Ama şunu söyleyebilirim. Marie çok şey yaşadı. | Open Subtitles | لكني أستطيع إخبارك بهذا لقد عانت الكثير من الأمور |
çok şey yaşadı. | Open Subtitles | لقد عانت الكثير. |
Hayatta pek çok şey yaşadı birkaç kötü şey onu kırdı da. | Open Subtitles | لقد عانى الكثير في حياته بضع تعاويذ سيئة أعتقد أنها حطمته |
Kısa zamanda çok şey yaşadı efendim. | Open Subtitles | لقد عانى الكثير في وقت قصير ياسيدي |
çok şey yaşadı. Babasını yeni kaybetti. Annesini bir daha göremeyecek. | Open Subtitles | لقد مر بالكثير , لقد مات والده ولن يرى امه مجدداً |
Beyler, ne oluyor bilmiyorum ama annem çok şey yaşadı ve artık onu eve götürmeliyim. | Open Subtitles | إسمعوا, أنا لا أعرف ما الذي يجري لكن إن أمي مرت بالكثير, و كذلك أنا أريد أن أخذها للمنزل |
çok şey yaşadı. | Open Subtitles | لقد عانت الكثير. |
O bir çok şey yaşadı. | Open Subtitles | لقد عانت الكثير |
Kız çok şey yaşadı. | Open Subtitles | لقد عانت الكثير |
çok şey yaşadı. | Open Subtitles | حسناً , لقد عانت الكثير |
Ve Sky zaten çok şey yaşadı. | Open Subtitles | و ( سكاي ) عانت الكثير |
Bugünlük çok şey yaşadı. | Open Subtitles | لقد عانى الكثير اليوم |
Zaten Junior bu yıl çok şey yaşadı. | Open Subtitles | جونيور) عانى الكثير هذا العام) |
Hayatta pek çok şey yaşadı birkaç kötü şey onu kırdı da. | Open Subtitles | لقد مر بالكثير فى حياتة احداث سيئة ظننت انها ستحطمة |
Zoc, Lucas'ın yanında kal. Bugünlük çok şey yaşadı. | Open Subtitles | زوك ابق مع لوكاس لقد مر بالكثير اليوم |
Zaten çok şey yaşadı. | Open Subtitles | ذلك الفقير الحقير راحة؟ لقد مر بالكثير |
Rahat bırakın kızı. Son zamanlarda çok şey yaşadı. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً هون عليها فقد مرت بالكثير |
çok şey yaşadı. | Open Subtitles | لقد مرت بالكثير من الامور المزعجه. |
çok şey yaşadı ama bu seni ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | لقد مرت بالكثير ولكن هذا ليس من شأنك |