| Eve dönüş için, uçak bileti parasını onlar vermediler, değil mi? | Open Subtitles | إنهم لم يعطوك مكافأة أو مرتب بعد البقاء فى البيت ؟ |
| Bu toplantının ne hakkında olduğuna dair bir bilgi vermediler mi yani sana? | Open Subtitles | اذا لم يعطوك اي اشاره ما الغرض من عقد هذا الاجتماع؟ |
| Size belgeler, raporlar ve dosyalar vermiyorlar mı? | Open Subtitles | هيا, انظر, ألم يعطوك, مثلا, أوراقا وملفا وتقريرا؟ |
| Polis sana cesur vatandaş ödülü vermek istiyormuş. | Open Subtitles | لقد إستلمت مُكالمة من الشرطة تقول بأنهم يريدوا أن يعطوك وسام الشجاعة |
| Sana dosyamı verdiler... sana, daha iyi bir mahalle ayarlamalarını düşünebilirdin. | Open Subtitles | يعطوك ملفي... تظن أنه بأمكانهم توفير حي أفضل لك من هذا |
| Aptal olma! Çocuğu sana geri vermezler. | Open Subtitles | لا تكن مغفلاً لن يعطوك طفلك فى المقابل |
| Lütfen Ahbap, sana ne talimat verirlerse, yerine getir. Pekâlâ. | Open Subtitles | اتـّبع أي تعليمات يعطوك |
| Dedi ki, sanki bize gece yarısına kadar süre veriyorlar. | Open Subtitles | لقد قالت كأن يعطوك موعداً حتى منتصف الليل و أن تجلس هنا حتى الثالثة صباحاً |
| Aslında gazete aldığında, yanında bir de kolonyalı mendil vermeliler, et aldığında verdikleri gibi. | Open Subtitles | يجب أن يعطوك منديل معطر عندما تشتري واحدة، مثل تلك المطاعم |
| Sana neden Guatemala ya da Tayvan ya da her nereliysen oranın ismini vermediler? | Open Subtitles | لماذا لم يعطوك اسم غواتيمالي أو التايوانية، أو أيا كان اللعنة أنت؟ |
| Bu nedir? Sana bir ofis vermediler mi? | Open Subtitles | اللعنة, لم يعطوك مكتب؟ |
| Size bir tane vermediler mi? | Open Subtitles | ألم يعطوك شارة؟ |
| Sana bir şans bile vermediler | Open Subtitles | لم يعطوك حتى فرصة |
| İlaç vermediler mi? | Open Subtitles | ألم يعطوك دواء؟ |
| Senin ilacını vermiyorlar mı yoksa? | Open Subtitles | هل يعطوك دوائك هنا ؟ |
| Ne yani, size orada bir kural kitapçığı vermiyorlar mı? | Open Subtitles | ألم يعطوك كتيّب قواعد هناك؟ |
| Topu hep sana vermiyorlar mıydı? | Open Subtitles | ألم يعطوك الكرة دائماً؟ |
| En iyi yönetmen ödülünü vermek isteyip veremediklerinde bu ödül devreye giriyormuş. | Open Subtitles | يبدو أن هذا ما يعطوها لك عندما يودون أن يعطوك جائزة أفضل مخرج لكن لا يمكنهم. |
| Bir sürü insanı zengin ettin. Sana da bir parça vermek istedim. | Open Subtitles | لإنك جعلت كثيرا من الناس أغنياء أرادوا فقط ان يعطوك نفحة |
| Özgür dünya için ruhunu ve bedenini riske attın peki sana verdiler? | Open Subtitles | تخاطر بحياتك وأعضائك ...لأنقاذ العالم العالم الحر وماذا يعطوك في المقابل؟ |
| İnsanlar sana bir peni daha vermezler. | Open Subtitles | حتى الناس لن يعطوك قرشاً واحداً |
| Lütfen Ahbap, ne talimat verirlerse yerine getir. | Open Subtitles | اتـّبع أي تعليمات يعطوك -حسـنـاً |
| Seni dünyada ki herhangi biriyle eşleştirmek için bu uzay çağı bilgisayarını kullanıyorlar, ve sonra onlara yazman için sana bir kalem ve kağıt veriyorlar. | Open Subtitles | كان لديهم كمبيوتر عصر الفضاء هذا الذي كانوا يستخدموه ليصلوك بأي واحد أخر بالعالم وبعدها يعطوك قلم وورقة لتكتبي بهم |
| Sana bir program vermeliler. Diğerlerinden daha iyisin. | Open Subtitles | وجب عليهم أن يعطوك العرض أنت أفضل من ذلك الرجل |