"يغار" - Traduction Arabe en Turc

    • kıskanıyor
        
    • kıskanç
        
    • kıskandırmak
        
    • kıskandı
        
    • kıskanır
        
    • kıskanan
        
    • kıskandığı
        
    • kıskandığını
        
    • kıskanmaz
        
    • kıskançlık
        
    • kıskanmış
        
    • kıskanmıştır
        
    • kıskanması
        
    • kıskanacak
        
    • kıskandırmaya
        
    Genç insanları kıskanıyor çünkü kendisi hiçbir şey yapamıyor. Open Subtitles انة يغار مِنْ الشبابِ لأنه لا يَستطيعُ لانة لا يَستطيعُ ان يَعمَلُ أيّ شئُ.
    Bence seni çok sevdiği için kıskanıyor ve endişeleniyor. Open Subtitles لأنة يحبك كثيراً ,و يغار عليك ,و يشعر بالقلق
    Günün her dakikasında aramaya başladığında kıskanç bir tip olduğunu anlamalıydım. Open Subtitles عندما بدأ يريد سماع كل شئ عن يومي كان عليَّ معرفة أنه يغار
    Jas, Tom'a benimle sadece Robbie'yi kıskandırmak için çıktığını söylemiş. Open Subtitles جاز أخبرت توم بأنك خرجت معي فقط لجعل روبي يغار.
    - Yaşlı Çelik Göz kıskandı! Open Subtitles ! العجوز صلب العينين يغار انت لا تبدى اى احترام لى
    Meryem. Cemal seni kıskanıyor ha. Kaptanlıkta onu geçeceksin diye. Open Subtitles يا مريم، إن جمال يغار منكِ، يخشى أن تتفوقي عليه في الملاحة
    Herkes hayatım mükemmel olduğu için beni kıskanıyor ve sen her zaman en çok kıskanan oldun. Open Subtitles كل شخص يغار مني لاني حياتي مثالية وانتي كنتي أكثر الناس غيرة مني
    Seni kıskanıyor, çünkü senin gülümsemen kalıcı, ama o yalnızca mutluyken gülebiliyor. Open Subtitles إنه يغار منك لأن إبتسامتك دائمة أما إبتسامته فلا تحدث إلا عندما يكون سعيداً
    Onun yeteneğini kıskanıyor ve bu harika bir yetenek. Nadir rastlanan cinsten, bulunmaz bir yetenek. Open Subtitles هو يغار من موهبته يجب أن تعثر على هذا فهو أمر نادر
    Aslında, bir parçam seni kıskanıyor. Open Subtitles هذا صحيح. تعلمين، أظن ، في الواقع، جزء مني يغار منكِ.
    Yalan! Sırf kıçım onun dişlerinden parlak diye kıskanıyor. Open Subtitles أكاذيب, هو فقط يغار لأن مؤخرتي ألمعُ مِنْ أسنانِه
    Az önce çok kıskanç bir robot-sevgili yarattım. Open Subtitles لقد صنعت حبيبا آليا والذي يغار علي كثيراً
    Beni o çocuğu kıskandırmak için kullanıyordun. Open Subtitles كنتِ تستغليني لتجعلي ذلك الرجل يغار
    O kadar güzel ki, Acrisius onu bütün erkeklerden kıskandı ve kilit altında yaşattı. Open Subtitles جميلة جداً لدرجة أن أكريسيوس يغار عليها وحذّرها من الرّجال... ووضعها خلف الأبواب الحديدية...
    Eğer şanslıysan dünya seni kıskanır derler. Open Subtitles يقولون، عندما تكون محظوظا فإن العالم يغار منك
    Her biri diğerinin gücünü kıskanan, iki oğla sahibim. Open Subtitles وأصبح لدي ابنين وكل منهما يغار من نفوذ الآخر
    Sheila'yı takıntı mertebesinde kıskandığı izlenimine kapılmıştım. Open Subtitles كان لي الإنطباع على أنه أصبح يغار بشكل شديد من شيلا
    Daha önce başka çocukların beni kıskandığını hissetmemiştim. Open Subtitles لم يسبق لي أن جعلتُ صبيّاً آخر يغار منّي قطّ
    Onu hurda yığınına çevirirsek kıskanmaz. Open Subtitles ليس عندما تكون كومة من النفايات , فهو لن يغار
    Erkekleri kıskançlık ya da geçim kaynağı konusunda sınamamalısın. Open Subtitles لا ينبغي عليكِ أن تختبري رجلًا يغار أو يخاف على رزقه. خاصّةً حينما يكونا شخصيْن.
    - Birileri kıskanmış galiba. Open Subtitles -حسناً، شخص ما يغار
    Beni her zaman biraz kıskanmıştır Open Subtitles انه يغار مني دائما
    Önemli olan birlikte olduğumuz için herkesin bizi kıskanması. Open Subtitles لا, ما يهم هو ان الجميع يغار اننا معاً
    Önündeki o harika şeyleri, biraz kıskanacak ilk insan olmayacağım. Open Subtitles لن اكون الشخص الاول الذي يغار منك من كل هذه الاشياء الجميلة التي امامك
    Kendine bir bak, Scherbotsky, Ted'i kıskandırmaya çalıştığın ortada. Open Subtitles انظري لنفسك يا شرباتسكي .. من الواضح انكِ تريدين ان تجعلي تيد يغار عليكِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus