"يومه" - Traduction Arabe en Turc

• günü
• gününde
• gününü
• gününün
• güne
• günün
• günüydü
• günlerinde
• gününe
• gün geçirdi
• günden
• sırasının

İnsanlar için günü uzatmaya çalışmak o kadar olağandışı ki cidden bizleri inceleyen uyku araştırmacıları olmuştu.
في الحقيقة، كان هناك باحثون في النوم قاموا فعليّاً بدراستنا لأنه كان غير طبيعي للغاية للإنسان أن يحاول إطالة يومه.

O insanların bırakılmasını istiyorum. Yoksa bugün onun rezil hayatının en berbat günü olacak.
اريد هؤلاء الناس خارج البلاد و الا سأجعل يومه اسوأ يوم لهذا اللعين, اتفهم؟

İlk gününde yakışıklı olmak istedi.
إنه يريد أن يبدو أنيق المظهر في يومه الأول

Slannen gününü mahkemede geçirecek, eğer bununla alakalı söyleyecek bir şey bulursam.
سلانين سيكون عنده يومه في المحكمة، إذا عندي أيّ شيء للقول حوله.

Bir adama boktan gününün iyice boka sardığını söylemek üzereyim.
أنا على وشك إخبار رجل أن يومه السيء سيصبح أسوأ.

Her bir ninja, güne sağlıklı bir kahvaltıyla başlamalı.
في كلّ يوم يجب أن يبدأ نينجا يومه بأكل فطور صحّيّ.

Eve gelip yemek yiyor ve günün hıncını benden çıkarıyor.
لقد اتى الى المنزل واكل الطعام ولخص يومه لي

Eğer kahvaltısını iyi yapmazsa günü berbat geçer.
أعلم أن يومه بالكامل يكون سيئاً، إذا لم يكن فطوره جيداً.

Wall Street'teki ilk günü, biraz zaman verin ona.
إنه يومه الأول في وول ستريت امنحه بعض الوقت

Adam borsacı. Bütün günü bilgisayar başında geçiyor.
إنه يتاجر على الإنترنت ويقضي كل يومه على كمبيوتره

Xander'ın bu çok özel, hayatında sadece bir kez olacak günü için çok mutlu olmalısınız Bay Harris.
من المؤكد أنك سعيداً من أجل أكساندر في يومه الخاص الذي يأتي مرة في العمر يا سيد هاري مؤخرة جميلة , ما الذي تحت الغطاء؟

- Antrenmanların ilk günü daha. - Bu bir antrenman.
إنه يومه الأول في التدريب هذا تدريب، فقط

Springfield öğrencilerinin grevi 4. gününde devam ediyor.
إضراب المدرسة وصل يومه الرابع بلا نهاية واضحة

Buradaki ilk gününde, Amerika hakkında bir şiir okumak istiyor.
في يومه الأول هنا، يريد قراءة قصيدة عن أمريكا

Biliyor. Ve kötü veya iyi gününde olması falan hiç önemli değil.
و مهما كان يومه سيئاً أو جيداً , هذا لا يهم

Adam hayatının her gününü 40 yaşında öleceğini düşünerek yaşıyor.
يمضي الرجل يومه مفترضاً أنّ حياته ستنتهي عند سن الأربعين

Bu adam bütün gününü uyuduğu yerde dilencilik yaparak geçirirdi.
لقد قضى معظم يومه يتوسل في الساحة التي ينام فيها

İnsan bütün gününü tırda geçirince içeride yemek istiyor işte!
قضى كل يومه بالشاحنة ان الرجل بحاجة الى هواء نقي

Cenin, gelişme durumundayken gününün yüzde yetmişini rüyada geçirir.
بينما الجنين يتطوّر هو يمكن أن يقضّي بحدود سبعين بالمائة من يومه في حالة حلم

Her ninja güne sağlıklı bir kahvaltıyla başlamalı.
في كلّ يوم يجب أن يبدأ نينجا يومه بأكل فطور صحّيّ.

Sahada olmadığında günün 18 saati burada olur.
إنه ليس بالميدان، يقضي 18 ساعة من يومه هناك.

İşindeki ilk günüydü, kötü şansa bak.
إنه يومه الأول في العمل في كونمارا أيضا, ياله من حظ سئ.

Yeni elemanların ilk günlerinde... çekmiş olarak gelmelerine bayılırım.
أحب عندما يكون موظف جديد منتشي في يومه الاول

Ama bence bu, ona hayatın ne kadar değerli olduğunu öğretti, ve en son gününe kadar da her gününü dolu dolu yaşadı.
ولكن هذا قد علمه كيفية تقدير الحياه, بالاضافة الى انه كان يعيش حياته يوما بيوم,وكأنه يومه الاخير.

Biraz daha uyusun, olmaz mı? Çok yoğun bir gün geçirdi.
ألا يمكن أن تتركه نائما لوقت أطول ، كان يومه شاقا

Onu daha ilk günden hücreye koyacakları aklıma bile gelmezdi.
يا إلهى , لم أكن أتصور أن يضعوه فى الحبس الإنفرادى فى يومه الأول

Hayır, hayır, unutmadı. Alma sırasının onda olduğunu biliyordu.
كلّا، كلّا إنه لم ينسى، إنه يعرف بأن اليوم هو يومه لكيّ يقِلها