İşte bu şema, mesajların şifreleme ve deşifreleme süreçlerini gösteriyor. | TED | وفيما يلي رسم بياني يوضح مراحل تشفير الرسائل وحل التشفير. |
Sisteme girmeyi başarsalar bile, şifreleme programı kendini sıfırlayana ve onları dışarıda bırakana dek yalnızca üç dakikaları var. | Open Subtitles | حتى لو تمكنوا من النظام لديهم فقط 3 دقائق من الزمن قبل أن يعيد برنامج التشفير نفسه ويغلق عليهم |
Ama hepsi bilgisayarla oluşturulmuş elektronik kodlar, elektronik şifreleme metotları. | Open Subtitles | لكنها جميعاً و ليدة الحاسوب المدونات الإلكترونية أساليب التشفير الالكترونية |
E-postalarını ve kullandığı tüm dökümanlarında gizli bir şifreleme kullanmış.* | Open Subtitles | إيميلاتها , الوثائق جميعها اُستخُدم فيها تشفير بيانات بداخل بيانات. |
68 yaşında, Savunma Bakanlığı'nda çalışan bir şifreleme uzmanıymış. | Open Subtitles | يبلغ من العمر 68 عاما خبير مدني للتشفير عمل مع وزارة الدفاع حتّى تقاعد قبل 3 سنوات |
Sanırım şimdi şifreleme kodu için benimle anlaşma yapma zamanı. | Open Subtitles | أظن هذا الجزء حين تجرون معي اتفاقاَ مقابل رقم التشفير |
Siz beşinizin düşman hatlarının arkasına geçerek, dikkat çekmeden kubbeye gizlice girebileceğinize ve bu şifreleme modülünü çalabileceğinize inanıyoruz. | Open Subtitles | اننا نؤمن انكم الخمسة يمكنكم ان تسللوا خلف خطوط العدو بدون اية انتباه الى انفسكم ونسرق جهاز التشفير هذا |
Algoritmaları çözmek için gerçek zamanlı askeri seviyede şifreleme sistemi kullanıyoruz. | Open Subtitles | نستخدم الرتب العسكرية لبرامج التشفير لفك الحلول الحسابية في الوقت الفعلي. |
Evet, şifreleme, gizlilik fısıltılar ve bunun gibi ajan saçmalıkları hakkında yazıyor. | Open Subtitles | أجل، لقد كتب حول التشفير والأمان وتمويل البرامج، وسائر تلك الأمور التجسسية |
Ayrıca daha önceden bilmediğimiz birşey de Amerikan İstihbarat Kurumlarının iyice aşırıya kaçarak standartizasyon kuruluşlarına sızmak suretiyle şifreleme algoritmalarının kodlarını bilerek sabote ettikleri. | TED | و لم نكن نعلم ان الاستخبارات المريكية تتخذ مواقف متطرف مثل التسلل لهيئات التقييس لتخريب خوارزميات التشفير على اي غرض |
Birincisi zayıflatılmış şifreleme dediniz. | TED | الاول, انت قلت اضعاف التشفير, انا لم اقل ذلك. |
En temel çözüm şifreleme kullanmak. Fikir gayet basit. | TED | يعتبر استخدام التشفير الحل الأساسي. حيث أن فكرته بسيطة للغاية. |
Ama burada bir sorun var. E-posta sunucuları şifreleme anahtarlarını da tutuyor. Yani, hemen yanı başında anahtarı olan büyük bir kilidiniz var. | TED | ولكن توجد مشكلة مع هذا. و هي أن خادم البريد الإلكتروني لديه مفتاح التشفير. بالتالي يوجد قفل ضخم بجانبه المفتاح. |
- İki telefon arası şifreleme yapıp kullanıcıların güvenli konuşmalarını sağlıyor. | Open Subtitles | نقطة إلى نقطة تشفير هاتفي مصمم لحماية الأتصالات من أعتراض أتصالاتهم |
Bunun bir yolu da şifreleme algoritmalarını baltalamaktır, ki bu da Amerikan İstihbarat Kurumları'nın ne kadar başıboş kaldığının iyi bir göstergesidir. | TED | طريقة واحدة هي بتخريب تشفير الخوارزميات التي هي مثال عظيم على كيف وكالات الإستخبارات الامريكية توسع عملها |
Bugün, modern bir web tarayıcısı kullanan herkes gelişmiş bir şifreleme sistemi çalıştırıyor. | TED | اليوم أي شخص يمتلك متصفح انترنت حديث يقوم بتشغيل نظام تشفير معقد إلى حد كبير. |
Ve burada karmaşık bir şifreleme var. Ancak bu formlarla oy kullanma işlemi hiç de karmaşık değil. | TED | وهناك تشفير غاية في التعقيد يجري هناك، لكن الشئ السهل هو التصويت عبر أحد هذه الأوراق. |
Sistemi kullanmak için kırman gereken merkezi bir şifreleme mekanizması var | Open Subtitles | لديها تشفير مركزى يجب أن تخمن لتحلل النظام |
En paranoyak NSA ajanının bile kullanmayacağı kadar fazla şifreleme seviyesi var. | Open Subtitles | هناك مستويات متباينة للتشفير على جميع البيانات هنا لا يمكن لأكثر عملاء وكالة الأمن القومى تشككا التفكير بإستخدامها |
şifreleme kodumu isteyen biri sitemiz üzerinden benimle iletişime geçti. | Open Subtitles | تم الأتصال بي على موقعي من قبل شخص ما , أراد مفتاح تشفيري |
Fakat aynı zamanda Nazilerin ikinci dünya savaşında şifreleme yapmak için kullandıkları Enigma makinasına da bakabiliriz. | TED | لكن يمكننا أيضاً النظر لآلة أنيغما من النازيين في الحرب العالمية الثانية كانت آلة تقوم بتشفير وفك التشفير. |
şifreleme sistemleri iyiyse, 180-256 bitlikse-- | Open Subtitles | إن كانوا يستخدمون نظام مشفر عالى التعقيد ربما يكون مشفراً بنظام 128 أو 256 بيت |
Şekerle karıştırılmış, sodyum klorat eşleşmeli şifreleme sistemiyle tetiklenmiş ki kazara patlamasın. | Open Subtitles | كلورات الصوديوم مع السكر, مثارة بنظام ترميز متطابق, لتجنب التفجير الغير مقصود! |
Ama ne olur ne olmaz diye, bu telefonları haddeleme şifreleme algoritmasıyla güçlendirdim. | Open Subtitles | لكن للأمان قمت بتزويد تلك الهواتف بخوارزمية تشفيرِ متغيرة |
Hadi ama, her katta devriyeler, asansörde kızılötesi ışınlar, bu koridorda hareket sensörleri, ana kapıda ise 128-bit şifreleme var. | Open Subtitles | بالله عليك، ثمة دوريَّات بكل طابق وأشعة تحت حمراء بالمصعد مجسَّات حركة بهذا الرواق، وتشفير عصيّ على الاختراق بالباب الرئيس. |
Albay Meebur Gascon önderliğindeki droidler, çok önemli bir şifreleme aygıtını çalmayı başardı. | Open Subtitles | تحت حماية العقيد مابير جاسكون لقد نجح الاليين فى سرقة نموذج لفك الشفرة هام |
Ta ki Hostetler'in voodoo şifreleme yöntemlerini açıklayana kadar. | Open Subtitles | حتى يكشف شعوذة هوستيتلير " وأساليبه التشفيرية " |