"يفضل" - Traduction Arabe en Turc

    • tercih eder
        
    • iyi olur
        
    • tercih ediyor
        
    • sever
        
    • seviyor
        
    • tercih ederdi
        
    • Tercihen
        
    • iyi edersin
        
    • yerine
        
    • En iyisi
        
    • yeğler
        
    • daha iyi
        
    • tercihi
        
    • istiyor
        
    • tercih ederim
        
    Muhtemelen öyle ama bu hayvan dişi vajinanın sıcaklığını tercih eder. Open Subtitles ربما، لكنّ هذا الحيوان يفضل الدفئ والحميمية المحصورة في مهبل الأنثى
    Bu numaraların bir kısmını öğrenmek istemiyorsanız, şu an burayı terketseniz iyi olur. TED يفضل أن تغادر الآن إذا لم تحب أن تتعرف على بعض هذه الخدع
    Yasli adam, gençlerin refakatini tercih ediyor, öyle degil mi? Open Subtitles الرجل المسن يفضل رفقة من هم أصغر سنا، أليس كذلك؟
    İnsanlar tabii ki semtindeki dükkanlara gitmeyi sever ama çok iyi bir alışveriş bölgesi olursa azıcık uzağa gitmeye de hazırsınızdır. TED بالطبع يفضل الناس الذهاب إلى المتاجر المحلية، لكنهم على استعداد للذهاب إلى مكان أبعد قليلًا إذا كان موقع المتجر جيدًا جدًا،
    - burada saat 7:00'de olacağını söylediler. - her zaman değil. Paris'de geç yatmayı seviyor. Open Subtitles قالوا لي أنه يمتطي الخيل هنا في السابعة صباحاً ليس دائماً ، فى باريس يفضل الاستيقاظ متأخراً
    Gerry Kennedy'nin fazla söze ihtiyacı yoktu, o müziği tercih ederdi. Open Subtitles جيري كينيدي لم يكن يريد الكثير من الكلام أنه يفضل الموسيقى
    Hayır aslında ona eposta göndermenizi tercih eder. Çok pardon. Open Subtitles لا, فى الحقيقة إنه يفضل أن ترسل له بريدا إلكترونياً
    Bu yüzden bir kaç yıl önce, biraz zaman ayırıp bu devasa veritabanıyla konuşmam gerektiğini düşündüm, ve ona şunu sordum, insanlar bir ülkeyi neye göre tercih eder. TED إذا، منذ بضع سنين، فكرت أخذ إجازة والتوجه لقاعدة البيانات تلك وسؤالها، لماذا يفضل الناس بعض الدول أكثر من الأخرى؟
    Sean'e bakalım, o mavi tadındaki yiyecekleri tercih eder, süt, portakal ve ıspanak gibi. TED لنتعرف على شون، الذي يفضل الأكل ذا الطعم الأزرق، مثل الحليب، البرتقال والسبانخ.
    Erken yatsan iyi olur. Sıcaktan kaçınmak için yarın sabah beşte yola çıkacağız. Open Subtitles يفضل أن تنامى مبكرا سننطلق فى الخامسة صباحا حتى نهرب من أشعة الشمس
    Aranızda gerçek kurşun taşımayanlar varsa, artık taşısa iyi olur. Open Subtitles كل من لا يحمل ذخائر لسلاحه يفضل أن يأخذ البعض
    Gerçek ya da değil, kadının takipçisi çok. Onunla dost olsak iyi olur. Open Subtitles سواء أكان حقيقياً أم لا، لديها جمهور كبير لذا يفضل أن نكون صديقتين
    Benle vakit geçirmektense, Acil'de kanlı yaraları dikmeyi tercih ediyor. Open Subtitles يفضل البقاء في الطواريء ليخيط جروح المصابين على التحدث معي
    Evet, belli ki, onun konumu nedeniyle, o gizli kalmasını tercih ediyor. Open Subtitles حسناً, من الواضح, ان بسبب منصبه, هو يفضل ان يكون غير معروف.
    Ateşli kızlarla tanışmadan geviş getiriyor olmayı tercih ediyor gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو وكأنه يفضل أن يمضغ الجيفة على أنه يقابل فتيات جميلات
    Norveç mavisi sırt üstü takılmayı sever. Güzel tüyler. Open Subtitles حسناً, النرويجي الأزرق يفضل الوقوع على ظهره.
    Oh! Müziği seviyor. Sadece kemanı tercih ediyor. Open Subtitles انه يحب الموسيقى غير انه يفضل العزف على الكمان
    Artık bir efsane ancak bir adam olarak anılmayı tercih ederdi. Open Subtitles إذاً، هو الآن أسطورة عندما قال أنه يفضل أن يكون رجلاً
    Saygıdeğer bir kız kazasız belasız, güvenli bir hayat ister sürpriz istemez ve Tercihen zengin bir adam ister. Open Subtitles الفتاه المحترمة تريد أن تعيش حياه آمنه محمية و ليست مليئة بالأحداث دون مفاجآت و يفضل مع رجل غني
    Bu konuyu karışmasan iyi edersin. Open Subtitles يمكنني المضي معك في هذا ضربة بضربة لذا يفضل ان تنسى هذا الموضوع
    Adam bütün hayatını bu sahilde geçirdiğini kaçmak yerine burada ölmeyi tercih ettiğini söyledi. TED قال أنه عاش طوال حياته بالقرب من الشاطئ و أنه يفضل الموت هناك على الهروب
    Enerjimizi bu mekanın olabilecek En iyisi olması için harcamak daha iyi. Open Subtitles يفضل أن نستغل طاقاتنا في جعل هذا المكان أفضل بقدر ما يمكن.
    - İnan bana, bunun her ikimiz için de iyi şekilde sonuçlanmasını istiyorum, fakat bildiğin gibi daha önce gerçekleştirilmiş politik nedenli terörizm saldırı denemelerinin sonuçlarına göre, Genel Vali böyle taleplere boyun eğmektense, rehineleri kurban etmeyi yeğler. Genel Vali böyle taleplere boyun eğmektense, rehineleri kurban etmeyi yeğler. Open Subtitles ولكن أريد أعلمك ان جميع المطالب الإرهابية السابقة لم تتحقق، فالنائب العام يفضل التضحية بالرهائن على تنفذيها
    Ve silahsız bir Taliban şüphelisini öldürmenin kendi tercihi olmadığını mı söylüyorsunuz? Open Subtitles وقتل طالبانى غير مسلح يعتبر شئ ما لا يفضل أن ينسب اليه كما تقول؟
    O sadece beslenmek için öldürüyor,ama kurbanları arasında bağ oluşmasını istiyor, Open Subtitles إنه يقتل من أجل أن يأكل ولكنه يفضل أن يكون لديه ارتباط مع الضحايا
    Doktor-hasta gizliliği iki taraf için de geçerlidir, ateşime popomdan bakmanızı tercih ederim diyen beyefendi. Open Subtitles يجب أن تحترم السرية بين الطبيب والمريض من كلا الطرفين أيها السيد الذي يفضل أن تقاس درجة حرارته من المؤخرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus