- Kostümümden olsa gerek. - Hayır, Talbot sizin gerçekten o olduğunuzu düşünüyor. | Open Subtitles | ـ أووه , تقصد ملابسي ـ لا , تالبوت يعتقد أنك دراكولا الحقيقي |
Sen çok komik olursan kendisini komik görmez diye düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد أنك إن كنت مرحاً فقد لا يبدو هو مرحاً |
Sen çok komik olursan kendisini komik görmez diye düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد أنك إن كنت مرحاً فقد لا يبدو هو مرحاً |
Hayır. Cuba Gooding Jr. olduğunu sanıyor. Kar Köpekleri'ni çok seviyor. | Open Subtitles | رقم وهو يعتقد أنك كوبا غودينغ جونيور يحب حقا سنو الكلاب. |
İç güvenlik, devam eden bir davada hedef olabileceğine inanıyor. | Open Subtitles | الأمن الوطني يعتقد أنك قد تكون هدف في قضية جارية |
Çok garip davrandığını düşünüyor ve... buraya döndüğümde seninle konuşmam için bana yalvardı. | Open Subtitles | و هو يعتقد أنك تتصرف بغرابة شديدة. و توسل لي أن أتحدث إليك حول هذا عندما أعود. |
Apollo yapabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | . أبولو يعتقد أنك يمكنك ان تربح,وكذلك أنا |
Herkes senin harika biri olduğunu düşünüyor. Sen harika biri değilsin. | Open Subtitles | كل شخص يعتقد أنك لطيف جدا أنت لست لطيف جدا |
O'Neill, bizden bu hava taşıtının test uçuşunu yapmamızı talep edeceğinizi düşünüyor. | Open Subtitles | أونيل يعتقد أنك ستطلب منا اختبار الطائرة |
Sizin de kötü olduğunuzu düşünüyor, yani onu ne kadar çabuk çağırabilirsen o kadar iyidir. | Open Subtitles | هو يعتقد أنك شريرة أيضاً لهذا كلما كان إستدعاءه أقرب كلما كان أفضل |
Bu ciddi. Senin Albay Ryan ile birlikte olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | انها جدية انه يعتقد أنك مع الكولونيل راين |
Bir süre yavaş gitmen gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | و هو يعتقد أنك يجب أن تأخذ الأمور بروية قليلاً |
Burada yitirilen hayatlar için hepimiz çok üzüldük fakat Beyaz Saray, bundan daha fazlasına ihtiyacınız olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | نحن اسفون لما حدث هنا ولكن البيت الأبيض يعتقد أنك ستحتاج أكثر من هذا |
Bence sana hayran oldu. İyi savaştıgını düşünüyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يحترمك، يعتقد أنك قاتلتَ جيداً. |
Doktor buraya isimlik istediğinizi düşünüyor. | Open Subtitles | الطبيب يعتقد أنك بحاجة لبعض الموائد المستديرة للطي |
En yakın arkadaşın sapık olduğunu düşünüyor, ve sen onu çizdin, ama beni çizmiyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | لديك صديقٌ مقرّب يعتقد أنك منحرف, حسنٌ، وقد قمتَ برسمه، لكنك لن ترسمني؟ |
Yani Carrie, Spence'in ev tutmaktan korktuğunu Spence de Carrie'yle aranızın bozuk olduğunu mu sanıyor? | Open Subtitles | وسبنس يعتقد أنك وكاري هي على الرافضة؟ نعم. وقلت لهم على حد سواء بعدم التحدث الى بعضهم البعض حول هذا الموضوع. |
Herkes seni arkadaştan sanıyor. Oysa sen kimseye güvenip... seni incitecek kadar... yanına yaklaştırmıyorsun. | Open Subtitles | الجميع يعتقد أنك صديقهم و لكن واقع الأمر هو أنه لا يوجد شخص أعرفه قد اقترب كثيراً من أذيتك |
Kendisinin de katile dönüşeceğini çünkü hepinizin kötü bir planın parçası olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | و هو يعتقد أنك قاتل و يخاف أن يصبح مثلك لأنكما جزء من شئ فظيع |
Olay yerinden kazara geçtiğine herkes inanıyor. | Open Subtitles | الكل يعتقد أنك كنت فى موقع الحادث |
Tek lâzım olan şey, doğru kişidir. Müthiş olduğunu düşünen biri. Sonra içeridesin. | Open Subtitles | كل ماتحتاجينه شخص مناسب, شخص يعتقد أنك رائعة, وانتي كذلك |
Kimse senin komik olduğunu düşünmüyor çocuk. Şimdi, yürümeye devam et! | Open Subtitles | لا أحد يعتقد أنك مضحك يا فتى تابع السيـــر |