| Bizim de kaçmamız gerekeceğinden dolayı öyle biri yok. | Open Subtitles | وحيثُ أنه يفترض بنا أن نهرب فلن يكون لدينا ذلك الشخص. |
| Sana artık öyle biri olmadığımı söyledim. | Open Subtitles | وقد أخبرتك أني لم أعد ذلك الشخص بعد الآن |
| Daha önce ona hiç yalan söylememiştim, öyle biri değilimdir. | Open Subtitles | أنا لم أكذب عليها من قبل. لست من هذا النوع |
| Sadece bana öyle biri gibi geliyor. | Open Subtitles | إننى اراه من هذا النوع من الرجال ، أليس كذلك يا أبى ؟ |
| Sen de kabul et derim. Ama sen öyle biri değilsin, değil mi? | Open Subtitles | يجبُ عليك أن تُلقي نظرةً عليها، أوه إنك لستَ من ذلك النوع |
| Fakat yapmadım, ben öyle biri değilim. | Open Subtitles | لكني لم أفعل, لأني لست ذلك النوع من الرجال |
| Kendime öyle biri olmadığımı söyleyip duruyorum ama belki de öyleyim. | Open Subtitles | لم أكف عن إقناع نفسي بأنني لست ذلك الشخص لكن ربما أنا كذلك. |
| Verdiğin ilk tepkinin, en kötüsünü beklemek olduğunu biliyorum, baba ama inan bana, ben artık öyle biri değilim. | Open Subtitles | أدرك أن غريزتك الأولى أن تفترض الأسوأ يا أبي... لكن صدقني لم أعد ذلك الشخص |
| Eğer öyle biri olmayı hak ediyorsan, bunu kabullen ve arkana bakma. | Open Subtitles | اذا كنت تستحق أن تكون ذلك الشخص , اذن امتكله ولاتنظر إلى الوراء . |
| Yani, oğlun öyle biri olduğunu düşünüyor olabilir. | Open Subtitles | اقصد، إبنك يعتقد أنك ذلك الشخص |
| Hiç korkmayın, Bay Flannagan. Ben hiç öyle biri değilim. | Open Subtitles | لا تقلق سيد "فلانجان" أنا لست من هذا النوع إطلاقاً. |
| - İnanmam öyle biri değil ki. - Bence de. | Open Subtitles | لا اظن هذه,ليس من هذا النوع ـ وهذا ما اظنه ايضاً |
| Çünkü öyle biri değil. Biraz düşünelim. | Open Subtitles | إنه ليس من هذا النوع فلنرجع للوراء و نفكر بهذا قليلاً |
| Ben öyle biri değilim. | Open Subtitles | ذاك ليس أنا ، أنا لست من ذلك النوع |
| Saçmalama. Raj öyle biri değildir. | Open Subtitles | كلام فارغ , راج ليس من ذلك النوع |
| Fakat yapmadım, ben öyle biri değilim. | Open Subtitles | لكني لم أفعل, لأني لست ذلك النوع من الرجال |
| öyle biri olmamı isteme benden. | Open Subtitles | لا تطلبِ منى أن أكون ذاك الشخص |
| Dinle, Lori, öyle biri olmak istemiyorum tamamen sildiğin biri. | Open Subtitles | اسمعي , لوري لا أريد أن اكون ذلك الشاب الشاب المسجون دائما |
| öyle biri varsa bile, sana yardım etmek için yanında duran o değil. Benim. | Open Subtitles | حتى إن كان موجوداً إنه ليس هنا لمساعدتك,أنا هنا |
| Ben öyle biri değilim. Hiç değilim. | Open Subtitles | ليست تلك طبيعتي |
| öyle biri az önce tuvalete girdi | Open Subtitles | لا أعرف عمّن تبحثون... لكن هناك شخص كهذا بدورة المياه. |
| öyle biri yok. | Open Subtitles | لا أحد بهذا الأسم هنا |
| Annesinden bilgiler alıyorum ama çocuğun öyle biri olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | حسنا , المعلومات التي حصلت عليها من الام انه ليس من هذه النوعيه من الفتيان |
| Oppam öyle biri değildir. | Open Subtitles | إن آوبا ليس من هذا النوع من الأشخاص |
| öyle biri olduğunu sanmazdım. | Open Subtitles | لم أكن أتوقع بأنه من ذاك النوع |
| Bilmiyordu. öyle biri değil o. | Open Subtitles | -كلا، ليس هذا من شيمه ... |
| On yıl geçti üzerinden. Artık pek öyle biri değil. | Open Subtitles | لقد مرت عشر سنوات من وقتها لم يعد هكذا بعد الأن |