"يوجد هناك أي" - Traduction Arabe en Turc

    • yok
        
    • bir
        
    • hiçbir
        
    Şu anda etrafta polis yok ama kısa bir süre içinde olacak. Open Subtitles لا يوجد هناك أي شرطة في الوقت الراهن ، لكنهم سوف يأتون
    Geçmişin ağırlığını taşımadan yaşamanın bir yolu yok mu? Open Subtitles ألا يوجد هناك أي شيئاً أخر في الحياة يعيش فيه المرء دون أن يتوجب عليه تحمل عبء ماضيه ؟
    Sarili Adam'in kaçmasina kesinlikle imkan yok. Open Subtitles لا يوجد هناك أي سبب لذو البدلة الصفراء كي يهرب
    Eğer o bulduğu ve geri istediği, onu durdurma hiçbir olacaktır. Open Subtitles إذا وجدها و تمنى عودتها فلا يوجد هناك أي أحد يستطيع أن يوقفه
    Güvenecek kimsemiz yok. Open Subtitles ولا يوجد هناك أي إنسان بالغ تستطيع الوثوق به
    Asteroit bile beş metre çaplık bir krater yaratır bunda krater yok ama. Open Subtitles حتى الكويكبات الصغيرة يبلغ قطرها 5 أمتار من شأنه أن يخلق حفرة ضخمة ولا يوجد هناك أي حفرة
    Onu seviyorsam, onunla evlenememem için hiçbir sebep yok. Open Subtitles لا يوجد هناك أي سبب يجعلني لا أستطيع الزواج به إذا كنت أحبه
    Şişelerin üstünde fiziki bir kanıt yok. DNA ve parmak izi yok. Open Subtitles أجل , و لا يوجد هناك أي دلائل حسية عل الزجاجات أو الحمض النووي أو بصمات
    2008 ila 2012 yılları arasında hastanın hikayesiyle eşleşen hiçbir polis tutanağı yok. Open Subtitles لا يوجد هناك أي تقارير للشرطة بين عامي 2008 و 2012 يتوافق قصة مريضتك
    Onun karşısında kazanabilecek hiçbir şey yok. Open Subtitles لا يوجد هناك أي شيء يمكنك وضعه ضد البطاطا المقلية يمكنه الفوز. حسناً، ربّما هناك شيء واحد.
    Güvenini geri kazanmak için yapabileceğim ya da söyleyebileceğim hiçbir şey yok. Open Subtitles لا يوجد هناك أي شيء أستطيع فعله أو قوله لأستعيد ثقتك.
    Biriktirdiğimiz hesapta neden para olmadığı ile ilgili bir fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك أي فكرة لماذا لا يوجد هناك أي مبلغ من المال في حساب توفيرنا ؟
    Sizi canlı tutmamızın başka bir sebebi olabilir mi? Open Subtitles هل يمكن أن يوجد هناك أي سبب آخر يجعلنا نبقي عليكم أحياء؟
    bir şeye ihtiyacınız varsa size yardım etmek isterim. Open Subtitles أود أن أعرض عليك مساعدتي إذا يوجد هناك أي شئ تحتاجه؟
    Bu onu kurtarmak için bir yol olduğunu ortaya ediyorum, o kötü kayıp olduğunu. Open Subtitles يبدو أنه لا يوجد هناك أي طريقة لإنقاذه أنه قد أصبح شرير
    Gıda uzak, masa temizlenir var ediyor. Orada Yapabileceğim başka bir şey? Open Subtitles لقد وضعت الطعام بعيداً ، والطاولة نظيفة هل يوجد هناك أي شيء يمكنني أن أفعله ؟
    Neden hiçbir duyuru yapılmadı, neden yardım yolda değil? Open Subtitles لماذا لا يوجد هناك أي تصريح أو أي مساعدة في الطريق؟
    Seninle hiçbir zaman konuşmaz. Open Subtitles لا يوجد هناك أي طريقة ممكنة تجعل تلك الفتاة تقتنع بالتحدث معك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus