"يلحظ" - Traduction Arabe en Turc

    • farketmedi
        
    • fark etmedi
        
    • farketmeden
        
    • farkına varmamış
        
    • fark etmez
        
    • fark etmemiş
        
    Artık çok geç olana kadar kimse farketmedi, öyle mi? Open Subtitles و لم يلحظ احد الامر حتى اصبح الوقت متأخراً ؟
    - Son dakikaya kadar farketmedi bile. Open Subtitles ـ إنه لم يلحظ هذا إلا في اللحظة الأخيرة ـ ميلي
    Kimse fark etmedi. Taburenin üstünde durdum. Sen eleştirmen misin? Open Subtitles لم يلحظ أحد، فقد وقفت على طاولة هل أنت ناقدة؟
    Ne yazık ki biraz da bu öfkenin sonucu olarak Batı, 2001 yılında gerçekleşen başka bir olayın önemini fark etmedi. TED و للأسف كعائد جزئي لهذا الغضب لم يلحظ الغرب دلالة حدث اخر حدث أيضا في 2001
    Öyleyse en az 20 yıldır durumunu kimse farketmeden çalışmış. Open Subtitles اذاً قد عمل لمدة 20 عام مضت بدون أن يلحظ أحد حالته
    18 aylıkken bir havale geçirmiş, kimse farkına varmamış. Open Subtitles عندما بلغ عمره 18 شهرا ، أصيب بالحمى ولم يلحظ أحد
    - Sayılmaz. Kimse fark etmezdi. - Kafayı bulduğunu kimse fark etmez miydi? Open Subtitles ليس حقاً, لم يلحظ أحد - لم يلحظوا أبداً أنك تتعاطى؟
    Fakat binlerce kez kafamın röntgeni çekildi. Nasıl olurda daha önce kimse fark etmemiş olur? Open Subtitles لكنني أجريت الآلاف من فحوص الأشعة كيف لم يلحظ أحد من قبل؟
    Bu nedenle ayrıldığın zaman kimse farketmedi, yay ve okla. Open Subtitles وهذا هو السبب لم يلحظ أحد عند نقاط. مع القوس والسهم.
    - Doktorların hiçbiri bunu farketmedi mi? Open Subtitles ألم يلحظ أيّ من الأطباء أنّ الطفل يتشنج؟
    ve gösteri bitip de Bay Cust çıkarken, koridorda yanından geçtiği kişiyi farketmedi. Open Subtitles وحين انتهى العرض وغادر السيد "كاست" لم يلحظ أن الشخص الذي مر بجانبه في الممر
    Bunu başka kimse farketmedi mi? Open Subtitles كيف لم يلحظ أحد هذا ؟
    Bunu başka kimse farketmedi mi? Open Subtitles كيف لم يلحظ أحد هذا ؟
    Oda servisi faturası gelene kadar, kaybolduğumu fark etmedi. Open Subtitles لم يلحظ إني مفقود حتى تسلم فاتورة خدمة الغرف
    HYDRA burnumuzun dibindeydi ve kimse fark etmedi bile. Open Subtitles هايدرا كانت أمامكم تماماً ولم يلحظ أحد ذلك
    Henri, değişikliği fark etmedi bile. Open Subtitles في حين أن هنري لم يلحظ عليّ أي اختلاف
    - Kaçakçılığı kolay kimse farketmeden Devrimci Savaş Sahnelemesine girer. Open Subtitles يسهل تهريبها إلى الحرب الوهمية بدون أن يلحظ أحد
    Biz onlar farketmeden girer çıkarız bile. Open Subtitles سندخل ونخرج قبل أن يلحظ أي أحد أننا دخلنا
    Hiç kimse onun gittiğinin farkına varmamış mı? Open Subtitles ألم يلحظ أحد هروبه؟
    Sanki şu zamana kadar hiç farkına varmamış gibi. Open Subtitles يبدو كأنه لا يلحظ ذلك
    Umarım kimse saçlarının griliğini fark etmez. Open Subtitles أتمنى ألاّ يلحظ أحدٌ الشعر الرمادي
    Kimse fark etmez. Şeffaf olanlarından takarız. Open Subtitles ،لن يلحظ أحد الفرق سنجعله شفافا
    Sanki artık yatmadığımızı fark etmemiş gibiydi. Open Subtitles كما لو أنه لم يلحظ أننا توقفنا عن ممارسة الجنس سويةً.
    Neyse ki yokluğunu kimse fark etmemiş. TED لحسن الحظ، لم يلحظ أحد غيابك حتى الآن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus