Bunlar yüzünden uyurken bile, insanlar Uyanık olduğumu sanıyorlar. | Open Subtitles | لأبدو كأنني نمت تلك الليلة و الآن أن أبدو و أنا يقظ |
Sadece Uyanık olduğunu bilirsin. Daha neye dikkat etmemiz gerektiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | ستعرف فقط عندما يكون يقظ. لا نعرف حتى ماذا ننتظر |
Bir an olsun uyumadığını söylüyorlar günler sonra buraya oturuyorsun, Tetikte ve sessizce. | Open Subtitles | ولكنهم يقولون لي الآن أنك لم تنام سوى لحظة يوم تلو الآخر، تجلس هنا يقظ وصامت. |
Demek kulağınız Tetikte. | Open Subtitles | أنت يقظ أكثر من أي وقت مضى حسبما أرى |
Herkes Dikkatli olsun. | Open Subtitles | ولكن أخى يجب أن لا يكون على علم بهذه الخطة الجميع يجب أن يكون يقظ |
Dikkatli bir erkek, dişisine küçük yemeklerle kur yapıyor. | Open Subtitles | إنه ذكر يقظ يراود أنثاه بهدايا قليلة من الطعام. |
-Hayır, gayet uyanığım. | Open Subtitles | -أوه، لا، أنا يقظ |
Yari uyanik ...yari uyuyor ... | Open Subtitles | نصف يقظ و نصف نائم |
Hiç uyumadın. | Open Subtitles | لقد كنت يقظ للغاية |
Vücudundaki yağ rezervlerini doğru kullanmak için.. ..Uyanık olduğu vakitlerde pek hareket etmiyor. | Open Subtitles | سيعيش على إحتياطي الدهن ويقضي ساعات إستيقاظه نصف يقظ |
Tamamen uykuya dalamayıp veya tam anlamıyla Uyanık kalamadığımızdan dolayı etrafımızda neler döndüğünü anlamakta güçlüç çekeriz. | Open Subtitles | ولأنك لم تكن نائم أو يقظ تماماً فقد عانيت صعوباً في فهم ما يجري حولك |
Gerçekten şaşırtıcı olan şeyse, çok sayıda öğrenci olduğundan biri dünyanın herhangi bir yerinde sabahın saat 3'ünde biri soru sorduğunda, başka bir yerde Uyanık ve aynı problem üzerinde çalışan başka biri olacağı anlamına geliyor. | TED | والشيئ المدهش حقاً هو، لأن هناك طلاب كُثر، ذلك يعني إذا طرح طالب سؤالاً في الثالثة صباحاً، في مكان ما حول العالم، سيكون هناك شخص يقظ ويعمل على نفس السؤال. |
Uyanık olmak da öyle. | Open Subtitles | و لكن أيضاً و أنت يقظ. |
Sadece Uyanık olup okuduğuna emin olmak istedim. | Open Subtitles | -أردت الحرص أنك يقظ وتقرأ |
Tetikte olmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تكون يقظ ... الجمهوريجبأنيكون يقظ |
Haberlerde hep bu olay var. Herkes Tetikte. | Open Subtitles | هذا على جميع نشرات الاخبار الجميع يقظ |
Dinlenmiş işçi Tetikte işçidir. | Open Subtitles | الموظف المرتاح هو موظف يقظ |
Tetikte ve ne? Dalga geçiyorum. | Open Subtitles | إنتظري، يقظ وماذا؟ |
Çok Dikkatli olmalıyız Vera. | Open Subtitles | جيّدًا ضروريّ أنّ اكون يقظ جدًّا |
Sana ihtiyacımız olduğunda Dikkatli ol ve "N" iyisini yap. | Open Subtitles | عليك أن تكون يقظ بالدورية نحن نحتاجك. |
- Dikkatli ve doymak bilmeyen bir zihni var ve bu zihin beslenmeli. | Open Subtitles | الفتاة لديها عقل يقظ و شره للمعرفة يجبُ تغذّيته- أنها طفلة- |
Artık uyanığım. | Open Subtitles | أنا يقظ الأنّ. |
Öyleyse uyanik, ve ben ögle yemegiyim. | Open Subtitles | إذًا هو يقظ وأنا غداؤه. |
Hayır, sadece uyuyup uyumadığını kontrol ediyorum. | Open Subtitles | لا، أري فقط إن كُنت يقظ أم لا! |