"çözebilir" - Traduction Turc en Arabe

    • حل
        
    • فك
        
    • يحل
        
    • تحل
        
    • يحلّ
        
    • سيكتشف
        
    • لا يحله
        
    Bir kişi kendi isteğiyle bize katılıp bu bilmeceyi çözebilir. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي سيجمعنا معا باراردته والذي يستطيع حل اللغز
    O öğrenebilir, o hatırlayabilir. Problemleri çözebilir, karar verebilir. TED يمكنه أن يتعلم و يتذكر بإمكانه حل المعضلات و إتخاذ القرارات.
    Kim bu boşlukları, hayatlarını bu eşiklerde geçiren kimselerden daha iyi çözebilir. TED من الأفضل إيجاد حل لهذه المشاكل الحدية بدلا من أولئك الذين قاموا بمواجهة حياتهم عند نقاط التقاطع.
    Görüşler, hatta kokular bile kaybolmuş anıları çözebilir. Open Subtitles الرؤيأ , أو حتى الروائح بإمكانها . فك أغلب الذكريات
    Eğer sorunlarımı tetiği çekmek bile çözmemişse başka ne çözebilir? Open Subtitles إذا كان ضغط الزناد لم يحل المشاكل مالذي سيحدث؟
    Bu ipler çok sıkı. Ellerimi çözebilir misiniz? Open Subtitles أتعرف, هذه الحبال ضيقة, هل يمكنك أن تحل وثاق يديّ فقط
    Güneş sistemimizdeki bir yer bu problemi çözebilir. Open Subtitles مكانٌ واحد في نظامنا الشمسي قد يحلّ المشكلة
    Evlat, bir çekteki tek imzasıyla tüm sorunlarımızı çözebilir. Open Subtitles يا بنى ،بتوقيع واحد على شيك واحد يمكنها حل جميع المشاكل التى تواجهنا
    Acelemiz var. Bunları çözebilir misin? Open Subtitles نحن على عجلة من أمرنا , هل تستطيع حل هذا ؟
    Benim eski hocam. - Bunu ancak o çözebilir. Open Subtitles انه استاذى فى الكليه ولو اى شخص قادر على حل هذه المعادله فأنه هو
    Belki de Perez benim bu problemlerimi çözebilir, ya da bana kim olduğumu hatırlatmakta işe yarar. Open Subtitles ربما يستطيع بيريز حل أزمة تواجدي هنا أو على الأقل يذكرني بما كنت عليه
    Son ipucunu çözebilir miyim, bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم إن كان بإمكانى حل تلكَ الأحجية الأخيرة.
    Tanrı sadece üzerinde çaresiz için, ve ben bu sorunu çözebilir. Open Subtitles لكن الأعتماد الكثير على الله , فقط للعاجزين ويمكنني حل هذه المشكلة
    Ve eminim bu kodları sadece üst düzey IRIS yetkilileri çözebilir. Open Subtitles و أنا متأكد ان فقط من هم ذوي المراتب العليا قادرين على فك الشفرة
    Burada çıkmamız gerek. Emniyet kemerini çözebilir misin ? Open Subtitles يجب أن نخرج من هنا هل يمكنك فك حزامي ؟
    Bunu çözebilir misin, seni kırılgan narsist? Open Subtitles هل يمكنك فك هذا أيها النرجسي الفظ؟
    Tamam, sana yedek bir planla dönmeme izin ver bu birkaç problemi çözebilir. Open Subtitles حسناً سأعود لك بخطة بديلة هذا قد يحل بعض المشاكل
    Aslında onu tanımak problemini çözebilir. Open Subtitles فى الحقيقة , كلما عرفتها اكثر قد يحل مشكلتك
    Babalarımız öğrenmeden ve senin savcı olduğun ortaya çıkmadan bu sorunu çözebilir. Open Subtitles ،يمكنه أن يحل هذه المشكلة من دون أبائنا .و من دون ان يكتشفوا انكِ مدّعية عامه
    Ufak bir birlik hatları yarıp, sorunu kaynağıinda çözebilir. Open Subtitles قوة صغيرة يتم وضعها بين خطوط المعركة سوف تحل المشكلة من جزورها
    Ufak bir birlik hatları yarıp, sorunu kaynağıinda çözebilir. Open Subtitles قوة صغيرة يتم وضعها بين خطوط المعركة سوف تحل المشكلة من جزورها
    Yerini belirlemek davayı çözebilir. Open Subtitles تحديد موقعه يُمكن أن يحلّ القضيّة.
    'Tekboynuz'un esrarını ancak gerçek bir Haddock çözebilir.' oldu." Open Subtitles "فقط فردٌ حقيقي من عائلة (هادوك) سيكتشف سر سفينة أحادي القرن"
    - Bir erkek bu sorunları çözebilir. Open Subtitles هذا النوع من المشاكل لا يحله الا الرجل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus