Bak, biliyorum bir şey söylemen gerekmiyor dedim ama... söyleyeceğin hiçbir şey yok mu? | Open Subtitles | اسمع, أعلم أنني قلت لك أنك لست مضطرًا لقول شيء... لكن... أليس لديك ما تقوله؟ |
- Sam. Sorun değil. Bir şey söylemen gerekmiyor. | Open Subtitles | لا بأس , لستَ مضطراً لقول شيء |
Bunu alman ya da yerini bulabilmem için bir şey söylemen lazım. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذه أو تقول شيئاً حتى أستطيع إيجادك. |
- Bir şey söylemen gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن تقول شيئاً. |
Bir şey söylemen gerekmiyor. Bizim sırrımız olsun. | Open Subtitles | لست مضطراً لقول شئ يمكن أن يكون سراً بيننا |
Hayır. Hayır, böyle konuşamazsın. Kahramanca bir şey söylemen gerekiyordu. | Open Subtitles | لا، لا ألا ترى بأنه ليس عليك قول ذلك من المفروض عليك أن تقول شيء جيد |
- Bir şey söylemen gerekmiyor. Anladım. | Open Subtitles | لا داعي لقول شيء |
Bir şey söylemen gerekmiyor. | Open Subtitles | ليس من المفترض بكَ أن تقول شيئاً! |
Bak Wyatt, bazen bir şey söylemen lazım. | Open Subtitles | انظر، (وايت)، عليك أن تقول شيئاً في وقت ما. |
- Bir şey söylemen gerekmiyor. | Open Subtitles | -لا داعي لأن تقول شيئاً |
Bir şey söylemen gerekmiyor. | Open Subtitles | -لا أريدك أن تقول شيئاً . |
Olumlu bir şey söylemen gerekiyordu, çünkü şu anda herşey lanet olası bir olumsuzluktan ibaret. | Open Subtitles | من المفروض أن تقول شيء إجابي لأنه حالياً الأشياء تبدو سلبية جداً |
İçerideki kızlara bir şey söylemen gerekmez. | Open Subtitles | لا تحتاج ان تقول شيء لأغلب الفتيات هنا |
Sence ona bir şey söylemen gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنك يجب أن تقول شيء لها ؟ |