| Gazetede resmin çıktı. Herkes seni tanıyor. Meksika'ya taksi servisi yaptın. | Open Subtitles | كلّ شخص يعرفك قدمت خدمة سيارة أجرة مكسيكية |
| Sen Çavuş Kenner olmalısın. Herkes seni tanıyor. | Open Subtitles | أنت لا بد أن تكون العريف كينير كل شخص يعرفك |
| Küçük George seni tanımıyor. | Open Subtitles | ان جورج الصغير لا يكاد يعرفك, ان الطفل يحتاج الى والده. |
| Sizi tanıdığını söylediğine göre, cinayet sebebi konusunda yardımcı olabileceğinizi umuyordum. | Open Subtitles | بما انه قال بأنه يعرفك كنت امل بمساعدتك لنا لمعرفة الحافز |
| Her şey burada gitmeye hazır Seni tanıyan herkese gönderilecek | Open Subtitles | كل شئ عنك هنا جاهز لارسلة الي كل من يعرفك |
| Seni tanıyordu, Jared. Anonim biri olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد كان يعرفك, جاريد لقد كنت أعتقد أنك مجهول |
| Sizi herkes tanıyor. Siz babamın şikayet ettiği insansınız. | Open Subtitles | الجميع يعرفك أنت الرجل الذى كان والدي يشكو منه |
| Elbette tanıyor. Eminim küçük bir mükafatı kabul edecektir. | Open Subtitles | بالتأكيد, لا يعرفك, ولكنه بالتأكيد سوف يقبل مكافأة صغيرة |
| Onunla konuşalım. Seni tanıyor, bize polis muamelesi yapmaz. | Open Subtitles | علينا التكلم معه، إنه يعرفك ولن يعاملنا بصفتنا شرطيين |
| Telefondaki adam, seninle hiç yüz yüze gelmedi fakat seni benden çok daha iyi tanıyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل بمكبر الصوت لم يرك حتى و يعرفك أفضل مني |
| Aman tanrım! Yazan kişi seni iyi tanıyor, cevapları sadece o verebilir. | Open Subtitles | من كتب ذلك يعرفك جيداً, و هو الوحيد القادر على أجابتك |
| Yüzbaşı Vostrikov sizi benim tanıdığım gibi tanımıyor. | Open Subtitles | الكابتن فوستريكوف لا يعرفك الطّريقة التي أعملها |
| Kaptan Vostrikov sizi benim tanıdığım gibi tanımıyor. | Open Subtitles | الكابتن فوستريكوف لا يعرفك الطّريقة التي أعملها |
| Bence kimse gerçek seni tanımıyor D. | Open Subtitles | أظن أنه لا أحد على الإطلاق يعرفك يا دي فالكل يتساءل عنك |
| Masada at kuyruklu bir adam yar. Sizi tanıdığını söylüyor. | Open Subtitles | يوجد رجل شعره مذيل وطويل يقول بأنه يعرفك |
| Kızları gece kulübünde... işe alan adam seni tanıdığını söyledi. | Open Subtitles | الرجل الذي يجند البنات للنادي الليلي يقول بانه يعرفك |
| Eğer hata olursa, sen olmayı, ya da seni tanıyan biri olmayı istemem. | Open Subtitles | لو هذه الخطة فشلت لا أرغب أن أكون محلك أو أي أحد يعرفك |
| Muhtemelen onu tanımazsın, ama o seni tanıyordu. | Open Subtitles | ربما لا تعرف هذا ولكنّه كان يعرفك |
| Senin hakkında epey şey biliyor. Bilmesi de lazım zaten, kardeşin sonuçta. | Open Subtitles | هو في الواقع يعرفك عن قرب حسنا، ينبغي له طالما هو شقيقك |
| Sizi soruyor. Sizi tanıyormuş. Hayır yanıtı kabul etmiyor. | Open Subtitles | إنه يريدك ويقول إنه يعرفك ولا يقبل بالرفض |
| Düşünsene, kimsenin seni tanımadığı bir yerlere gitmek ne kadar güzel olurdu. | Open Subtitles | فقط تخيلي كم سيكون رائعا أن تذهبي لمكان لا يعرفك أحد فيه. |
| Calvin'i tanırım... ve seni ona sordum... ve senin kim olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أنا أعرف كيلفن ولقد سألته بشأنك ولم يكن يعرفك |
| Sizi tanımadığını ama sizinle konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه لا يعرفك و لكنه يريدك أن تتصل به |
| Buralarda herkes seni tanır mı? Kim olduğumu bilirler. | Open Subtitles | ماذا هل كل شخص حول هنا يعرفك ؟ |
| Seni lanet olası herkesten daha çok tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرفك , أكثر من أى أحد اَخر يعرفك |
| Benimle yemeğe çıkabileceğin halka açık ve iyi aydınlatmalı... ve tanıdığın kimsenin seni benimle görmeyeceği bir yer. | Open Subtitles | أن ترافقيني للعشاء في مكان عام ومضاء جيدا في مكان لا يمكن لمن يعرفك أن يراكِ معي |
| Git ve gör. Kimse seni tanımayacak. | Open Subtitles | روح اعملك لفة استطلاعية ما حدا رح يعرفك |
| Mahalleden veya tanıştığınız striptiz kulübünden seni bilen birilerini tanıyordur mutlaka. | Open Subtitles | ربما تعرف احدا يعرفك من الجيران او نادي التعري الذي تقابلتما فيه |