"çalışmanı" - Traduction Turc en Arabe

• تعملي
• دراستك
• لتعمل
• بعملك
• تعملى
• محاولتك
• كنت تعمل
• أنك تحاولين
• تعمل لصالحي

Açıkçası, eğer istersen bana yardım etmeni, benimle çalışmanı istiyorum.
في الواقع، أريدك أن تساعدينني أن تعملي معي، إن أردتي

Herhangi bir akrabalığımız olmasa da, sanırım burada çalışmanı çok isterim.
حتى لو لم نكن أقرباء أعتقد أنني أريدك ان تعملي هنا

Fakat bu yüzden sana kıyamadığımdan ders çalışmanı gözetliyorum işte.
لكن أنا هنا لمراقبة دراستك لأنّي أشفق عليك لذلك

Çok etkilendik aslında öyle etkilendik ki gelip bizimle çalışmanı istiyoruz.
إننا مذهولين.. مذهولين كثيراً لدرجة أننا نرغب أن تأتي لتعمل معنا.

Yaratıcı yılların daha yeni başlamıştı. Mezun olacaktın, çalışmanı yapıyordun.
ستبدأ سنون إبداعك و ستحصلين على شهادتك و تقومين بعملك الخاص

- Bana çalışmanı istiyorum. - Cehennem ol.
أنا أريدك أن تعملى معى- إذهب إلي الجحيم-

Benim için çalışmanı istiyorum, koğuştakilerle benim aramda irtibat kuracaksın.
أُريدك أن تعملي لأجلي. كوني الرابط المُميز بيني وبين الطاقم

Onlar daha uzun saatler çalışmanı istedi ama ben onun yerine herkesin evine günde bir değil, iki defa gitmeni önerdim.
أنهم يريدونك أن تعملي ساعات إضافيه، لكن بدلاً مِن ذلك الذي أقترحته بأنك فقط تزورين الناس مرتين في اليوم الأن.

- O bölgenin ajanıyla beraber Gazal'ın güçlerine karşı çalışmanı istiyorlar.
أن تعملي مع القسم الخاص بالتحري عن جزال ..

Daha fazla çalışmanı istiyorum.Geceleri.
أريدكِ أن تعملي أكثر من ذلك لفترة أطول، أمسيات

Senin bir ön çalışma yapıp mimarla çalışmanı istiyoruz.
نود منكِ ان تقدمي تصوراً مبدئياً وان تعملي مع المهندس المعماري

Benim zamanımda bunun üstüne çalışmanı istemediğimi söylemiştim.
لقد اخبرتك ان لا تعملي على هذا من وقت العمل

Anne, hayatın boyunca hastanede çift vardiya çalışmanı istemiyorum.
أمي، لا أُريدُكِ أن تعملي لنوبتين في المشفى طوال الوقت

Aslında, gerçekten de geç saate kadar çalışmanı umuyordum.
حسنا ,في الواقع , لقد كنت آمل ان ان تعملي لوقت متأخر

Gerçekten, çalışmanı mahvetmek istemiyorum, ama daha fazla dayanamıyorum.
حقاً لا أريد أن أفسد دراستك لكنني لا أحتمل أكثر أعطني دقيقة

Elçilik sadece ülke çapındaki defileleri değil dışarıdaki defilelerde de gizli çalışmanı destekliyor.
ليس فقط عروض الازياء في انحاء البلاد حتى السفاره تطلبك لتعمل عميل سري لديها

Doug ile aramı yapmaya çalışmanı gerçekten takdir ediyorum.
أنا حقاً أقدر محاولتك لترتيب موعداً لي مع دوج

Ama aynı zamanda onca şey olurken burada çalışmanı ve hiç karşılaşmamamızı da anlamıyorum.
لكن لا أفهم كيف كنت تعمل هنا حينما كان يقع كل ذلك و مع ذلك لم نلتق قط.

Bizi korumaya çalışmanı takdir ediyorum anne, gerçekten ama Morgan benim en iyi arkadaşım ve biz aylardır Vivian Volkoff'un peşindeyiz.
أنا أقدر أنك تحاولين أن تحمينا يا أمى أنا أقدر هذا ولكن "مورجان" أعز أصدقائى

- Ben, New York'a gelip benim için "Sharps" dergisinde çalışmanı isteyecektim.
أريدك أن تعمل لصالحي في مجلة شارب في نيويورك