| Babası yine kaçtı. Annesi hafta sonu için Şehir dışına çıktı. | Open Subtitles | والدها هرب ثانية , وأمها تقضى العطلات فى المدينة بعيداً عنها |
| Dayın öğleden sonraları mutlaka Şehir merkezine inip o pis bar ve meyhanelerde vakit geçirir. | Open Subtitles | فى المدينة فى تلك الحانات القذرة وأنتِ تعرفين ذلك |
| Tüm Şehir kutlamalardayken, bir haberciye güvenemeyiz. | Open Subtitles | لايمكن الوثوق فى الرسول مع وجود مهرجان فى المدينة |
| Bilinmedik tehlikeler içinden bir sürü zorluk çekerek Cin Şehir'i aşarak bu kaleye ulaştım çaldığın çocuğu geri almak için. | Open Subtitles | من خلال مخاطر لا حصر لها... ... والمصاعب غير المرقمة... ... لقد قاتلوا طريقي إلى هنا إلى القلعة... |
| Bilinmedik tehlikeler içinden, bir sürü zorluk çekerek Cin Şehir'i aşarak bu kaleye ulaştım. | Open Subtitles | من خلال مخاطر لا حصر لها والمصاعب غير المرقمة... ... لقد قاتلوا طريقي إلى هنا ل القلعة خارج مدينة عفريت. |
| Hindistandaki kutsal Şehir Varanasi'ye, Hinduların ölümden sonrasına nasıl devam ettiklerini öğrenmeye geldim. | Open Subtitles | قدِمت إلى مدينة فاراناسي المقدسة في الهند لمعرفة كيف ينتقل الهندوس بعد الموت |
| Bu adam bir kaçak. Şehre gidiyor. Büyük bir Şehir. | Open Subtitles | هذا الرجل فار وسيتجه إلى المدينة إلى مدينة كبيرة |
| Çok güvenliydi çünkü o Şehir dışında yaşıyordu ve şehre az geliyordu. | Open Subtitles | كان آمناً إلى حد ما لأنها كانت تعيش فى المدينة , ونادراً ما تأتى إلى البلدة |
| Hatta bir keresinde gerçek bir Papa bile görmüş. Bütün Şehir ve katedral altındanmış. | Open Subtitles | ذات مرة ,رأى البابا الحقيقى و ذهب فى المدينة كلها والكاتدرائية. |
| Mukaddes Şehir Medine' ye hoş geldin Allah' ın Resulü... bundan böyle bu Şehir senin! | Open Subtitles | أهلا بك فى المدينة المنورة , و المباركة مدينتك يا رسول الله |
| Belki biraz geri kafalıyım, ama Şehir hayatına pek alışamadım. | Open Subtitles | قد اكون قديمة التفكير , ولكنى غير معتادة على الحياة فى المدينة |
| Bizim Şehir için "Light My Fire" zamanı yapmamızı istiyor musunuz? | Open Subtitles | الا تريدنا ان نشعل الحرائق فى المدينة بأكملها ؟ |
| - Hiç eğlenceli olmadı. Hemen düştü. - Bu Şehir kaçıklarla dolu. | Open Subtitles | هذا ليس فيه متعة لقد وقع سريعا بعض السفلة يمشون فى المدينة الان |
| O gece daha sonra, hep beraber Şehir merkezindeki partiye gittik. | Open Subtitles | لاحقاً في تلك الأُمسية ذهبنا جميعاً إلى حفلة فى المدينة |
| Bilinmedik tehlikeler içinden, bir sürü zorluk çekerek Cin Şehir'i aşarak bu kaleye ulaştım çaldığın çocuğu geri almak için. | Open Subtitles | من خلال مخاطر لا حصر لها والمصاعب غير مرقمه... ... لقد قاتلوا في طريقي إلى القلعة خارج مدينة عفريت... ... لاستعادة الطفل أن لديك المسروقة. |
| "Bilinmedik tehlikeler içinden bir sürü zorluk çekerek Cin Şehir'i aşarak bu kaleye ulaştım çaldığın çocuğu geri almak için." | Open Subtitles | "من خلال مخاطر لا حصر لها... ... والمصاعب غير المرقمة... ... حاربت طريقي إلى هنا إلى القلعة... |
| Bir yerde çakılı kalmam hiç bir zaman, ...gezerim Şehir Şehir. | Open Subtitles | لا أبقَ في أيّ مكان أتجوّل من مدينة إلى مدينة |
| Fena fikir olmayabilir, yani başka bir Şehir. | Open Subtitles | لربّما الانتقال إلى مدينة أخرى فكرة سديدة |
| Dallas Havaalanından Şehir merkezine gittiği sırada bulunduğu araçta Teksas Valisi Connally ile birlikte yaralandı. | Open Subtitles | لقد جُرح في سيارة آتية من مطار دالاس إلى مدينة دالاس معالحاكمتكساسكونالي |