Merak ediyorum, bu gece sadece ikimiz dışarıda bir yerlere çıkabilir miyiz? | Open Subtitles | كنت أتساءل ربما نستطيع الخروج لمكانٍ ما معاً فقط نحن الاثنتان الليلة؟ |
Erdem ve değer ile uzaktan yakından alakalı ağzından ne çıkabilir ki? | Open Subtitles | ما الذي يمكنه الخروج من فمك حتى يكون مثيراً للإهتمام بعض الشئ |
- Burada iyi olacaksınız. - Dışarı çıkabilir miyim? | Open Subtitles | ستكونين بخير هنا أيمكننى الخروج إلى الفناء ؟ |
Biz görmeden, kimse ne içeri girebilir ne de içerden çıkabilir, Albay. | Open Subtitles | لن يخرج أو يدخل أحدٌ إلى المكان بدون أن نراه حضرة العميد |
Bay Atkins dışarı çıkabilir. Aslında kötü biri değildir. | Open Subtitles | السيد أتكين قد يخرج الآن انه ليس رجلا سيئا |
Patlama yarıçapı üç kilometreye çıkabilir. | Open Subtitles | يجب ان نخرج من هنا بسرعه التقرير يشير الي ان نصف قطر الانفجار سيصل الي ميلان |
Kiminle gelmiş merak ediyorum. İstediği erkekle çıkabilir o. | Open Subtitles | أتساءل مع من هي هنا يمكنها مواعدة أي رجل تريده |
Çıkmak diye tanımladınız, her istediğinizde dışarı çıkabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك الخروج ، كما تقولين كلما أردت ذلك ؟ |
Aklı başında, buradan çıkabilir diyecek olan kim? | Open Subtitles | ألست أنا الذي قلت لك أنك إذا كنت كفء للمثول أمام المحكمة يمكنك الخروج من هنا؟ |
Acaba seninle bir randevuya çıkabilir miyim? | Open Subtitles | كنت أتسائل إن كان بإمكاننا الخروج معاً لمشروب وأي شيء، نتسلى |
Biraz çıkabilir ve tekrar ısınabiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت أفكر ربما يمكننا الخروج معاً أن نعود لبعضنا البعض |
Acaba seninle bir randevuya çıkabilir miyim? | Open Subtitles | كنت أتسائل إن كان بإمكاننا الخروج معاً لمشروب وأي شيء، نتسلى |
Biraz çıkabilir ve tekrar ısınabiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت أفكر ربما يمكننا الخروج معاً أن نعود لبعضنا البعض |
Ayağa kalkıp dışarı çıkabilir ve eski kafalı olduğumu ispatlayabilirdim. | Open Subtitles | أنا يمكن الوقوف، الخروج وإثبات أنني كنت ضرطة القديمة. |
Gordon habercilerini yollayabiliyorsa, kendiside çıkabilir. | Open Subtitles | جوردون يمكنه أن يخرج الرسل يمكنه أن يخرج نفسه |
Yüzlercesi bir yandan girdimi, diğer taraftan sürekli küller çıkabilir dışarıya. | Open Subtitles | يمكن إطعامها الجثث من طرف واحد و الرماد من شأنه أن يخرج من الطرف الآخر، مختلط، بالطبع. |
Merhaba, Bayan Lowe. Leonard dışarı çıkabilir mi? | Open Subtitles | مرحباً،سيدة لو هل بإمكان لينارد أن يخرج اليوم؟ |
Bruno, bak bakalım pencereden çıkabilir miyiz? | Open Subtitles | برونو تحقق اذا كان بامكاننا ان نخرج من النافذه |
Erkekler herkesle, her yaştaki kadınla çıkabilir. | Open Subtitles | يستطيعون الرجال مواعدة اي احد بأي عمر ولكن لنكن صُرحاء |
Bu ölçekte bir kalabalık ancak on yılda bir ortaya çıkabilir. | Open Subtitles | سِرب خارق كهذا يُمكن أن يظهُرَ مرة في العشرِ سنواتٍ فقط |
Ama... Madam Spitzer, bugün biraz erken çıkabilir miyim? | Open Subtitles | لكن ، سيدتى ، هل يمكننى الإنصراف مبكراً قليلاً اليوم ؟ |
Bebek bezini alıp buradan çıkabilir miyiz? | Open Subtitles | هلّا أخذنا الحفّاظات و خرجنا من هنا ؟ |
Burası çok gürültülü. Çatıya çıkabilir miyiz? | Open Subtitles | الصوت عالي جداً هنا ما رأيك في أن نصعد إلى السطح ؟ |
Aşılama hazır olmadan önce virüs resmen sona erse bile mevsime bağlı olarak yeniden ortaya çıkabilir, böylece aşılar insanları korumaya devam edecektir. | TED | حتى إذا انتهت الجائحة رسميًا قبل ابتكار لقاح، قد يظهر الفيروس ثانيةً موسميًا، لذلك ستمد اللقاحات الناس بالمناعة. |
Orospu partilerinden de iş çıkabilir. | Open Subtitles | قد يرشدنا ذلك إلى شيء بشأن حفلات بائعات الهوى أيضاً |
Dışarı çıkabilir misin, acaba? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تخرج من فضلك؟ |
Samantha'ın kendi kişisel anıları da ortaya çıkabilir. | Open Subtitles | بعض من ذكريات سامانثا الشخصية الخاصة قد تخرج. |
Aletini şu an tekmelerdim ama ayağımda siğil çıkabilir. | Open Subtitles | قد أركل قضيبك الاَن لكن قد تصاب قدمي بالجرب |
Yani başkalarıyla çıkabilir? | Open Subtitles | إنها راكزة إذا هي يمكن أن تواعد أشخاص آخرين؟ |
çıkabilir misin ya da okuyacak bir şeyler bulsan? | Open Subtitles | لذا أذا أمكنك المغادرة أو أيجاد شيئ لتقرائة |