Evet, öyle. Daha bugün beni, bu evin perili olduğuna inandırmaya çalıştı. | Open Subtitles | إنها فقط نكتة، فقد حاولت هذا الصباح إقناعي بأن هذا البيت مسكون. |
-Bunu bana nasıl sorarsın? -O kaltak bana tuzak kurmaya çalıştı kardeşim. | Open Subtitles | ــ عليك اللعنة لسؤلك هذا ــ أعرف أن هذه العاهرة حاولت خداعي |
Bu şapşal kaba bir şekilde pantolunundan içeri girmeye çalıştı. | Open Subtitles | هذا المعتوة كان يحاول مضاجعتك بشئ من اساليب الابتزال واللباقة |
GE'te (General Electric) çalıştı ve muhteşem bir kariyeri var. | TED | وهو يعمل في شركة جنرال الكتريك، ولديه خبرة عملية رائعة. |
Beni yine almaya çalıştı, ben de eve kadar koştum. | Open Subtitles | لقد حاول السيطرة علي مرة اخرى، لذا هربت إلى البيت. |
Polis dostlarım da benden bir 50.000 daha almaya çalıştı. | Open Subtitles | لذلك أصدقائي الشرطة حاولوا التخلص مني لأجل خمسين ألف إضافية. |
- Son olayın olacağı yeri biliyordu. Onu yazmaya çalıştı. | Open Subtitles | كانت تعرف إحداثيات الحدث التالي و كانت تحاول ان تكتبها |
Sağ eliyle çizim yapıyor, sağ eliyle sigara yakmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد رسم بواسطة يده اليمنى، وحاول إشعال سيجارته كذلك باليمنى. |
Sigarayı bırakmaya çalıştı ve bir süreliğine bunu başardı da. | Open Subtitles | لقد حاولت التوقف عن التدخين لفترة بسيطة، هذا ما قالته. |
Sarışın kadının kahvesi için tatlandırıcı getirmeyi unutmuşum, sigarasını kolumda söndürmeye çalıştı. | Open Subtitles | نسيت ان اضيف الحلوى للشقرا و هي حاولت ان تطفيء سيجارتها بذراعي |
Kasıklarında tüyler çıkmaya başlayınca babasının tıraş bıçağını aşırıp onları kesmeye çalıştı. | Open Subtitles | و عندما بدأ ينمو شعر العانة سرقت موس الأب و حاولت حلاقته |
Travma sonrası stres sendromu yüzünden delirdiğime inandırmaya çalıştı beni. | Open Subtitles | حاولت إقناعي أنني سأجن بسبب أعراض الإجهاد ما بعد الصدمة |
Kırmızı botun bi parçası ve suyun bi parçası babam ne kadar üzgün olduğunu saklamaya çalıştı ama önemsiyordu. | Open Subtitles | جزء من القارب الأحمر وقليلاً من الماء حاولت أن لا يلاحظ والدي ذلك حتى لا يخيب أمله ولكنه لاحظ |
Iyi, ben, bu işi almak için çalıştı tamam mı? | Open Subtitles | حسناً , لقد حاولت لأخذ هذه الوظيفة , حسناً ؟ |
Coco onunla buluştu, ve katilde kız aracılığıyla onu bulmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد قامت كوكو بمقابلته والقاتل كان يحاول العثور عليه من خلالها |
Arabanın tekini geçmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد كان يحاول المرور من تلك السيارة الآخرى |
Benim için üç yıl çalıştı ve hiç problem çıkarmadı. | Open Subtitles | كان يعمل لحسابى لمدة 3 سنوات. لم يكن هناك مشكلة |
Doğru ama hak etmişti. Yemek kuyruğunda bana elle sarkıntılık etmeye çalıştı. | Open Subtitles | هذا صحيح ولكنه يستحق ذلك لقد حاول التعرف الى فى صف الطعام |
Gizli taş köyünden bazı shinobiler Konoha'ya gizlice girmeye çalıştı. | Open Subtitles | يبدو أن بعض الشينوبي من الحجارة المخفية حاولوا غزو كونوها |
Hayatının her parçası ve anne babasını hayatlarının her parçası üzerinde kafa patlattı, ne gördüğünü anlamaya çalıştı. | TED | تحيرت مرة تلو الأخرى حول كل قطعة من حياتها وحياة والديها، تحاول فهم ما كانت تراه. |
Beni taklit edip her şeyi elde etmeye çalıştı ve başarısız oldu. | Open Subtitles | لقد قلدني في طريقة عَيشي وحاول أن يمتلك كل شئ و فشل |
Çok çirkin, tam yürüyordum ve bir köpek bacağımı koparmaya çalıştı. | Open Subtitles | أَنا قبيحُ جداً أنا كُنْتُ بتمشي و الكلب حاولَ ياكل ساقَي |
Sonra da üvey babamla olan bir sorunda bana yardım etmeye çalıştı. | Open Subtitles | آنذاك، حاول أن يُساعدني بتلك المُشكلة التي كنتُ أخوضها مع زوج أمّي. |
Soldaki günlerce ailesine geri katılmaya çalıştı. | TED | وحاولت الأخرى على اليسار الالتحاق بعائلتها على مدار أيام. |
ClA ve mafya yıllar boyunca sakallıyı gebertmek için birlikte çalıştı. | Open Subtitles | وكالة الاستخبارات المركزية والمافيا يعملون معا لسنوات في محاولة لاجتزاز اللحية |
Bunun için çok çalıştı o. | Open Subtitles | يا صديقي، لقد عمل جاهداً لأجل هذا المنصب |
Daha önce birçok insan, laboratuvarda hücre yetiştirmeye çalıştı. | TED | كان هناك عدد كبير من النّاس يحاولون تنمية خلايا في المختبر. |
Bahsettiğiniz Lorinda var ya bizden biriymiş gibi buraya gelmeye çalıştı. | Open Subtitles | لوريندا حاولتْ سَرِقَة الظهرِ هنا، مرور لأحدنا. |