"يرث" - Traduction Arabe en Turc

    • miras
        
    • mirası
        
    • almamış
        
    • devralacak
        
    • mirasına
        
    Bu mülk başkalarına değil de oğluma miras kalacak dul eşim ve diğer çocuklarım da geçimlerini sağlamış olacaklardı. Open Subtitles كان للابن بان يرث العقار. ولن نخسر اي جزء منه. وكان له ان يوفر كل شي لارملتي وبقية اطفالي.
    Bu servet avcısı kadın tam da Cord Roberts'a miras kalmadan önce onunla evlenmek için her şeyi yaptı. TED هذه المتيمة بالذهب حرصت أن تتزوج الجميل كورد روبرتس قبل أن يرث الملايين
    Hiçkimse milyonlarca dolar miras alıp kendine bir seçim satınalamaz. Open Subtitles ‫أي شخص بأمكانه أن يرث ملايين ويفوز بإنتخابات
    Ya da konduğu mirası çekemeyen biri tarafından. Open Subtitles أو من قبل شخص استاء بشدة من أي شخص يرث هذا المبلغ من المال
    Kesinlikle sizin taraftan almamış yeteneğini. Open Subtitles بالتأكيد هو لم يرث هذه الصفة من عائلتك !
    Onun hatıralarını, ölümsüz mîrasını devralacak bir varîs arıyorum. Open Subtitles و ذكراها هي التي تدفعني للبحث عن شخص يرث ميراثها الجوهري
    Başkan, Küba'daki komünist Castro'ya karşı yürütülen gizli savaşı miras aldı. Open Subtitles انه يرث حربا سرية ضد كاسترو الديكتاتوري الشيوعي في كوبا
    Sorunlar çocuğa miras kalıyor. Çocuk olduğumdan falan değil. Open Subtitles يرث الطفل كلّ المشاكل هذا لا يعني بأنّني طفل
    Yani , birilerinin lazım Tamam, bu kötü karma miras? Open Subtitles أعني ، أن هناك شخص ما يجب أن يرث الكارما السيئة ، أليس كذلك ؟
    Eğer bir soyluysa evlenmezse unvanını miras yoluyla kazanmalı. Open Subtitles وإذا كان لا يستطيع أن يتزوج صاحبة لقب إذا ينبغي عليه أن يرث واحدا
    Bu hayaletin ona nasıl miras kaldığını söylediğini biliyorsun Peki ya aslında ona miras kalan şey buysa? Open Subtitles عندما تحدث عن وراثته للشبح ماذا لو لم يرث في الواقع إلا هذا الشيء..
    Dedektif Williams'ın sizin ışıltılı yaradılışınızı miras almaması büyük talihsizlik. Open Subtitles من المؤسف جداً أن المحقق "ويليام" لم يرث مزاجك الرائع.
    Uysallaşmak dünyayı miras almak değil midir muhterem vaiz? Open Subtitles حسنا,ألا يرث الأرض الخنوعين أيها الواعظ؟
    Bilgelik, kavuk gibi babadan oğula miras kalmaz. Open Subtitles الابن لا يرث حكمة ابيه ببساطة بارتداء عمامته
    Aptal olduğumu düşündüğünü biliyorum ama gayrimeşru oğluna miras kalamayacağını da biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك تخالني بلهاء، لكني أعرف هذا، لايمكن لإبن غير شرعي أن يرث.
    Bana kalırsa, çok büyük bir önder "Dünya alçakgönüllülere miras kalacak" demiştir. Open Subtitles هناك قائداً عظيماً قال ذات مرة "الوديع يجب أن يرث الأرض"
    Öyle ki, geri kalanlarla Sezar'ın tanrısallığını miras alabilsin. Open Subtitles -لكى يرث القيصر بالحق الالهى هو و الاخرون
    "'Güçsüzler kutsanmιştιr, çünkü dünya onlara miras kalacaktιr. Open Subtitles الرحمة التي تجعلهم رحماء " " بينهم ولمن يرث الارض بعدهم
    Vasiyetini değiştirmeden önce öldürülmüş olsaydı anlardım. Çabucak öldürelim de mirası bize kalsın, derlerdi. Open Subtitles لو كان موتها قبل ان تغير الوصية , لكان طبيعيا ان القاتل يريد الاستعجال لكى يرث
    Bütün mirası aldıktan sonra da seninle evlenecekti! Open Subtitles وقالت إنها ببساطة يرث كل شيء لديه ويتزوج عليك.
    O, çok zeki. Bunu, benden almamış. Open Subtitles إنه ذكي لم يرث ذلك مني
    Şanslı kazanan davayı da devralacak. Open Subtitles والفائز المحظوظ يرث الدعوى القضائية
    Adam topraklarımın ve unvanımın mirasına konabilmek için ölmemi bekliyor. Open Subtitles هو ينتظر فقط وفاتي, حتى يستطيع أن يرث أراضيي ولقبي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus