"يحقن" - Traduction Arabe en Turc

    • enjekte
        
    • iğne
        
    • gözyuvarlarına
        
    Sivri bir iğneden enjekte edilen zehirin bulunduğu kesede, biter. Open Subtitles يوجد كيس يحتوي على سم يحقن على شكل لدغة شوكية.
    Yüksek dozda morfin alıyormuş. Günde iki-üç kere enjekte ediyormuş. Open Subtitles يتعاطى المورفين معظم الوقت يحقن نفسه مرتين أو ثلاثه يوميا
    İlk kişiye enjekte etmiş, ve sonra iğneyi gömleğine silip sıradaki kişiye enjekte etmiş. TED وكان يحقن الشخص ومن ثم يخرج الابرة وينظفها بقميصه ومن ثم يحقن الشخص الذي يليه
    Revüde bir komedyen şeker hastasıydı. Gösteri öncesi iğne vururdu. Open Subtitles كان هناك ممثل كوميدي مريض بالسكر يحقن دائما قبل المسرح
    Dışarı çıkamaz, baş dönmesi var ve iğne olması gerekiyor. Open Subtitles إنه لا يستطيع أن يخرج، فهو يعانى من حالة دوار، ويحتاج أن يحقن فوراً
    Pekala, gözyuvarlarına değil belki. Belki sadece damarlarına. Open Subtitles ربما ليس يحقن نفسه في عينيه ربما في الوريد
    Çoğu zaman morfin kullanıyormuş günde 2 veya 3 defa enjekte ediyormuş. Open Subtitles يحقن نفسه مرتين أو ثلاث في اليوم كان يعرف أنه يموت- ربما-
    Yani, bu adam vücut kimyasını yükseltecek her şeyi soluyor, içiyor ve kendine enjekte ediyor ve tüm testler normal çıkıyor. Open Subtitles إنه يتنفس و يشرب و يحقن نفسه بكل شئ كي يضاعف كيميائية جسده و رغم ذلك كل الفحوصات طبيعية
    Katil siyanürü gaz halinde enjekte eder ve Holden da içine çeker. Open Subtitles القاتل يحقن السيانيد في شكل الغازي، هولدن يستنشق ذلك.
    Kayda değer bir şey olduğunu sanmıyorum ama adam meme uçlarına esrar veya bira enjekte ediyormuş. Open Subtitles لما العناء انا لا اشرب الخمر انه كان يحقن نفسه بالبيرة فى حلمة ثديه
    Dokusunda bulduğum serum miktarına ve metabolize edilen orana bakarsak sanırım bunu uzun süre boyunca her gün kendine enjekte etmek zorunda kalmış. Open Subtitles بالنظر لكمية المصل التي وجدناها في نسيجه، والوتيرة التي استقلب بها، أفترض أنّه كان يحقن به نفسه لمدة طويلة يومياً.
    Her maçta ağrıyan bileklerine lidokain enjekte ediyor. Steroit olayını aştığını mı düşünüyorsun? Open Subtitles إنّه يحقن ركبتيه الموجعتين بالليدوكايين كلّ مباراة، أتخاله يترّفع عن حقن الستيرويدات؟
    Kurbanına zehrini enjekte eder, hipotalamusunu uyarır ve halüsinasyon ve paranoyaya neden olur. Open Subtitles يحقن ضحاياه بالسم الذي يحفز منطقة التحكم بالهرمونات مسبباً الهلوسة وجنون العظمة
    Ama kesinlikle bu tür bir iş için onun vücuduna parazit enjekte etmesine izin vermezdim. Open Subtitles لكن بالتأكيد لن أدع مخبولاً .يحقن بالطفيليات بجسمه
    İşletici nanobotları size enjekte edip genetik taslağınızı almamızı sağlıyor. Open Subtitles يحقن المحرك الروبوتات الصغيرة في المنطقة المستهدفة إنهم مبرمجين على جمع خطط الوراثية له
    Virüsün enfekte hastalardan izole edilmesi gerekiyor, sonra hazırlanarak bir tesise gönderilecek, orada bilim insanları virüsü tavuk yumurtalarına enjekte edecek ve yumurtalar birkaç hafta kuluçkaya yatırılacak, böylelikle çok aşamalı ve aylar sürecek bir aşı üretme sürecinin ilk adımı için virüs hazırlanmış olacak. TED نحتاج أن يتم عزل الفيروس من الجسم المصاب، ثم يتم حفظه وإرساله إلى منشأة حيث يحقن العلماء الفيروس في بيض الدجاج، ويقومون بوضع بيض الدجاج ذاك في حاضنات للعديد من الأسابيع لإعداد الفيروس للبدء بخطوات عديدة، في عملية تستمر للعديد من الأشهر لتصنيع لقاح الإنفلونزا.
    Doğruca şahdamarına enjekte edilmeli. Buraya. Open Subtitles يجب أن يحقن هذا إلى الشريان السباتى العنقي , فى هذا المكان تماماً .
    Göl kenarında kendine iğne yapan bir eroin bağımlısı. Open Subtitles وهو مدمن هيروين وكان يحقن نفسه عند الحائط
    Çoğu zaman kafası morfinden iyiymiş, günde iki üç iğne yapıyormuş. Open Subtitles براندون كان مصاباً بالسرطان كان يتعاطى المورفين معظم الوقت يحقن نفسه مرتين أو ثلاث مرات في اليوم
    Hayatı boyunca kendine iğne yapmak zorunda kalacak, ya beceremezse... Open Subtitles أنه يحقن بهذه الأدوية كل يوم في حياته وإذا كان لا يمكنك
    Pekala, gözyuvarlarına değil belki. Belki sadece damarlarına. Open Subtitles ربما ليس يحقن نفسه في عينيه ربما في الوريد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus