"üst kat" - Traduction Turc en Arabe

    • الطابق العلوي
        
    • الدور العلوي
        
    • الطابق الأعلى
        
    • العلوية
        
    • الطابق العلوى
        
    • بالطابق العلوي
        
    • الطابق الأخير
        
    • بالطابق الأعلى
        
    Burası üst kat. İki yatak odası. İki yanda birer tane. Open Subtitles هذا هو الطابق العلوي وبة غرفتا نوم واحدة في كل طرف
    üst kat komşumuz bütün gün beni kendi işlerine koşturdu. Open Subtitles جيراننا في الطابق العلوي جعلوني اعمل لهم اعمالا طوال النهار
    Bir keresinde onunla buluşmaya gittim. Bir otel odasındaydı, en üst kat. Open Subtitles مثل تلك المرّة عندما ذهبت لمقابلتها في غرفة فندقٍ في الطابق العلوي
    üst kat koridorundan gelen büyük bir sızıntı olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم أن لديك تسرب كبير ياتي من رواق الدور العلوي ؟
    Görünen o ki, üst kat komşusu alt katı ziyaret ediyormuş. Open Subtitles على مايبدو أن جار الطابق الأعلى كان يقصد الطابق السفلي
    üst kat yatak odasındaki telefon, tamamıyla temiz. Open Subtitles الهاتف كان في غرفة النوم العلوية ونقي تماماً
    üst kat onlarda kalır ve ben de sana alt katı satabilirim. Open Subtitles ‫يكون الطابق العلوي لهم ، وأتمكن ‫أنا من بيع الطابق السفلي خاصتي
    üst kat için yaptığım teklifi tartışmak için buradaysanız olur. Open Subtitles فإن كنتم هنا للتباحث بشأن اقتراحي.. حول شراء الطابق العلوي..
    Hem yemek yapmak için çok sıcak hava. Peter, üst kat nasıl? Open Subtitles يا إلهي، حسناً الجو حار ولا يستحمل حرارة الطبخ بيتر، ماهي أوضاع الطابق العلوي
    üst kat Deva' nın rezidansı olup çıkmış. Open Subtitles الغرفة في الطابق العلوي تقريباً مكان إقامته
    Şuna ne dersin? En sevdiğim üst kat komşuma... Open Subtitles ماذا لوكتبت إلى أفضّل جارة في الطابق العلوي
    Hey, Syd. Benim Alex, üst kat komşun. Open Subtitles هاي سيدني إنه أنا اليكس من الطابق العلوي
    üst kat koridoru ve yatak odası boyunca giden aynı yağlı kağıttan biraz daha buldum. Open Subtitles لدي قطع أكثر من ورق الشمع ذاك نفسه تُغطي على طول مدخل الطابق العلوي وغرفة النوم.
    Peter. üst kat, toplantı odasında. Open Subtitles إنهُ في قاعة الإجتماعات في الطابق العلوي
    En üst kat, onların ölmeye geldiği yer. Open Subtitles الطابق العلوي هو المكان الذي جاء الجميع لقضاء حتفهم فيه
    O ruhsuz üst kat adamlarından biriyle yattığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنك ضاجعتِ واحداً من موظفي الطابق العلوي عديمي الشخصية
    O da ruhsuz üst kat ahmaklarından biri sonuçta. Open Subtitles إنه مجرد دمية أخرى عديمة شخصية من الطابق العلوي
    Sonra kaçarken üst kat koridorunda babanın cesedine takılıp düşmüşsün. Open Subtitles ثم اسرعت للخارج متعثرة بجثة والدك الملقى في ردهة الدور العلوي
    Siz, üst kat adamları yani biraz... Open Subtitles يبدو الأمر فقط وكأنكم يا موظفي الطابق الأعلى نوعاً ما..
    Merdivene çıkmış, üst kat pencerenizden içeri bakıyordu. Open Subtitles يقف أعلى سلمّه ويراقب من نوافذكم العلوية
    Mavi kapılar, içeride krem duvarlar üst kat pencerelerinde güzel perdeler. Open Subtitles باب أزرق ، حوائط بيضاء من الداخل ستائر لطيفه على نوافذ الطابق العلوى
    üst kat insan evriminin türler arası benzerliklerine ışık tutamaz. Open Subtitles ما بالطابق العلوي لا يمكنه إلقاء الضوء على تشابه الأنواع في التطور البشري
    En üst kat değil. Open Subtitles إنه ليس الطابق الأخير فى البناية
    üst kat komşum tütün çiğnemeyi çok seviyor ama daha çok sevdiği şey ise kapımın önündeki duvara tükürmek. Open Subtitles انه يعيش بالطابق الأعلى وكل يوم ينزل وهي يمضغ البان وعندما يصل عن شقتي سيبصق ما في فمه ويذهب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus