Burns her şeye sahip oluyor! Çok geç olmadan onunla konuşmak zorundayım. | Open Subtitles | بيرنز يمتلك كل شىء لابد لى من التكلم قبل أن يفوت الأوان |
Onun için Çok geç olmadan önce bu şey boyunca hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج أن نزيح هذا الشيء جانباً قبل أن يفوت الأوان بالنسبه له |
Tılsım neredeyse kontrolden çıktı. Çok geç olmadan onu karanlığa gömmeliyiz. | Open Subtitles | التميمة خارج السيطرة علينا أن ندفنها في الظلام قبل فوات الأوان |
Ama sen Çok geç olmadan iğneler için aceleyle çıkmışsın. | Open Subtitles | لا, لكن, اسرعت للخارج لانك اردة الحُقن قبل فوات الاوان |
Çok geç olmadan bütün bunlara sırtını dönmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تبتعد عن كلّ هذا قبل فوات الأوآن. |
Neyse ki Çok geç olmadan bunu düzeltecek zamanı oluyor. | TED | لحسن الحظ، كان لديه متسع من الوقت ليصحح ذلك قبل فوات الآوان. |
Çok geç olmadan ele geçirmemiz gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة لتولي الأمور قبل أن يفوت الآوان |
Çok geç olmadan bir daha soruyorum, düşünür müsün? | Open Subtitles | مرة آخرى قبل أن يفوت الأوان هل يمكنك اعادة التفكير |
Size yalvarıyorum. Çok geç olmadan, projeyi hemen durdurun. | Open Subtitles | أتوسل إليكِ، أوقفي المشروع . الآن قبل أن يفوت الأوان |
Çok geç olmadan özgür olmak istedi. | Open Subtitles | و أراد أن يحس بأنه حر قبل أن يفوت الأوان |
Çok geç olmadan, o tahtayı almalı ve buradan uzağa göndermeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نأخذ اللوح و نبعده من هنا قبل فوات الأوان |
Bu güne kadar. Keşke Çok geç olmadan konuşmuş olsaydım. | Open Subtitles | حتى هذا اليوم أتمنى لو أني تحدثت قبل فوات الأوان |
Çıkmayacak. İşte bu yüzden Çok geç olmadan döngüyü durdurmam lazım. | Open Subtitles | رقم هذا هو السبب الذي لدي لوقف دورة قبل فوات الأوان. |
Halk Majestelerinin harekete geçmesini istiyor. Çok geç olmadan imzalayın. | Open Subtitles | انهم يطالبونك مولاي بالتصرف وقع علي هذا قبل فوات الاوان |
Ve ilk görevimiz de Kongre'ye, milletimiz için Çok geç olmadan, kendisini yenilemesi için baskı yapmak olsun. | TED | و نجعل اول مهامنا ان يتغير الكونجرس من الداخل قبل فوات الاوان لشعبنا |
Billy'den biraz olsun ders alsaydı, Çok geç olmadan o adamları kasaba dışına sürerdi. | Open Subtitles | لو كان هو شارة على قميص بيلي لقام بطرد هؤلاء الاولاد خارج البلدة قبل فوات الاوان |
AYLIK AİLE YEMEĞİNE GEL Çok geç olmadan. | Open Subtitles | تعال إلى العشاء العائلي الشهري قبل فوات الأوآن |
Kanıta Dünya'nın ve Mars'ın Çok geç olmadan birbirlerine doğrulttukları silahları indirmeleri için kullanabileceğim bir şeylere ihtiyacım var. | Open Subtitles | شيء يمكنني استخدامه في تحويل مدافع الأرض والمريخ بعيدا عن بعضها البعض قبل فوات الأوآن |
Siz de eğlendiniz, Mösyö. Çok geç olmadan gidin. | Open Subtitles | لقد استمتعت بما يكفي يا سيدي من الأفضل أن تغادر قبل فوات الآوان. |
Çok geç olmadan zengin bir adamdan hamile kalmalıyım. | Open Subtitles | علي الحصول على أحد الأغنياء واضاجعه قبل أن يفوت الآوان يمكننا أن نمارس دون حماية |
Çok geç olmadan hastalığın eski biyolojik belirteçleri için araştırma yapmaya başlayabilecek fırsatımız var. | TED | ولدينا الفرصة للبدء في البحث عن المؤشرات الحيوية المبكرة للمرض قبل أن يتأخر الوقت. |
Django, git! Kendini kurtar, Çok geç olmadan kaç. | Open Subtitles | أنقذ نفسك جانجو إهربْ قَبْلَ فوات الأوآن. |
Özel birime izin verin, bende Çok geç olmadan Amon'u durdurayım. | Open Subtitles | صوتوا لصالح هذه الفرقة. وسوف أوقف آمون قبل ان يفوت الاوان |
Bu yüzden Çok geç olmadan ele geçireceğiz. | Open Subtitles | و سنستولي عليه قبل فواتِ الأوان. |
Lütfen, annenin Çok geç olmadan yapmaya cesaret edemediği şeyi yap... | Open Subtitles | من فضلك ، افعلي ما لم تمتلك أمك الشجاعة لتفعله حتى فات الأوان |
İkimiz için de Çok geç olmadan kutuyu geri getir. | Open Subtitles | إرجع الصندوق قبل أن يكون الوقت متأخراً لكلانا |
Çok geç olmadan biri kontrolü ele almalı. | Open Subtitles | فعلى أحدنا أن يتولى القيادة هنا قبل أن يفت الأوان |
Çok geç olmadan bedenine geri dön. | Open Subtitles | عُد إلى جسدكَ قبل أنّ يفوت الأوان. |
Oh, Çok geç olmadan önce annemi ve babamı aramalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتصل على امي و ابي قبل ان يتأخر الوقت |