"çünkü öyle" - Traduction Turc en Arabe

    • لأنها كذلك
        
    • لأن هذا
        
    • لأن ذلك
        
    • لأنه كذلك
        
    • هذا لأنه
        
    • لأنّي لا
        
    • لأنه هو
        
    • لاني أعتقد
        
    • لأننا كذلك
        
    • لأنّ ذلك
        
    • لأنّه كذلك
        
    - "Baştan çıkarıcı bir şeytan." dedin. Dedim, çünkü öyle. Peki, baştan çıkaran şeytanlar ne yapar, Jack? Open Subtitles نعم لقد قلت ذلك لأنها كذلك أتعلم ماذا يفعلن المحاتلات الخبثاء؟
    çünkü öyle bir fiyat yok. Onu hiçbir zaman satmadım. Open Subtitles لأن هذا المبلغ لا وجود له ما كنت لأشي بأسراره
    Öksürmüyor çünkü öyle acı veriyor ki onu yavaş nefes almaya zorluyor. Open Subtitles انه لا يسعل لأن ذلك مؤلم جدا و يدفعه ذلك الى أخذ انفاس قصيره
    Uyurken beni izlemen ürkütücü değilmiş gibi davranma çünkü öyle. Open Subtitles لا تتظاهر أن التحديق بي هكذا ليس مرعباً لأنه كذلك
    çünkü öyle bir örgüt yok seni gerizekalı. Open Subtitles هذا لأنه لا توجد منظمة بهذا الاسم أيها الأحمق.
    çünkü öyle olduğu zaman yapmak zorunda olduğum şeyi yapmak istemiyorum. Open Subtitles لأنّي لا أريدُ أن أفعل ما سأفعله إن كنت تدري.
    Evet, nükleer bomba diyeceğiz çünkü öyle, ama sokaklarda düzenin korunmasını istiyorsak endişeyi körüklememeliyiz. Open Subtitles نعم, سنقول أنها قنبلة نووية لأنها كذلك ...لكن اذا كنا نتوقع نظام مدنى فى الشوارع
    çünkü öyle. Aynı şey ikinciye oldu. Open Subtitles لأنها كذلك, هذه المرة الثانية التي تحدث
    İş ortağımız olarak da görmeni istiyorum. çünkü öyle. Open Subtitles أريدك أن تفكر فيها كشريكة، لأنها كذلك.
    Kırıkkemik ateşi diye adlandırılır, çünkü, öyle hissedersiniz. TED إنه يسمى حمى تَكَسُّر العظام، لأن هذا ما تشعر به.
    Çünkü, öyle anlaşılıyor. Open Subtitles لأن هذا هو ما أشعر به أشعر بأني أُثير قرفك
    çünkü öyle taze kalıyor. Streç filmin amacı da o zaten. Open Subtitles لأن هذا يبقيها طازجة هذا الهدف من البلاستك الواقي
    Çok iyi çünkü öyle yapmak için burada değilim. Open Subtitles حسناً، إتفقناً، ذلك جيد لأن ذلك ليس سبب وجودي هنا
    Dersi düşünmüyorum tabi, çünkü öyle bir şey asla olmaz seni öpmeyi hayal ediyorum ve sanki hayat duruyor. Open Subtitles لا أفكر بشأن الفصل لأن ذلك لن يحدث أبداً... أفكر في تقبيلك وإن كل شيئ يتوقف , إنه مثل إطار التجميد
    Abur cubur yiyeceğim, içki içeceğim hentai seyredip dünyanın yok olduğunu düşüneceğim çünkü öyle. Open Subtitles سأملئ معدتي، سأفرط في الشرب، وسأشاهد بعض الكرتون الأسيوي الإباحي. وأتصرّف كأن العالم على وشك الانفجار لأنه كذلك.
    - Ben de bunun delilik olduğunu söyledim. - çünkü öyle. Open Subtitles لقد قلت له أنك مجنون أيضاً - لأنه كذلك -
    çünkü öyle olmak zorunda. O erotik kitap. Open Subtitles هذا لأنه من المفترض عليه ذلك إنه بذيء
    çünkü öyle bir yer yok. Open Subtitles هذا لأنه ليس له وجود
    çünkü öyle olduğu zaman yapmak zorunda olduğum şeyi yapmak istemiyorum. Open Subtitles لأنّي لا أريدُ أن أفعل ما سأفعله إن كنت تدري.
    - çünkü öyle. Benimki de. Open Subtitles لأنه هو , خطى أيضا
    çünkü öyle. Open Subtitles هذا لأننا كذلك بالفعل
    Bunu söylüyorlar, çünkü öyle olmasını istiyorlar. Open Subtitles إنه الجيش -يقولون هذا لأنّ ذلك ما يريدونه
    Bu, biraz çaresizce getirilen bir çözüm gibi gözükebilir, çünkü öyle. Open Subtitles هذا، قد يبدو كاجراء يائس لأنّه كذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus