- Ben Yahudiyim, seni sersem! - veya hediye kuponu. | Open Subtitles | ــ أنا يهودي أيّها الأحمق ــ أو على شهادة هدية |
Sadece bilmek istedim, ben yarı Yahudiyim. Yahudilerle çalışıyorum, bütün gün bana "yah"lıyorlar da ondan yani. | Open Subtitles | لا تنزعج , إنه تعبير مجازي فأنا عن نفسي نصف يهودي و كذلك أعمل مع اليهود طوال الوقت لذا أستطيع قول ذلك |
Musevi'yim ama ibadet etmem yani kötü bir Musevi'yim denebilir. | Open Subtitles | و انا لست مزاولاً لذا انا نوعاً ما يهودي سيئ. |
Hollywood'daysan ve Musevi ya da eşcinselsen çantada keklik demektir. | Open Subtitles | إذا كنت في هوليوود وأنت إما يهودي أو مثلي الميول، |
Ebeveynlerinin oradan geçtiğini ve orada bir tek Yahudi kalmadığını biliyormuş. | Open Subtitles | عرف ان والداه كانوا هنا ولم يبقى يهودي على قيد الحياة |
Ama önemli değil. Zaten iki gündür Yahudisin. | Open Subtitles | لاعليك, لقد أصبحت يهودي منذ يومين |
Frank, şimdi beni dinle. İkiyüz bekar Yahudinin sana ihtiyacı var. | Open Subtitles | فرانك، اسمعني، مائتا أعزب يهودي يحتاجون إليك. |
- Anne, sana defalarca söyledim... Yahudiler sünnet yapıyor çünkü, sünnet enfeksiyonları önleyip... | Open Subtitles | أمي , لأخر مرة الختان لا يجعل منه يهودي بل هو أمراً صحي. |
Bu bölge eskiden Yahudilerin elindeydi, sonra Japonlar sonra da Meksikalılar geldi. | Open Subtitles | هذا الحي اعتاد ان يكون يهودي ، ثم ياباني ، ثم مكسيكي |
Daha mı az? Ben Yahudi bile... yani yarı Yahudiyim. | Open Subtitles | أقل، أنا لست يهودي تماما أنا فقط نصف يهودي |
Ben Yahudiyim siz ise Aryan, buna benzer başka karanlık farklar. | Open Subtitles | و أنا يهودي وأنتي الآريّه و كل الأختلافات القاتمه الأخرى |
Domuz analiz ettiriyorlar ve ben Yahudiyim. | Open Subtitles | يجعلونك تقوم بتشريح الخنزير، وأنا يهودي. |
Bu sabah normal, ortalama bir adamdım ama bu gece Yahudiyim. | Open Subtitles | هذا الصباح كنت شاب عادي لكن الليلة انا يهودي. |
Geçen seneki fırtınalarda 75 Musevi palyaço hayatını kaybetti. | Open Subtitles | السنة الماضية ، الأعاصير قتلت 75 مهرج يهودي |
Gülüşler,aşağılamalar ve küçümsemeler... çünkü sen zavallısın , yada İrlandalı yada Musevi.... yada ...sadece çirkin... | Open Subtitles | الضحكات والعبرات والإهانات التي تعيشها لأنك فقير أو أيرلندي أو يهودي |
Ben dindar değilim, ve Musevi'yim. Yine de, işler yolunda giderse müteşekkir olacağım. | Open Subtitles | أنا لست متديناً ولكني يهودي وإذا سارت الأمور بشكل جيد الليلة، سأكون ممتناً لك. |
JUDENRAT Yahudi Heyeti; iş ekipleri, yiyecek ve k0nut k0nularında Krak0w'da rejimin emirlerini yerine getirmekten bizzat s0rumlu 24 seçilmiş Yahudi'den | Open Subtitles | يتكون المجلس اليهودي من 24 عضو يهودي مختارين لهذه العمل ولادارة ما يخص العمل و الغذاء و الاسكان و تقديم الشكاوي |
Büyük Bay Kibar yarın geliyor. Büyük Yahudi bugün burada. | Open Subtitles | الغير يهودي الأعظم سيأتي غداً اليهودي الأعظم قد جاء بالفعل |
Görevi: müttefiklerin 1 milyon Yahudi karşılığında 10.000 kamyon verip veremeyeceğini öğrenmekti. | Open Subtitles | أن يرى إذا كان الحلفاء يبادلون 10 الآف شاحنة مقابل مليون يهودي |
Sen bir Yahudisin. Senin pişirdiğin yemeği ben nasıl yerim? | Open Subtitles | انت يهودي كيف يمكنني ان اكل طبخك ؟ |
Koyu Siyonist bir aileden gelen muhafazakar bir Yahudisin. | Open Subtitles | أنت يهودي محافظ من أسرة صهونية مخلصة |
370 Yahudi kadın, 303 Yahudi çocuk olmak üzere toplam 740 Yahudinin öldürüldüğü geçmişti. | Open Subtitles | عدّد 370 إمرأة يهودية عدّد 303 طفل يهودىّ ما مجموعه 740 يهودي قتلوا |
Yahudi Yahudi Yahudi Yahudi Yahudi Yahudi Yahudi Yahudiler | Open Subtitles | يهودي يهودي يهودي يهودي يهودي يهودي يهود |
Polonya'da bugün hayatta kalan Yahudilerin sayısı 4000'den az. | Open Subtitles | يوجد الان أقل من 4000 يهودي يعيشون في بولندا |
Zengin bir Yahudiyi bırakıp yoksul bir beyefendiye hizmet etmek istiyorsun. | Open Subtitles | إذا اعتبرتها ترقية أن تترك خدمة يهودي غني لتصبح تابعاً لنبيل فقير جدا |
Eh, bir yahudiye para yatırırsan olacağı budur. | Open Subtitles | حسناً، ذلك ما تجنيه من الرهان على يهودي. |
Bu şehirdeki diğer bütün Yahudilerden daha iri, huysuz ve kabayımdır. | Open Subtitles | من أي يهودي في هذه المدينة. أأخبرته بهذا يا "لو"؟ |