Sen popüler çocuklardan biri olduğun için diğerlerine Luke'un üstüne gitmemelerini söylersin belki. | Open Subtitles | لكن تعرف,بما أنك أحد الأولاد الظريفين ربما يمكنك ان تجعل الاولاد الاخرين يتناسون؟ |
Büyük çocuklardan biri, onun bir fahişeye benzediğini söyledi. | Open Subtitles | أحد الأولاد الكبار قال أنها تبدو مثل العاهرة |
Okuldaki geri zekalı çocuklardan biri, öyle değil mi? | Open Subtitles | أحد الصبية الأغبياء من المدرسة ؟ هل أنت منهم ؟ |
çocuklardan biri sizi havaalanına bıraksın. | Open Subtitles | سآتي بأحد رجالي لكي "يأخذكِ أنتِ و"جاك |
Kardeşmin, iblisler tarafından kaçırılan güçlü... çocuklardan biri olması. | Open Subtitles | تلك التي تتعلق بشقيقتي بأنها أحد الأطفال الأقوياء . الذين خطفوا من قبل مشعوذين |
- Ama partiyi senin ayağına getiriyorlar. - çocuklardan biri beni götürür. | Open Subtitles | الحفل قادم اليك أعلى سآخذ أحد الصبيان ليقود لى |
Partideki çocuklardan biri kulağıma fısıldadı, anladın mı? | Open Subtitles | إن أحد الفتية فى هذا الحفل قد اتصل بى تليفونياً |
Aslında İsveçli çocuklardan biri güzel bir kızla tanıştığında "Eins, zwei, drei" diye bağırıp kızı buzda itmeye kalkacaktır. | Open Subtitles | في الواقع, إذا مر أحد هؤلاء الأولاد السويسريون بجانب فتاة جميلة فإنه ربما سيصرخ بصوت عال ويقول واحد, اثنان، ثلاثة وسيحاول دفعها للأسفل عبر الجليد |
Sadece çocuklardan biri için "Şöhretli" fretzel aldım. | Open Subtitles | انه مخيب للأمال انا فقط اشتريت تذكرة من احد الاطفال على الرصيف |
Okuldaki büyük çocuklardan biri bunun için bana 5 dolar verecekti. | Open Subtitles | واحد من الأولاد الأكبر سناً في المدرسة، قال إنّه سيعطيني إيّاها مقابل 5 دولارات. |
çocuklardan biri olmalı. Benim yapabileceğim birşeydi. | Open Subtitles | على الأرجح أنّه أحد الأولاد بالمكتب، إنّه أمر كنتُ لأفعله |
çocuklardan biri sahte kimlikle içki almıştı. | Open Subtitles | كانت رحلة تعليميّة أحد الأولاد كان يملك هوية مزيفة |
Nasıl yaparsın bunu? çocuklardan biri reşitti ve bize içki aldı. | Open Subtitles | أحد الأولاد لديه بطاقة اشترى بها بعض المشروبات |
Büyük çocuklardan biri halüsinasyon gördürdüğünü söylemişti. | Open Subtitles | أحد الأولاد الكبار أخبرني أنها ستسبب لي هلوسات |
Pablo, Ray'in Brezilya'dan birlikte geldiği çocuklardan biri, hastalanmış. | Open Subtitles | أحد الصبية الذي سافر مع "راي" من "البرازيل" أصيب بمرض |
Birazdan, bu çocuklardan biri seni oradan çıkaracak. | Open Subtitles | بعد قليل سيأت أحد الصبية و يخرجك |
çocuklardan biri sizi havaalanına bıraksın. | Open Subtitles | سآتي بأحد رجالي لكي "يأخذكِ أنتِ و"جاك |
Ben küçükken, çocuklardan biri tamamen soyunup duş alamıyordu. Kıyafetiyle mi duş alıyordu? | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً، لم يرد أحد الأطفال خلع ملابسه ليستحم |
çocuklardan biri kolunu kaybetmediyse dikkat çeken o olacak. | Open Subtitles | إلا في حالة أن أحد الفتية فقد ذراعة .سيجلب الأنظار إليه |
Belki de kamptaki çocuklardan biri Driscoll'ün derslerinden bıkıp usandı ve onu zehirledi. | Open Subtitles | ربّما سئم أحد هؤلاء الأولاد بالمعسكر من دروس (دريسكول) وقام بتسميمه |
- Salak çocuklardan biri akide şekeriyle dişini kırmış. | Open Subtitles | احد الاطفال الاشقياء قام بكسر فكه بآلة حلوى |
çocuklardan biri neden karnımın büyümediğini ve diğeri... | Open Subtitles | واحد من الأولاد سألني لماذا لم تسمني ومن ثم واحد آخر... |
Benden herhangi bir nedenle hoşlanan hiç kimse olmamıştı ama şimdi şimdi öyle popüler oldum ki okuldaki en yakışıklı çocuklardan biri benim çekiciliğimden yararlanmak istiyor. | Open Subtitles | أنا لم أحصل على فتى ليعجب بي على اي شيء , لكن الآن أنا مثل قدح من الشوكلاتة المثيرة و التي يرغب بها أحد الطلاب |
Sınıftayken büyük çocuklardan biri bizim hakkımızda saçma sapan şeyler söyledi. | Open Subtitles | كنت في الصف لما بدا احد الاولاد بالكلام بسوء عنا |