"يسعني" - Traduction Arabe en Turc

    • edemem
        
    • elimde
        
    • edemiyorum
        
    • edebilirim
        
    • edemedim
        
    • veremem
        
    • alamıyorum
        
    • olamam
        
    • Elimden
        
    • kendimi
        
    • duramıyorum
        
    • sabırsızlanıyorum
        
    Buna müsaade edemem. Onlar da büyüyünce herkese yalan söyleyecek. Open Subtitles لا يسعني أن أسمح بحدوث هذا، ليكبروا ويكذبون على الجميع
    Ve biri Kralın koruması altına girdi mi, bana yardım edemem. Open Subtitles وبمجرد أن تتعدى على شخص تحت حماية الملك، لن يسعني مساعدتك
    Küçükken de beni sevmezdi, şimdi de sevmiyor. elimde değil, huyu böyle. Open Subtitles تكرهنى حينما كانت طفلة والان ايضا لا يسعني إحتواء الأمر.
    Halk olarak soyumuzun tükenmesine ne kadar yaklaştığımızı düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles لا يسعني إلا التفكير في نجاة شعبنا بأعجوبة من الإبادة
    O çarşafların altında beni ne kadar mükemmel şeylerin beklediğini ancak hayal edebilirim. Open Subtitles لا يسعني سوى تخيل العالم الرائع الذي ينتظرني تحت هذه الأغطية
    Gerçeklerin, fantezimden ne kadar farklı olduğunu düşünmeden edemedim. Open Subtitles لا يسمحون لها بالنوم في الداخل هي أيضاً لم يسعني إلا التفكير في مدى اختلاف واقعي عن تخيّلاتي عندما كنت في الغيبوبة
    Bunce'ın bunu almasına izin veremem, bu iş için ne kadar uğraştığımı biliyorsun. Open Subtitles هيا , ريتشارد. لا يسعني البقاء بونس مع هذا كنت تعرف كم حاولت.
    Bakmatan hoşlandığım bir şey gördüğüm zaman bakmaktan alamıyorum kendimi. Open Subtitles لا أدري ، حينما أرى شيء يستحقالتأمّلفيه.. يسعني التأمّل فيه
    Geleceğin henüz belirlenmediği söylemek dışında yakında karşılaşman gereken şey için sana yardım edemem. Open Subtitles لا يمكنني مساعدتك في ما ستواجهينه قريباً'' ''ولا يسعني إلاّ أن اقول، إن المستقبل لم يكتب
    İçgüdülerinizi dinlemenizin önemini tarif edemem. Open Subtitles لا يسعني إلا أن أكرر عليكم أن تتبعوا غريزتكم
    Ben bu durumda yardım edemem ancak düşünüyorum da, tüm bunlar bittiğinde daha da fazlasını yapacak. Open Subtitles ولا يسعني إلا أن أفكر فيما سيحدث لأنها تفعل أكثر من ذلك بكثير
    Ama elimde değil ki. Bu aşk tüketti beni. Aylardır kahroluyorum. Open Subtitles لا يسعني ، أنا أستنفذتها أنها كانت شهور الآن
    Cüzdanınızı açtınızda, içine baktım ve elimde olmadan yeni 1 dolarınızı olduğunu gördüm Open Subtitles عندما فتحت محفظتك، لمحت ما بداخلها ولم يسعني إلا أن ألاحظ أن لديك عدة ورقات دولار مفرودة.
    Hala elimde değil fakat duygularımı aktardım çünkü oradaydım ve işareti gördüm Open Subtitles لا يسعني إلا التعاطف لأنني كنت هناك، ورأيت الإشارات.
    Makbuzsuz olarak aldığın paraların ne kadar olduğunu tahmin bile edemiyorum. Open Subtitles ولا يسعني سوى تصوّر مقدار الأموال التي جنيتها ولم تدخلها للسّجل
    Ama düşünmeden edemiyorum belki senin hayatında bunu daha çok hak eden birisi vardır. Open Subtitles ولكن لا يسعني إلا أن أفكر بأن ربما هناك شخص ما في حياتك يستحق ذلك أكثر منّي.
    Orada o bebeği görünce düşünmeden edemiyorum, Open Subtitles أرى تلكَ الطِفلَة هُناك و لا يسعني إلى التفكير
    Birbirimize yabancıyız, ama sana yardım edebilirim. Open Subtitles أعلم بأنّنا كنّا غرباء، لكن يسعني المساعدة
    Beni erkek arkadaşın olarak tanıttığını fark etmeden edemedim. Open Subtitles تعرفين ,لا يسعني المساعدة فقط أن ألاحظ أنتي قدمتني كانني رفيقك
    Peter'ın dengesiz duygularının hayatımı yönetmesine izin veremem. Open Subtitles لا يسعني ترك عواطف بيتر الغير معقولة أن تسيطر على حياتي
    Dünyamızı defalarca kurtardıkları için onlara minnet duymaktan kendimi alamıyorum. Open Subtitles حسناً , لا يسعني إلا تقدير عدد المرات التي قد حفظوا بها هذا العالم
    Hayır, çünkü bir kez çevirirsem, senin yanında bir daha olamam. Open Subtitles كلّا، لأنّي أعلم أنّي حالما أدوّرها لن يسعني الوقوف بقربكَ. هيّا.
    Elimden bir şey gelmiyor ama beni yakalamasına az kalmış gibi geliyor. Open Subtitles لا يسعني إلا أن يشعر مثل بلدي الماضي وقد اشتعلت تقريبا معي.
    Çok kötü durumda. Aynısı annemin başına gelseydi diye düşünmeden duramıyorum. Open Subtitles إنها بحالٍ مزرٍ، ولا يسعني إلاّ التفكر لو انها كانت أمي.
    Yeni, heyecan verici neler varsa onlara anlatmaya can atıyorum, paylaşmaya sabırsızlanıyorum. TED ولا يسعني الانتظارلإخبارهم بكل أمر جديد ومشوّق بكل الأمور التي لايسعني انتظار إخبارهم بها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus