Gelişmekte olan ülkelerden öğrenciler de, çok pahalı bilimsel araçların benzerlerini kendileri yapıyorlar. | TED | أو لديك طلاب في البلدان النامية يصنعون نسخا مماثلة للأدوات العلمية التي يكلف صنعها الكثير من المال. |
150 yıl önce bir tarım kölesinin fiyatı bir Amerikan işçisinin 3 yıllık maaşına eşitti. | TED | منذ 150 عاما، كان الرقيق العامل في المزارع يكلف ثلاث أضعاف الراتب السنوي لعامل أمريكي. |
Bana çok fantastik gelirler.Geliştirmek için çok az para harcanır. | TED | إنها تبدو رائعة لي .. وإنتاجها يكلف القليل |
Soruyorum kusura bakma, öyle bir yüzük ne kadar eder? | Open Subtitles | اذا كنت لا تمانع سوالي كم يكلف خاتم مثل ذلك؟ |
Bir anne ve iki genç çocuk için yeterli besleyici, düşük maliyetli beslenme ayda dört yüz yetmiş yedi dolar tutar. | TED | فالنظام الغذائي منخفض التكلفة والمغذي بشكل كاف لأم وطفلين صغيرين يكلف 477 دولارًا شهريًا. |
Bu çöplük bize verdiğin paranın bir hayli fazlasına mal oldu. | Open Subtitles | هذا المكان التافه يكلف أكثر بكثير من المال الّذي منحتنا إياه |
Ama orduyu terhis etmek bir arada tutmaktan daha pahalı olur. | Open Subtitles | ولكن تسريح الجيش قد يكلف أموالا أكثر من المحافظة عليه |
Sahnede çok pahalı bir kolye kullanacaklar. | Open Subtitles | لديهم عقد يكلف مبلغ كبير على خشبة المسرح |
Oklar pahalı. İrlandalıları kullanın. | Open Subtitles | إستخدم الأيرلنديين إن موتهم لا يكلف شيئاً. |
Bir giriş kapısının fiyatı nasıl 500,000$ olur? | Open Subtitles | كيف يمكن لل باب المدخل يكلف 500،000 دولار ؟ |
fiyatı 285 mark, neredeyse 300 mark. | Open Subtitles | انه يكلف 300 مارك تقريباً 285 كي اكون دقيق |
Biz bu işe para yatırdık... ama sevgi ve takdir para etmiyor. | Open Subtitles | التعاطف لا يكلف شيء و لكننا أستثمرنا الأموال |
Burası birinci sınıftır. bir randevu kaç para, biliyor musun? | Open Subtitles | هذا بيت دعارة من الدرجة الأولى هل تعلم كم يكلف لتمارس الجنس هنا ؟ |
En fazla 10 frank eder. 10 diyelim! | Open Subtitles | لا يمكن أن يكلف أكثر من 10 فرنكات، لنضع 10 فرنكات. |
Pide arası sosis ve salataysa 2.5 şekel tutar. | Open Subtitles | سعر السجق مع السلطات في رغيف بلدي يكلف 2,5 شواقل |
Yalancılık milyarlara mal olabilir. | TED | النصب والاحتيال يمكن ان يكلف بلايين الدولارات. |
der. Böyle söylediğimizde, hiç ne pahasına olduğunu sağlığımıza zarar verip vermeyeceğini sormuyoruz. | TED | حاليا، حين نقول هذا، لا نسأل أبدا عن ما يكلف ذلك، هل هناك تكاليف صحية مرتبطة به. |
İngilizce öğrenmenin bedeli 599 dolar nakit ödeme... ve yüzde 22 faizle... 12 ay boyunca süren 86 dolarlık ödemeler oldu. | Open Subtitles | تعلم الإنجليزية يكلف 599 دولار و 12 قسطاً شهرياً قيمة كل منهم 86 دولار التى تمثل 22 بالمئة من ربح أمى |
Bu da yeni spor merkezi, 350 milyon sterlin değerinde rejenerasyon projesinin tam ortasında, Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. | TED | وهذا هو المركز الرياضي الجديد مشروع تجديده قيد العمل يكلف حوالي 350 مليون جنيه ويجرى تمويله من قبل الاتحاد الأوروبي. |
Normalde 300'e patlar ama bunu 200'e yapacak bir yer buldum. | Open Subtitles | عادة يكلف هذا الأمر 300 دينار و لكن أنا وجدت مكانا يقوم بهذا ب 200 دينار |
İndirme, yazdırma ve normal, eski bir kitabı kesme yaklaşık 3 Dolara mâl oluyor. | TED | إن تنزيل وطباعة و تغليف كتاب قديم عادي يكلف ثلاث دولارات |
Saati 100 dolara mal olan sayaça 25 cent park ücreti ödüyoruz. | TED | نحن نصدر تذاكر وقوف للسيارات بمبلغ 25 سنت على عداد يكلف 100 دولار في الساعة. |
Bu hafta için bir garson kirala o zaman. Çok masraflı da olmaz. | Open Subtitles | وظف شاباً إذاً للأسبوع لن يكلف هذا الكثير |
Bu adam benim sağlık planıma günde 5.000 dolara patlıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يكلف تأمين الصحة 5 ألاف دولار في اليوم |
Bölge-13 kontrolden çıktı, maliyetler yükseldi. | Open Subtitles | -تستحيل السيطرة على هذه الحيّ إنه يكلف الدولة ثروة طائلة، ودافعوا الضرائب قلقون |