Ormanda biri şarkı söylüyor kuşlar cıvıldıyor dere huzurla akıyor. | Open Subtitles | في الغابة . هناك شخص ما يغني إن الطيور تزقزق |
Aslında, şarkı söylüyor. Ama önemli nokta bu değil. | Open Subtitles | لكن بشكل رئيسي هو يغني لكن ليس هذا ما أعنيه |
Ve evet dedim, "şarkı söyleyen" köydeki, "şarkı söyleyen" azınlık hakkında. | TED | وأجبت بنعم، عن هذه القرية التي يغني أهلها، الأقلية التي تغني. |
Tek gördüğünüz şey adamın sırtıydı, bir köşeye geçmiş şarkı söylüyordu. | Open Subtitles | لذا كل ما تراه هو ظهره ، وهو في الزاوية يغني |
Her elini yıkadığında mutlu yıllar şarkısını söyleyen o komünistle değil. | Open Subtitles | وليس ذلك الشيوعي الذي يغني عيد ميلاد سعيد كلما غسل يديه |
# Seni her yönüyle sever, bu şarkıyı sana söyler. # | Open Subtitles | من هو الأفضل في كل شيء ويود أن يغني هذه الأغنية؟ |
Fakat şarkı söylerken hiç görmemiştim. Sihirli bir nefesle fısıldayarak | Open Subtitles | لكننى لم أسمعه أبدا و هو يغني وجها ً لوجه |
Plakı geri sardığımızda şeytan şarkı söylüyor. | Open Subtitles | الشيطان يغني في التسجيل إذا اشغلته من الخلف |
Plakı geri sardığımızda şeytan şarkı söylüyor. | Open Subtitles | الشيطان يغني في التسجيل إذا اشغلته من الخلف |
Ona bir bak, seneler geçti aynı eski günlerdeki gibi şarkı söylüyor. | Open Subtitles | انظر إليه ما زال يغني في نفس الحانة الردئية بعد كل هذه السنين ، إنه أمرٌ محزن |
şarkı söylüyor, dans ediyor, ölüyor. - İkinci erkek başrol, Mike. | Open Subtitles | و هو يرقص و يغني و يموت هو الدور الرئيسي الثاني مايك |
Böyle güzel Almanca şarkı söyleyen birisi hemen işe alınır. | Open Subtitles | الشخص الذي يغني مثل هذا الألماني الجيد يستأجر فورا |
Pickles'daki hikâyem, şarkı söyleyen Köpek, Yerel Medya Ödülü'ne aday oldu. | Open Subtitles | قصتي عن بيكلز .. الكلب الذي يغني .. رُشحت إلى جائزة اجهزة الاعلام المحلية |
Sonra, bu sabah kalktım ve Todd orda oturuyordu tamam mı, üstünde hiçbir şey yoktu, sadece bass gitarı bana derinden, derinden şarkı söylüyordu... ürperticiydi. | Open Subtitles | أفقت هذا الصباح و كان هو يجلس هناك فقط صوته الجهور و هو يغني لي بصوته الرقيق |
Macaroni Grill'de "Doğum günün kutlu olsun" şarkısını söyleyen çocuklar kadar iyi misiniz? | Open Subtitles | هل أنتما جيدين بمستوى الرجل الذي يغني عيد ميلاد سعيد في معكرونة جريل؟ |
# Seni her yönüyle sever, bu şarkıyı sana söyler. # | Open Subtitles | من هو الأفضل في كل شيء ويود أن يغني هذه الأغنية؟ |
Yani, uygun bir ortamda Andy'i şarkı söylerken dinlemek, çok keyifli. | Open Subtitles | أعني إنه من الممتع سماع أندي يغني في مقاعد غير مناسبة |
"Nehrin akıntısı üstündeki bir dalda, ötüyor bir cırcır böceği." | TED | "على طرف جذعٍ طافٍ على وجه النهر؛ يغني صرصار الليل" |
Eğerbukuş ötmezse, Burada neler oluyor? Sessiz ol. | Open Subtitles | وإذا لم يغني الطائر ماذا يحدث؟ لقد نام للتو |
Yaban Kedileri burada Herkes katılsın şarkıya | Open Subtitles | بينما وايلد كاتس في المنزل كل شخص يغني في الخارج |
Duymayı istediğim tek şey, karaciğerimin sarhoş halde söylediği ragbi şarkıları. Sakin ol. | Open Subtitles | الصوت الوحيد الذي أريد سماعه هو صوت كبدي الثمل يغني أغاني كرة القدم |
Ama küçükken babam şöyle şarkı söylerdi: | Open Subtitles | .على غرار أمي و عمتي , لكن عندما أنا كنت صغيرة أبي اعتاد أن يغني |
Evet, bu gece Fire Ice Ball festivalinde şarkı söyleyecek. | Open Subtitles | أجل, إنه يغني في حفل الثلج و النار الليلة |
Bunca zaman sonra bulunması zor bir şarkıcı Kıllı Yabani buldum. | Open Subtitles | ، مواهبي المتعدده؟ كلا وإنما العثور بعد كل تلك السنوات على مخلوق القدم الكبيره المحتال وهو يغني |
Bu dönemdeki bir şarkıcının o altyapı üstüne aynı, eski sözleri söylediğini düşünün. | TED | تخيل أي مغني آخر من تلك الحقبة يغني نفس الكلمات القديمة. |