Peki ama aralarında bir kıvılcım olduğuna yemin ediyor. | Open Subtitles | حسناً, عدا أنه يقسم أن هنالك إعجاب متبادل, |
Bu kalem antik Arabistan'dan olup Bilgi Ağacı'nın bir dalından yapıldığına yemin ediyor. | Open Subtitles | إنه يقسم أن هذه المحبرة ذاتها من الجزيرة العربية، منحوتة من أحد أفرع شجرة المعرفة. |
Tabi ki hiçbir şey olmadığına yemin ediyor. | Open Subtitles | لكنه يقسم أن لا شيء من هذا صحيح |
Nöbetçiye sorduk Davenheim'ın oraya gitmediğine yemin ediyor. | Open Subtitles | وهو يقسم أن "دايفينهايم" لم يمر من هناك أبداً |
Marshall çok sarhoş olsa da ATM'nin şöyle yaptığına yemin ediyor. | Open Subtitles | الأن ، مارشال" كان ثملاً للغاية لكنه يقسم أن الآلة بدئت في فعل هذا |
Zane, Ethan foton patlamasının Martha'yı sistemini yükseltecek kadar akıllı yaptığına yemin ediyor. | Open Subtitles | (زين) ، (إيثان) يقسم أن الإنفجار الفوتوني جعل (مارثا) ذكية بما يكفي لتحديث نظامها. |
Emin olduğumuz tek şey Gremen Vadisindeki bir esir kampında iki deniz piyadesinin tutulduğuna dair yemin ediyor. | Open Subtitles | "أنهأستسلمبمقاطعة(طالبان)فىوادي" جريمين، حيث يقسم أن بذلك المكان مُحتجز إثنان من جنود المارينز. |
Bu adam Merete'nin erkekler tuvaletine girdiğine yemin ediyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يقسم أن (ميريت) دخلت حمام الرجال. |
Kendisiyle ilgisi olmadığına yemin ediyor. | Open Subtitles | يقسم أن ليس له علاق بهذا |
Mayans'ın bu işte parmağının olmadığı üzere yemin ediyor. | Open Subtitles | يقسم أن " ماينز " غير متورطين |
Caesar'ın hastalığı olmadığına yemin ediyor. | Open Subtitles | يقسم أن (قيصر) غير مريض |