Ama kendi ölümümü oynamaktan ya da salonu ateşe vermekten başka başka ne yapılabilir ki? | Open Subtitles | لكن بدون تزييف موتي أو اشعال النار في المسرح |
Ama kendi ölümümü oynamaktan ya da salonu ateşe vermekten başka başka ne yapılabilir ki? | Open Subtitles | لكن بدون تزييف موتي أو اشعال النار في المسرح لا أعرف ماذا سيفعل شخص آخر |
Bu yüzden hakkın olan mirası sana bırakabilmek için ölümümü tezgâhladım. | Open Subtitles | لهذا قمت بتزييف موتي لأعطيك الميراث الذي تستحقه |
Kendi sahte ölümümü yaptım. Ve bir öz-keşif yolculuğuna çıktım. | Open Subtitles | لقد زيّفتُ وفاتي وذهبتُ في رحلة لإكتشاف الذات. |
Kendi ölümümü değil. Ama son zamanlarda aklıma ne geliyor bak: | Open Subtitles | ليس بموتي انا,ولكن اتعلم ما فكرت به مؤخرا؟ |
Karşımdalar bayım! Bacaklarımdan asılıp ölümümü hızlandırmak istiyorlar. | Open Subtitles | أمامي اليوم سيدي ، مستعدين لأن يتعلقوا بقدمي ويسرعوا موتي |
Yürüttüğüm paralarla hapishane doktoruna ölümümü tezgahlaması için rüşvet verdim. | Open Subtitles | لقد استدنت ما يكفي من المال لأرشي طبيب السجن لأزور موتي |
Uyuşturucu, içki... Dikkati üzerime çekmek istiyordum o yüzden evimi ateşe verdim ve sahte ölümümü düzenledim. | Open Subtitles | مخدّرات وخمر، سعيت للفت الانتباه، لذلك حرقت منزلي وزيّفت موتي. |
Tekne kazansındaki sahte ölümümü tezgahladığımda 15 yaşındaydım. | Open Subtitles | كنت بالخامسة عشر حين زيَّفت موتي بحادث إبحار |
Başından beri evren başka birine ait olduğumu bildiği hâlde 2000 yıllını sırf benimle beraber olabilmek için ölümümü bekleyerek geçirdin. | Open Subtitles | أمضيتِ ألفيّ عام منتظرة موتي ليتسنّى لك أن تكوني معي. بينما يعلم الكون من البداية أنّي أنتمي لامرأة أخرى. |
Dostlarini öldürdüm. seref tüzükleri ölümümü gerektiriyor. | Open Subtitles | صديقهم. مبدأ الشرف الخاص بهم يطالب موتي. |
Kendi ölümümü yaşadım, ki oldukça acı vericiydi. | Open Subtitles | و أنا من واجهتُ موتي و هذا سبب لي ألماً مريراً |
Çünkü ilgisiz bir göze biraz tuhaf görünebilir. ölümümle birlikte bir gün sana bu adayı yönetmeni emredeceğim ve sonraki gün sen bana yapılacak o ameliyatın ölümümü engelleyebileceğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | لأنه سيكون من الفضول غضالنظر.. عن عرضي لكِ ذات يوم بقيادة هذه الجزيرة في أحداث موتي وفي اليوم التاليتقومينبنصحيّ.. |
ölümümü birçok kez hayal ettim ama hiçbir zaman duvardan duvara halı kaplı bir yerde güneşle buluşacağımı düşünmemiştim. | Open Subtitles | لقد تخيلت موتي عدة مرات, ولكنّي لم اتخيل اني قد ارى الشمس في مكان فيه جدران وكاربت. |
Kendi ölümümü gördüm, çok yakın zamanda geliyor ve bu senin tek şansın, son şansın. | Open Subtitles | لقد رأيت موتي, وإنه قادم قريباً لذا, هذه فرصتُك فرصتُ الوحيدة |
Senin boktan planın için ölümümü hızlandıramam. | Open Subtitles | بالضبط، ولن أقوم بتسريع موتي من أجل خطتك السيئة. |
Kendi ölümümü engellemenin tek yolu onu etkisiz hâle getirecek daha büyük bir kehanet yaratmaktı. | Open Subtitles | و هكذا، فإن الطريقة الوحيدة لمنع موتي كان بخلق نبوءة أكبر لإبطالها |
Hayır. Kubbenin benimle işi bitti. Kendi ölümümü gördüm. | Open Subtitles | كلاّ، لقد انتهت القبّة منّي، فقد رأيتُ وفاتي. |
ölümümü karara bağlamak için gelmişler. | Open Subtitles | . لقد كانوا هنا لتأكيد امر وفاتي |
Gerçi anlayamadım bir şekilde, kendi ölümümü sahneliyordum. | Open Subtitles | على الرغم أنّه لسبب ما لا زلتُ لا أفهم مواصلتي للتحضير بموتي |
Ve içinden geçerken ölümümü hissedeceksin. | Open Subtitles | وبينما أعبر من خلالك، فإنّك ستشعرين بموتي. |
- Hayatımı ve ölümümü... | Open Subtitles | -أتعهد بحياتى وموتى |
Ayrılık, ölümümü izlemenden kötü olamaz. | Open Subtitles | قطع العلاقة ليس بسوء رؤيتي وأنا أموت. |