"يمكنك أن تأتي" - Traduction Arabe en Turc

    • gelebilirsin
        
    • Gelip
        
    • gelemezsin
        
    • gelebilir
        
    • gelir misin
        
    • gelebilirsiniz
        
    • gelemez
        
    • gelirsin
        
    Ailemin sorun olacagini biliyorum. Ama hafta sonlari çocuklar oradayken gelebilirsin. Open Subtitles أعرف أن والداي سيكونان عقبة لكن يمكنك أن تأتي عطل نهاية الاسبوع عندما يكون الشباب هناك
    Çıkar beni. Beraber gideriz. Benimle gelebilirsin. Open Subtitles أخرجني من هنا، نستطيع أن نذهب معاً يمكنك أن تأتي معي
    İstersen bizimle gelebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تأتي معي يمكننا أن نكتب عقداً لو أنك تريد
    Elini kolunu sallaya sallaya Gelip yetiştirdiğim kızı mı öpeceksin? Open Subtitles اللعنة، كيف يمكنك أن تأتي وتقبل الفتاة التي ربيتها ؟
    Yani, burası benim evim. Sormadan buraya gelemezsin. Open Subtitles أعني هذا هو منزلي انت لا يمكنك أن تأتي الى هنا بدون دعوة
    Dr. McAlester, yüzeye gelebilir misiniz? Open Subtitles دكتوره ماكالستر هل يمكنك أن تأتي الى الطابق العلوي , رجاء
    Hemşire, bir dakikalığına buraya gelir misin? Ciddiyim ben. Open Subtitles هل يمكنك أن تأتي الى هنا ياممرضة لدقيقة؟
    Güvenlik kasetlerini beraber incelemek isterseniz, benimle gelebilirsiniz. Open Subtitles لوكنتتريدأنتراجعشرائط الأمن معنا, يمكنك أن تأتي معنا
    Yolun aşağısındaki son ev. Dilediğin zaman gelebilirsin. Open Subtitles آخر منزل أسفل هذه الطريق يمكنك أن تأتي حينما تريدين
    İstersen yarın da gelebilirsin, St. Hans'ı kutlayacağız. Open Subtitles ـ يمكنك أن تأتي غداً .. عندنا حفلة أيضاً ـ طيب
    Benim evime gelebilirsin. Büyükannem dışında kimse yok. Open Subtitles يمكنك أن تأتي إلى منزلي ، لا أحد هناك ماعدا جدتي
    Bu akşam gelebilirsin. Ama önceden uyarayım, yetiştirmem gereken bir işim var. Open Subtitles يمكنك أن تأتي الليلة، ولكني أحذرك، لديّ مقالة للصفحة الأخيرة
    Bir saniyeni alır. Benimle gelebilirsin. Eğlenceli olacak. Open Subtitles لن يطول الأمر, يمكنك أن تأتي معي سيكون الأمر مرحاً
    Eminim o da orada oalcaktır. Eğer istersen, sen de bizimle beraber gelebilirsin. Open Subtitles تعلم , إذا أردت يمكنك أن تأتي معي أنا وأمي
    Faks kullanman gerekiyorsa buraya gelebilirsin. Gerçekten mi? Open Subtitles يمكنك أن تأتي الى هنا اذا كنت تريد أن تستعمل الفاكس
    Yani, biliyorsun ki istedigin zaman her hangi bir şey için bana gelebilirsin. Open Subtitles أعني , أرجوكي إعلمي أنه يمكنك أن تأتي إلي في أي وقت لأي شيء
    Bu elbiseyle Gelip bira mı istiyorsun? Open Subtitles لا يمكنك أن تأتي متأنقاً بهذا الزي وتطلب البيرة فقط
    Belki benimle Gelip ona Miranda Hakları'nı okuyabilirsiniz. -Affedersiniz, kötü bir espriydi. Open Subtitles ربما يمكنك أن تأتي معي وقراءة له حقوق ميراندا له.
    Birini görme bahanesiyle film stüdyosuna gelemezsin. Open Subtitles لا يمكنك أن تأتي إلى استوديو و تتوقع رؤية أحد ما
    Ne kadar çok istesen de beni görmeye gelemezsin. Open Subtitles أنظري, لا يمكنك أن تأتي وتريني مهما كنت تريدين هذا.
    Bugün daha sonra tekrar gelebilir misiniz? Open Subtitles أتظن أنه يمكنك أن تأتي بعد ظهيرة اليوم ؟
    Anne bugün okula benimle gelir misin? Open Subtitles امي , هل يمكنك أن تأتي للمدرسة معي اليوم ؟
    Eğer isterseniz sonraki gün Gece vakti evime gelebilirsiniz. Open Subtitles علي أن أعود إلى العاصمة يمكنك أن تأتي إلى بيتي ليلا في اليوم بعد غدا
    Baba, zamanında gelemez misin? Open Subtitles أبي, ألا يمكنك أن تأتي في الوقت ؟
    Bak, eğer kendine iğne vurmaya dayanamıyorsan, buraya gelirsin ve ben yaparım. Open Subtitles اسمعي, إذا كنت ستشعرين بالغثيان من إعطاء نفسك هذه الحقن يمكنك أن تأتي إلى هنا وأنا سأفعلها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus