"يحفز" - Traduction Arabe en Turc

    • motive
        
    • teşvik
        
    • harekete
        
    • tetikliyor
        
    • uyarması
        
    • tetikledi
        
    • uyarısında
        
    • tetikleyen
        
    • uyardığını
        
    • uyarı gönderiyor
        
    • beni araştırmaya
        
    Aslında, Apache ISS leri motive eden gerçek uygulama oldu. Open Subtitles اساسا ، اباتشي اصبح التطبيق الذي يحفز مقدمي خدمات الانترنت
    Öfke, harekete geçiren bir duygudur tehdide karşı eyleme geçmeyi teşvik eder. Open Subtitles إن الغضب يعد عاطفة منشطة إنه يحفز المرء على التصرف حيال التهديد.
    Sıcaklıkta ani bir düşüş olduğunda ısı ayarlayıcısı kamerayı tetikliyor ve fotoğraf çekmesini sağlıyor. Open Subtitles إن حدث تغير سريع بالحرار، فجهاز تنظيم الحرارة يحفز الكاميرا لإلتقاط صورة.
    Tıpkı aşıların bedenimizi hastalıkla savaşması için uyarması gibi biz de bağışıklık sistemimize dokular geliştirerek yaraları daha hızlı iyileştirmesini öğretebiliriz. TED مثل اللقاح الذي يحفز أجسامنا على مكافحة الأمراض، نستطيع توجيه جهازنا المناعي لبناء الأنسجة ومداواة الجروح بشكل أسرع.
    Hastanenin yıkılması zaman değişimini tetikledi. Open Subtitles تدمير المستشفى هو ما يحفز النقلة الزمنية
    Yani, eğer proteini alabilirsek hastalarda, antikor üretimi uyarısında bulunan bir serum yapabilirler. Open Subtitles اذا انتزعنا هذا البروتين يمكنهم ان يصنعوا مصل يحفز على افراز اجسام مضاده
    Eşinin intiharıyla ilgili anıları tetikleyen suyu bile anlayabildi. Open Subtitles إنها كانت قادرة أن تعرف ذلك المنفذ الذي يحفز ذكريات إنتحار زوجتك.
    Bu çocukları geleneksel erkek rollerine büründürmenin onların erkekliklerini keşfetmede uyardığını öğrendik. Open Subtitles لقد وجدنا أن شغل الصبية في أدوار ذكورية تقليدية يحفز تقديرا لرجولتهم
    Beyne adrenalin salgılaması için uyarı gönderiyor ve aynı zamanda yağ hücrelerinin parçalanmalarını sağlıyor. Open Subtitles انه يحفز المخ لأفراز الادرينالين وهو يحطم خلايا البدانه ايضاً
    İnsanları motive eden şeyleri bulmaya ve uygun şekilde devam ettirmeye çalışıyorum. Open Subtitles انا احاول ان ابحث عن ما يحفز الناس وبعدها اتقدم بشكل جيد
    İnsanları motive eden şey ise, birbirleri arasında geliştirdikleri bağlar, bağlılık ve güvendir. TED و الذي يحفز الناس هو الارتباط و الولاء و الثقة التي يطورونها بين بعضهم البعض.
    13 yaşındaki bir çocuğu sadece tek bir şey motive edebilir... ve bu da Smelter gururu değil. Open Subtitles شىء واحد فقط هو الذى يحفز فتى فى الثالثه عشر من عمره وهو ليس رائحه الفخر
    Ama çok daha farklı olabilir, çünkü bu, devlet destekli tesislere erişimi olan tesisler konsorsiyumların ciddi hizmet yatırımını teşvik edebilirdi. TED لكنه سيكون أمرا جد مختلف، لأن الوصول إلى تلك المرافق المدعومة من الدولة قد يحفز هذا الائتلاف للاستثمار بجدية في الخدمة.
    Arazinin mevcut nesilden gelecek nesillere geçişini teşvik ediyor. TED فهو يحفز نقلنا للأرض من الجيل الحالي إلى الجيل القادم.
    MIT'nin medya laboratuvarındaki çalışmamı harekete geçiren de bu. TED هذا ما يحفز عملي كأستاذة في مختبر وسائل الإعلام بمعهد ماساتشوستس للتقنية.
    O yüzden konustugunuz zaman sesinize kodlanmis mikro titresimler karsi cinsin iç kulagindaki küçücük killari harekete geçiriyordu. Open Subtitles لذلك عندما تتكلم الهزات الصغيرة يعاد تشفيرها داخل صوتك يحفز شعيرات دقيقة وقليلة
    Aldığın tedavi, nörojenezi tetikliyor. Open Subtitles الدواء الذي انت علية يحفز تجدد الخلايا العصبية
    ...bu da anormal miktarda hücre üretimini tetikliyor böylece tümör şeklinde yeni bir tür beyin oluşturuyor. ...diğer kişilerin gönderdiği yeni sinyalleri beynin algılamasını sağlıyor. Open Subtitles مما يحفز إنتاج الكثير من الخلايا، والذي يؤدي بدوره إلى إنشاء دماغ من نوعٍ جديد... على هيئة ورم
    Akışı uyarması için göğsüne masaj yapalım. Open Subtitles لماذا لا نحاول تدليك الصدر حتى يحفز التدفق؟
    Bütün bu veriyle başa çıkabilecek beyinlerin gelişimini tetikledi. Open Subtitles و يحفز نمو ألادمغة التي يمكنها التعامل مع كل تلك البيانات.
    Yani, eğer proteini alabilirsek hastalarda, antikor üretimi uyarısında bulunan bir serum yapabilirler. Open Subtitles لذا .. اذا انتزعنا هذا البروتين يمكنهم ان يصنعوا مصل يحفز على افراز اجسام مضاده
    Sana beynin korku kısmını tetikleyen bir serum vereceğiz. Open Subtitles سأقوم بحقنك بمصل يحفز جزء من مخك يُعالج الخوف.
    Beyne adrenalin salgılaması için uyarı gönderiyor ve aynı zamanda yağ hücrelerinin parçalanmalarını sağlıyor. Open Subtitles انه يحفز المخ لأفراز الادرينالين وهو يحطم خلايا البدانه ايضاً
    Yani beni araştırmaya sevk eden soru şuydu, eğer 100,000 kişiyle bir adamı Ay'a gönderebiliyorsak, 100 milyon kişiyle ne yapabiliriz? TED اذاً السؤال الذي يحفز بحثي هو, اذا كنا نستطيع وضع انسان على القمر بواسطة 100,000 ماذا يمكننا أن نعمل بواسطة 100 مليون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus