Ama bu zamanın aktıkça geleceğin de gerçek olması demek değildir. | Open Subtitles | لكن ، إنّه ليس المُستقبَل الذى يُصبح واقِعاً .مع مرور الوقت |
Ama bu geçmişin gerçekliğinden, geleceğin gerçekliğinin daha fazla olması anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكنه لا يُصبح حقيقةً بعد الآن .بعكس الماضى الذى يتحوَّل إلى واقِع |
Büyük bir yakalayıcı olmadan önce benim gösterimin donanımlarını değiştirsin. | Open Subtitles | قبل أن يُصبح الماسك العظيم ، ربما يتبدل حاله ويقوم بإعداد الأدوات الخاصة بالعرض خاصتي |
Sakın bana Şövalye olmadan önce de böyle olduğunu söyleme. Buna inanmam. | Open Subtitles | لاتخبرني أن هذه كانت طريقته قبل أن يُصبح قارساً، لأنني لن أصدق هذا. |
Önce iyi geldi, ama sonra daha çok acıtmaya başladı. | Open Subtitles | إنّها تجدي نفعاً في البداية, لكن فيما بعد يُصبح الألم أكبر من ماكان عليه |
Hadi ama bu gittikçe gülünç olmaya başlıyor. | Open Subtitles | لا بد إنكِ جيّدة مع الأسماء. هيّا، هذا يُصبح سخيفاً. |
Sadece bu tip iliskiler kötü hale geliyorlar. Bunu daha öncede yasadim. | Open Subtitles | هذا النوع مِن العلاقات يمكن أنْ يُصبح سيئاً جداً، رأيتها تحدث من قبل |
Görünüşe göre, madende derinlere gittikçe durum daha da kötüleşiyor. | Open Subtitles | على ما يبدو، يُصبح أسوأ بكثير وأعمق للذي يدخل المنجم. |
Asker olması gerekti. Savaşmayı öğrenmesi gerekti. | Open Subtitles | .توجب عَليه أن يُصبح جُندى . توجب عَليه أن يَتعلم كَيف يُقاتل |
İnsanlar ile ürünler arasında bir bağ olması gerektiğini söyleyebilirsin ama gerçek düşüncelerin asla böyle olmayacak. | Open Subtitles | أعلم أنك ستقول أن الإنسان والمُنتج يجب أن يكونا متواصلين معاً ولكن الأمر لن يُصبح كما تتخيل أبداً |
HQ şirketinin karşısındaki binanın tepesinde bir suikastçı olması gerekiyor. | Open Subtitles | يبدو أن هُناك من يود أن يُصبح قاتلاً على سطح شركات "إتس كيو". |
Çok geç olmadan önce çıkmakla ilgili. | Open Subtitles | حول الخروج، قبل أن يُصبح الوقت متأخراً كثيراً |
Her şey alt üst olmadan önce iki ay sevinebildim çünkü hakkımda yazılanlarda senin esprilerini nasıl çaldığımı anlatıyorlardı, ki çalmadığım hâlde. | Open Subtitles | شهرين قبل أن بدأ الأمر يُصبح مزرٍ لأن كل ما قرأته كان حديث عن سرقتي لنكاتك و هذا لم أفعله |
Sadece kırıkları toplamalı ve meyve suyu yapış yapış olmadan hortumla su püskürtmelisin. | Open Subtitles | يمكنك ان تلتقط تلك القطعة ورش العصير بالخرطوم قبل ان يُصبح لزجاً. |
Ama bebekler konusunda eski şeyler, tekrar yeni olmaya başladı. | Open Subtitles | لكن عندما يتعلق الأمر بالأطفال ، كل شيء قديم يُصبح جديداً مُجدداً |
Onunla şey yaptıktan sonra biliyorsunuz işte başı dönmeye ve terlemeye başladı. | Open Subtitles | بعد أن... أنتِ تعلمين، بدأ يُصبح دائخاً ومُبللاً بالعرق. |
Adli rüşvet ile ilgili bu soruşturma daha ciddi bir hal almaya başladı. | Open Subtitles | نعم ان هذا التحقيق "إلى "الرشوة القضائيه يُصبح أكثر جديّة |
Onları aşabilmek için hatalarını kabul edip daha iyi bir adam olmaya çalışmanı değil. | Open Subtitles | ليس الرجل الذى يتحكم فى أخطائه لذلك يستطيع أن يترك ماضيهم وأن يُصبح رجل أفضل |
Yeterince sağlam hale gelir gelmez tüm dünyayı dolaşacağım. | Open Subtitles | حالما يُصبح القارب جاهزاً سأُبحرُ حولَ العالم |
Olay gittikçe ilginçleşiyor değil mi? | Open Subtitles | حسناً، هذا الأمر يُصبح أفضل وأفضل، أليس كذلك؟ |