرعة
    Evet. Eğer bunu yapacaksak, doğru şekilde yapacağız. Open Subtitles اذا كان علينا فعل ذلك يجب أن نفعله بشكل صحيح
    Şu pencereleri ne yapacağız acaba? Open Subtitles ما الذي يجب أن نفعله بخصوص العشرون قدماً من النوافذ هنا ؟
    Düşündüm de, şöyle yapacağız genç adam. Open Subtitles هاهو ما الذي أعتقد بأننا يجب أن نفعله. أيها الشاب.
    Yani, ne yaparsak yapalım bunu şerefimiz ve tedbirimizle yapalım. Open Subtitles لذا أعتقد أياً كان ماسنفعله يجب أن نفعله بهدوء وحذر
    Saçma olduğunu biliyorum, ama böyle yapmamız gerekiyor. Open Subtitles أعلم أنه أمر غريب لكن يجب أن نفعله لماذا؟
    Teknolojiyi üreten insanlar teknolojiyle ne yapmamız gerektiğini düşünen insanlar olsun istiyoruz. TED ونريد الأشخاص الذين يصنعون التكنولوجيا أن يفكروا في ما يجب أن نفعله بالتكنولوجيا.
    Neler yapmamız gerektiği hakkında konuşmak için buradayım. TED إنني هنا اليوم للحديث عما يجب أن نفعله.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus