"يجرؤ" - Traduction Arabe en Turc

    • cesaret
        
    • cüret
        
    • cüretle
        
    • cesareti
        
    • karşı
        
    • hakla
        
    • cüretini
        
    • cesaretini
        
    Beyinlerimizin tamamen şeffaf olduğu bir dünyada kim politik muhalif düşünceye cesaret ederdi? TED في عالم تسوده شفافية العقل، من قد يجرؤ على تبني فكر منشق سياسيًا؟
    Kimse ağzına almaya dahi cesaret edemezken, ben açık açık savaşın dört ilâ altı hafta içinde biteceğini beyan ettim. Open Subtitles وفيها ذكرت صراحة ما لم يجرؤ أحد أخر على أخباره به وهو أن الحرب ستنتهى خلال أربعة أو ستة أسابيع
    Bütün komşular bu durumdan şikayetçi, ama kimse karışmaya cesaret edememiş. Open Subtitles كل الجيران مستاءون من الموقف، لكن لا أحد يجرؤ على التدخل.
    Büyük savaşçı Miyamoto Musashi gibi davranmaya bu Koreli çaylak nasıl cüret eder? Open Subtitles كيف يجرؤ هذا المبتدىء الكوري بأن يدعي بأنه محارب عظيم مثل مياموتو موساشي
    Ben izin vermeden hiç kimse bana böyle dokunmaya cüret edememişti. Open Subtitles لم يجرؤ أحد على لمسي من قبل, الا اذا سمحت له
    Bir hırsız ne cüretle bu konularda söz sahibi olur? Open Subtitles كيف يجرؤ لصٌ من العامة ان يتكلم بهكذا أمور ؟
    Bu tekin olmayan zirveye ayak basmaya kim cesaret edebilir? Open Subtitles من يجرؤ على أن يحط قدمه على هذا الجبل القاسي؟
    İkinizi de saraya kabul edince dedikodu etmeye kimse cesaret edemez. Open Subtitles سأستقبلكما كلاكما في القصر وبعدها لن يجرؤ أحد على نشر الإشاعات.
    Kim bir Bakan'ı fidye için aramaya cesaret eder ki? Open Subtitles من الذي يجرؤ على إجراء مكالمة فدية إلى وزير الداخلية؟
    Aktör ya da aktris olsun, hiçbirimizin cesaret edemeyeceği yürekli bir yeğinlikteydi. Open Subtitles بحدة جريئة لم يكن أحد مننا، الممثلين أو الممثلات، يجرؤ على فعلها
    Protestoların en şiddetli şekilde bastırıldığı dönemde, Tahran'daki ailemi aradığımda hiçbiri neler olup bittiğine dair yorum yapmaya cesaret edemiyordu. TED وعندما كنت أتصل بعائلتي في طهران أثناء بعض أعنف حملات القمع للاحتجاج، لم يجرؤ أي منهم على مناقشة ما كان يحدث معي.
    Küçük gruplara pusu kurup kaçıyor, ama bize saldırmaya cesaret edemez. Open Subtitles اوو , انه يهرب من الكمائن الصغيرة لكنه لن يجرؤ على مهاجمتنا
    Krallık çiçek tarhını bu iğrenç şeyle boyamaya cesaret eden kimdir? Open Subtitles من يجرؤ على تلوينها بلون بشع الوردة الملكية الحمراء
    kendi imzasını atmaya cesaret edemeyeceği düşüncelerine yönelik cesaretten yoksun temelsiz bir başlangıç.... Open Subtitles ضعيف الشخصية ورخو يفتقر إلى الشجاعة للتعبير عن قناعاته ومبادئه الشخصية فهو لا يجرؤ على التوقيع عليها باسمه
    Kasımda da seçimler varken gerçek aşkın önünde durmaya cesaret edemez. Open Subtitles ولكن هل يمكن للمدعى العام إعاقة ذلك ؟ لن يجرؤ أن يقف في طريق الحب الحقيقي
    Üç eyalette buna cüret edecek aklı başında adam yok. Open Subtitles لا وجود لأي رجل عاقل بالثلاث ولايات يجرؤ على أن
    Kaçımızın böyle ortaklara sahip olduğunu yahut sahip olmaya cüret edeceğini merak ediyorum. TED أتسائل كم منا لديه، أو يجرؤ على أن يكون لديه، معاونون من هذا النوع.
    Ulu Hakan'ın nişanlısını kaçırmaya kim cüret edebilir? Open Subtitles من الذي يجرؤ على سرقة خطيبة الخان المعظم ؟
    Ne cüretle karar vermemize yaşantımıza, ilişkilerimize dahil ediyoruz. Open Subtitles كيف يمكننا السماح له بان يجرؤ في صنع القرار لدينا ، في سبل المعيشة لدينا ، في علاقاتنا؟
    Efendim, burada gördüğünüz herkesin, söylemeye cesareti yok ama... ağabeyinizin ölümüyle ilginiz olduğundan herkesin şüphesi var. Open Subtitles مولاى كل الذين تراهم هنا بالرغم من أن أحدهم لا يجرؤ على قول هذا
    O tek şansımız. Ailenin başı olduğu için, hiç kimse sözüne karşı gelemez. Open Subtitles بصفتها كبيرة الأسرة لن يجرؤ أحد على مخالفة قرارها
    Benimle ne hakla dalga geçer? Open Subtitles كيف يجرؤ على السخرية مني ؟ ! كيف يجرؤ على السخرية مني ؟
    Henüz benden sır saklama cüretini gösterdiğinde, benim arkadaşım olmayı istedi. Open Subtitles هويَزعُمأنهصديقى, ومع ذلك يجرؤ على إخفاء الأسرار عنى
    Bir dağın tepesinde otururken, ne kusursuz bir baba figürü ne de bir başkası seni yakandan tutup "Hareketlerini iyi tart ve kimin daha nevrotik olduğuna karar ver" deme cesaretini gösteremez. Open Subtitles بينما تجلس أنت متربعا فى القمه لا يجرؤ أحد علي النيل منك بالفعل أو بالقول ، فكر فى سلوكك ثم قرر من منا مصاب بالعصاب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus