"çadırın" - Traduction Turc en Arabe

• خيمة
• خيمتك
• الخيمه
• خيمتنا
• خيمه
• الخيمة
• الخيام
• الخيمةِ

Daha onu kapalı bir çadırın içinde yakalayamıyoruz nasıl oraya tırmanıp enseleyeceğiz?
إذا لم نتمكن من إمساكه في خيمة مغلقة كيف سنتسلق هذه ونلتقطه؟

Ağaçların üzerinde dolaşan bir Fokker belirdi... ve çadırın üzerine yükünü boşalttı.
فظهرت طائرة ألمانية و أسقطت قنبلة على خيمة الطعام

Kaygım şu ki, bir çadırın altında her şey olabilir.
ما يقلقني هو أن أي شيء قد يحدث تحت خيمة

çadırın burada. Sola üç adım.
تقع خيمتك على بعد حوالي ثلاث خطوات إلى اليسار

Burada tek bir kural var yıldızın ne kadar büyükse, çadırın da o kadar büyür.
هناك قانون واحد هنا كلما كنت نجمًا أكبر كلما اتسعت خيمتك

En müstesna tuhaflıklar bu çadırın altında toplandı! Tabiat ananın bir şakası! Tüm ihtişamlarıyla buradalar!
كل الغير متوقع ببساطه تحت هذه الخيمه ها هم بكل روعتهم

Biz çadırın içinde muhabbet ederken bir tane kaçık çadırın önündeki ayakkabılarımızı suyun içine atmış.
كنا نلعب فى خيمتنا و قام وغدا مجنون برميها فى دلو المياة امام خيمتنا

Bir BM çadırın var.
لم تجد طريقها للاسفل لديكم خيمة للامم المتحدة

Küçükleri koyarız çadırın tekine hayalet hikayeleri anlatsınlar biz de yetişkinler olarak ateşin keyfini çıkartırız.
الأطفال سيتشاركون في خيمة ويتبادلون قصص الأشباح بينما البالغين تلفحهم حرارة النار

Şu anda çadırın içinde yetkili kişiler ile konuşuyor.
إنَّه يتحدَّث مع السلطات الآن في خيمة القيادة خلفي

Oh, bir çeşit çadırın içindeyim çünkü buna benzer bir çadırda bana evlenme teklifi etmiştin.
أنا أجلس داخل خيمة من نوع ما لأنه بداخل خيمة مُشابها لـالتي أقترحتها

Açtık çünkü savaş bölgesindeki bir çadırın içinde değiliz.
فعلت ذلك لأننا لسنا في خيمة في منطقة حرب

Şimdi dört insanın bir çadırın sağlayabileceğinden daha güvenli ve daha konforlu bir şekilde uyuyabileceğini gösteren prototiplerimiz var.
إذن لدينا الآن نموذج أولي يرينا أنه بإمكان 4 أشخاص أن يناموا بشكل آمن و براحة كبيرة لا يمكن لأي خيمة أن توفرها .

diye sordum. Düşündü, düşündü ve: "Bu bisiklet lambası bilgisayar olsaydı, babamla bisiklet gezisine gidebilir ve çadırın içinde uyuyabilirdik ve bu bisiklet lambası da film yansıtıcısı olabilirdi."
وفكّرت، ثم فكّرت، وقالت، "لو كان هذا المصباح حاسوباً، كنت سأذهب في رحلة بالدراجة مع أبي وكنا سننام بداخل خيمة وسيكون بإمكان هذا المصباح أن يكون آلة عرض للأفلام."

Dur. çadırın ne kadar uzakta?
كم تبعد خيمتك من هنا؟

- çadırın su alacak.
خيمتك ستملأ بالماء.

çadırın en sonda soldaki hadi!
خيمتك أخر واحدة على اليسار

- Küçük olanı seviyorum. - Bu çadırın içi çok karanlık.
يعجبني الرجل الصغير - ان المكان مظلم في هذه الخيمه -

Belki, bi çadırın arkasında buluşabiliriz, veya bir eğlence evinin arkasında.
ربما يمكننا أن نتقابل وراء الخيمه أو البيت السعيد

Bu sabah uyandım, sanki iki saniye önce falan, ve çadırın dışında taş yığınları vardı.
أيقظ هذا الصباح , قبل ثانيتين... ... وهناكأكوام صخور خارج خيمتنا.

Selam küçük kardeş. çadırın da güzelmiş.
مرحبا اخي الصغير ,خيمه جميله

çadırın başka bir bölümüne geçmeyeceksin, çadırın giriş ve çıkışı hariç tamam mı?
لا تعبر أي جزء آخر من الخيمة ما عدا المدخل أو المخرج, حسناً؟

Doktor'un personeli çadırın arkasında bizi bekliyor olacak.
الطبيبة ستكون في إنتظارنا خلف الخيام.

Buraya geri dönücem o yüzden askerlerinizi bu lanet olası çadırın etrafında tutun!
أنا قادم إليك اجمع قوَّاتكَ حول هذه الخيمةِ الداعرةِ!