Dedem, Posey'in ona Tommiks şapkasını atmasını asla unutmadı. | Open Subtitles | لم ينس جدى مشهد "بوزى" و هم يقذفه بالقبعة الخاصه به |
Ve April'ın da gülü yakaladığını asla unutmadı. | Open Subtitles | و الوردة. لم ينس أبداً أبريل" عندما كانت تلتقط الوردة" |
Sıra sana geldiğinde o henüz bir çocuktu ve onu korudun, ama o gün gördüklerini hiç unutmadı: | Open Subtitles | عندما أصبح لك التالي والحماية له. كان مجرد طفل... لكنه لم ينس أبدا ما رأى في ذلك اليوم... |
Söylentiye göre bunu unutmamış. | Open Subtitles | والأقاويل تشير انة لم ينس هذه الهزيمة بعد |
Bunu yapabilir mi? Belçikalı Jens Goossens'i yenebilir mi? | Open Subtitles | هل يستطيع فعلها هل يهزم البلجيكي, ينس قوسينس ؟ |
İki gün için söylediği her şeye katılıp son üç yılı ve senden ne kadar nefret ettiğini unutmasını bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك موافقته علي كل ما يقول طوال يومين و تأمل أن ينس السنوات الثلاث الماضية و كم يكرهك |
Avrupa tepkisini acilen gösterirse dünyanın onları unutmadığını onlara göstermiş olacaklar. | Open Subtitles | هل فقط لإظهار الشيشان أن العالم لم ينس منها. |
General Rosemeyer, Almanya'nın Hague Anlaşması'na... imza koyduğunu unutmamıştır. | Open Subtitles | جنرال "روزماير" لم ينس ان "المانيا" من الدول الموقعة "علي معاهدة "هيج |
Sonra bir metal çubuğu ısıtıp isminin baş harfini asla ve asla unutmasınlar diye vücutlarına dağlamış. | Open Subtitles | ثم يأتى بسلك و يثنيه و يوقع بحروف اسمه على كل منهم حتى لا ينس ابداً |
Ne kadar ünlü olursa olsun, köklerini asla unutmadı. | Open Subtitles | و علي الرغم من شهرته لم ينس جذوره متبرعاً أكثر من 20 مليون دولار للجامعات الأفرو-أمريكية |
Dört yıldır doğum günümü bir kere bile unutmadı. | Open Subtitles | في أربع سنوات، لم ينس عيد مولدي |
- Bu şey de ne? Bize en son yaptıklarınızı kimse unutmadı. | Open Subtitles | ، لم ينس أحد ما قمتم به آخر مرة |
Kimse bunu unutmadı. | Open Subtitles | لن ينس أحد هذا. |
Ama bunca üne rağmen Teddy en iyi arkadaşı John'u asla unutmadı. | Open Subtitles | و لكن رغم كل الشهرة لم ينس (تيدي) صديقه (جون) |
Yaradan bizi unutmadı. | Open Subtitles | و الخالق لم ينس لنا. |
West Point'ten yeni mezun olduğundan Bay O'Rourke ordu yönetmeliğini unutmamış. | Open Subtitles | كونها جديدة من كلية ويست بوينت... السيد أوروك لم ينس لوائح جيش |
Afrika'yı hiç unutmamış. | Open Subtitles | لم ينس أفريقيا أبدا |
Anlaşılan bunu hâlâ unutmamış. | Open Subtitles | من الواضح أنه لم ينس الأمر |
Öyleyse, Jens Jenson'ı denemenin tam zamanı. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لتجربوا (ينس ينسن) |
İki gün için söylediği her şeye katılıp son üç yılı ve senden ne kadar nefret ettiğini unutmasını bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك موافقته علي كل ما يقول طوال يومين و تأمل أن ينس السنوات الثلاث الماضية و كم يكرهك |
Powell ismini seçmesi aramızda geçenleri unutmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | اختياره للاسم "باول" يخبرني بأنه لم ينس شيئاً واحداً مما سار بيننا. |
Halkımız hiç unutmamıştır. Bir Zhang'e asla güvenemezsin. | Open Subtitles | " "و لم ينس شعبنا أنه:" لا يجب الثقة بالـ"جانج |
Sonra bir metal çubuğu ısıtıp isminin baş harfini asla ve asla unutmasınlar diye vücutlarına dağlamış. | Open Subtitles | ثم يأتى بسلك و يثنيه و يوقع بحروف اسمه على كل منهم حتى لا ينس ابداً |