Başlamadan önce, kişisel olarak şunu söylemek istiyorum, mutlu yıllar. | Open Subtitles | قبل أن نبدأ أود أن أقول شخصياً , عيد سعيد |
şunu söylemek isterim ki, belki burada olmalarının bir nedeni vardır. | Open Subtitles | أود فقط أن أقول إنني أعتقد أنهم ربما يكون نقطة هنا. |
Holly, vaktimiz doldu ama şunu söylemek istiyorum ki gayet iyi durumdasın. | Open Subtitles | هولي، وقتنا انتهى لكن أنا أريد أن أقول لك شيئاً جيداً جداً |
şunu söylemek istiyorum, bence bu... Bence bu büyük bir hata olur. | Open Subtitles | ردت فقط ان اقول انني اعتقد ان هذا الأمر سيكون خطاً كبير |
Beyler, tekrar başlamadan önce şunu söylemek istiyorum çünkü bu gerçekten canımı sıkıyor. | Open Subtitles | لابد أن أقول هذا قبل ان نعيد الامر لأن ذلك يضجرني حقا |
Sadece şunu söylemek istiyorum yeniden yapılanma konusunda çok iyi bir iş çıkartmışsın. | Open Subtitles | أريد أن أقول فحسب أنك قمت بعمل رائع في إعادة البناء |
Eğer bu işe bir şekilde müdahilseniz, şunu söylemek isterim ki, ne yapıyor olursanız olun, işlenmemiş veri olarak neyi çizelgeye ekliyor olursanız olun, | TED | لذا، إذا كنت مشارك في ذلك كلياً، أردت فقط القول إنه مهما ما كنت تفعله، سواء كنت تقوم برسم بياني للبيانات الخام الآن، |
Ama şunu söylemek isterim ki ne yaşadıysak yaşayalım, nasıl biterse bitsin... | Open Subtitles | لهذا أردت أن أقول أياً كان حدث بيننا وأياً كان ما أنهاه |
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: Bu projelerin tamamen farelerle ilgili olduğunu düşünebilirsiniz fakat eninde sonunda insanlarla ilgili. | TED | وفي الختام ، أود أن أقول في الواقع، قد تعتقد أن هذه المشاريع حول الجرذان، ولكن في النهاية هي عن الناس. |
sadece şunu söylemek istiyorum seni çok özledim, ve seni seviyorum, ve lütfen geri dön ve hayatta kal. | TED | فقط أريد أن أقول أنني اشتقت إليك و أنني أحبك و من فضلك عودي إلي و ابقي حية |
Size şunu söylemek istiyorum, Ben bir devim. Şunu da biliyorum ki, bu hususu sorgulamak istemiyorum. | TED | وأعلم أنني أريد أن أقول لكم أني جبارة. وأعلم أني لا أشك في ذلك أبداً. |
Ve şunu söylemek istiyorum Bu insanlar ülkemiz tehdit altındayken, dünyamız tehdit altındayken, geri çekilmediler. | TED | وأود أن أقول لكم أنه عندما كان وطننا مهدداً بالخطر، أو كان عالمنا مهدداً بالخطر، لم يتراجع هؤلاء الأشخاص. |
Büyük bir pişmanlıkla arkamızda bırakacaklarımız için sadece şunu söylemek istiyorum: | Open Subtitles | أود أن أقول للشابات اللاتي سنضطر آسفين للتخلي عنهم |
Çünkü şunu söylemek istiyorum Irk ilişkileri hakkında öğrendiğim en çok şey bu parça sayesinde. | TED | لأنه يسعني ان اقول هذا لقد تعلمت الكثير عن العلاقات بين الأعراق, من هذه المقطوعة |
şunu söylemek isterim ki Rachel bu akşam buraya gelerek büyük cesaret gösterdi. | Open Subtitles | واحب ان اقول لقد تطلب كثيرا من الشجاعه لتاتى ريتشيل هنا الليله |
Beyler, tekrar başlamadan önce şunu söylemek istiyorum çünkü bu gerçekten canımı sıkıyor. | Open Subtitles | لابد أن أقول هذا قبل ان نعيد الامر لأن ذلك يضجرني حقا |
Ama şunu söylemek zorundayım birinin yüzünü soymayı istemek için gerçekten ondan nefret etmen gerekir. | Open Subtitles | لكن يجب ان أقول هذا انتى حقا يجب ان تكرهى ان تنظرى الى شخص ما لدرجه ان تمزقى وجهه |
şunu söylemek istiyorum, bu gece eğer harika nişanlım Selma olmasaydı burada olamazdım. | Open Subtitles | أردت أن أقول فحسب ، لما تمكنت من الوصول هنا دون مساعدة فتاتي مميزة (خطيبتي الرائعة (سلما |
şunu söylemek isterim ki, bunu yapacağı hakkında hiç bir fikrim yoktu... | Open Subtitles | -بل إنّه معي أود أن أقول فحسب أنّي لم أعلمَ أنّه سيُقدم على فعل هذا... |
şunu söylemek istiyorum ki bu ofisteki tüm kadınlar korkunçlar. | Open Subtitles | أردت فقط القول بأن نساء هذا المكتب فظيعات |
şunu söylemek istiyorum ki JoJo, canın nasıl bir Başkan olmak istiyorsa olabilirsin. | Open Subtitles | ضعني أوضح هذا لك جوجو ) , يمكنك أن تكون أي نوعاً تريد كمحافظ ) |
Başarısızlığının ortasında ölü gibi asılı kalmış olabilirsin ve buna rağmen, şunu söylemek için buradayım: Çok güzelsin. | TED | قد تكون واقفاً تماماً في وسط فشلك ومع ذلك، أنا هنا لأقول لك، أنت في غاية الروعة. |
Sana şunu söylemek isterim ki, senin gibi zeki, yetenekli birinin zirvede olduğunu gördüğüme çok sevindim. | Open Subtitles | حسناً ، على أى حال ، لقد أردت فقط أن أخبرك أننى سعيدة جداً لكى أرى رجل لامع موهوب مثلك يندفع رأساً إلى القمة |
Sadece şunu söylemek için aradım her şey çok güzel. | Open Subtitles | أنا فقط أتصل لكي أقول لك أن كل شيء بخير |
şunu söylemek zorundayım ki, bir ekolojist okyanusa baktığında... ...biz okyanusu çok farklı yollarla bakarız... ...ve okyanusu normal bir insandan daha farklı görürüz... ...çünkü bir ekolojist okyanusa baktığında... ...tüm bağlantıları görür... | TED | الآن..يحب علي أن أخبركم أنه عندما ينظر عالم البيئة إلى المحيط فنحن ننظر إلى المحيط بطريقة مختلفة تماما و نرى أشياء مختلفة عن التي يراها الشخص العادي الذي ينظر إلى المحيط لأنه عندما ينظر عالم البيئة إلى المحيط، نحن نرى كل علاقات الترابط |
Çünkü benim amacım, bugün burada sizlere şunu söylemek: | Open Subtitles | لأن غرضي هنا اليوم هو أن أخبركم هذا |