Kurbanın boyu ve ağırlığı ancak kalan parçalara bakarak tahmin edilebilir. | Open Subtitles | طول و وزن الضحيّةِ يُمْكِنُ أَنْ يقدرُ فقط مِنْ البقايا الجزئيةِ. |
Vücut ağırlığı için 10 miligram enjekte edilmesi vücudun tamamını hemen felç ediyor. | Open Subtitles | لكل 50 باوند من وزن الجسم فهو يسبب شلل وعجز تام على الفور |
Testin yararlarını doğrulamak için özgül ağırlığı kalınlaştırma vasıtasıyla ayarladım. | Open Subtitles | لقد عدّلت الوزن النوعي مع عامل مثخّن لأضمن كفاءة الإختبار |
Şu an bu şeyin o kadar ağırlığı taşıyor olması imkansız. | Open Subtitles | من المستحيل، بأي حال من الأحوال أن تحمل كل هذا الوزن |
O boyuttaki bir beyin kendi ağırlığı tarafından ezilirdi ve bu imkansız beyin 89 tonluk bir vücut tarafından taşınabilirdi. | TED | دماغ بهذه الضخامة سوف يتم سحقه بوزنه، و هذا الدماغ المستحيل سوف يوجد في جسم وزنه 89 طن. |
Beyaz köpek balıklarının ağırlığı 1.8 ile 2.2 ton olabiliyor. | Open Subtitles | القرش الأبيض ممكن أن يزن أربعة أو خمسة آلاف رطل. |
Bütün ağırlığı iplerle taşıyor. | TED | بل إنها تحمل مجمل الثقل من خلال تطويع كتفها. |
Tamam. İşte Himayalalar'a giderken taşıyacağın çantanın ağırlığı bu kadar olacak. | Open Subtitles | حسناً حسناً هذا هو وزن الحقيبة التي ستحملينها في جبال الهملايا, |
Şu ana kadar elektrikli arabalarda akülerin ağırlığı sorun yaratıyordu. | Open Subtitles | ، حتى الآن أُعيقت صناعة السيارات الكهربائية بسبب وزن بطارياتها |
Suyun ağırlığı ve cesede çarpma etkisi çok büyük olmuş. | Open Subtitles | وزن المياه والقوة التي ضربت بها الرفات كانت لتكون هائلة. |
En sonunda yapının genelinin ağırlığı aslında bina içerisindeki havadan daha hafif olduğunu hesapladık. | TED | وفي نهاية المشروع ..وجدنا .. ان وزن المنشأة الكلي كان في الحقيقة اقل من وزن الهواء الذي في داخلها |
Önemli olan şey belli bir ağırlığı olur ve o kırbaç sallama sesini çıkarırlar. | TED | ما هو مهم أن لديه وزن معين، ولديه نوع من صوت السوط. |
ağırlığı ekleyince öyle bir drone'un 4ya da 5 millik bir menzili olmalı. | Open Subtitles | مع الوزن الزائد، فالطائرات بدون طيّار لديها مجال من 4 أو 5 أميال. |
Aslında sırtına 25 kiloluk ağırlığı koyup kilometrelerce koşmayı sevdi, bir asker olmayı sevdi. | TED | كما كانت تحب حمل 50 باوندا من الوزن على ظهرها والركض لأميال ، وتُحب أن تكون عسكرية. |
Bu akım ve diğerleriyle yarattığımız olanak o yayı doğru yöne bükecek ağırlığı oluşturmak. | TED | الإمكانية التي ننشئها بواسطة هذه الحملة وغيرها هي ذلك الوزن الذي يجعل القوس ينحني نحو الاتجاه الصحيح. |
ağırlığı ayaklarının üzerine nasıl paylaştıracaklarını düşünürler, zira doğal olan budur. Seni bütün gün taşımaktalar. | TED | يفكرن حول كيفية جعل الوزن فوق أقدامهن لأن ذلك نوع ما طبيعي. يتحملنّ طوال اليوم. |
Tori ve arkadaşları kendi elleriyle inşa ettiler, ağırlığı ise 817 kilo civarıydı. | TED | توري و أصدقاؤها بنوه بأيديهم، وكان وزنه حوالي 1800 باوند. |
Bunların ağırlığı toplamda yaklaşık iki milyar tondur. | TED | مجموع هذه الميكروبات يزن حوالي 2 بليون طن. |
Onları bloklar halinde oyar ve sonra birbirleri üzerine yığarsınız, ve ağırlığı taşırlar. | TED | فتنحتَها على شكل لبناتٍ، ثم تكدّس بعضها على بعضٍ، فهي تتحمل الثقل. |
Sadece iki kilogram kadar ağırlığı var, ama kendi ağırlığının yarısı kadarını taşıyabiliyor. | TED | وهي تزن فقط حوالي 2 كيلو جرام، ولكنها يمكن أن تحمل نصف وزنها. |
Ben de sana bebeklik fotoğrafını büyüten bir kağıt ağırlığı aldım. | Open Subtitles | وانا احضرت لك ثقالة الورق هذه التي تكبر صورتك وانت صغيرة |
Neden işe yaramamış? Makine beş ton ağırlığındaydı ve makinenin ağırlığı rayları kırdı. | Open Subtitles | كان وزن المحرك خمسة أطنان،فانكسرت القضبان تحت ثقل المحرك |
Puro bitince izmariti de küllerin yanına koydu ve çıkan ağırlığı içilmemiş sigaranın ağırlığından çıkardı. | Open Subtitles | عندما اِنتهى، قام بوضع موضع ماتبقى مع الرماد و قام بوزن ما كانَ هناك ثم طرح الرقم الناتج .. |
Her düşen kar ağırlığı artırıyor ve tek tek kar tânelerini birbirine sıkıştırıyor. | Open Subtitles | ووزن جميع طبقات الثلج المتراكمة هذه هو ما يبدأ بضغط رقاقات الثلج المنفردة معاً |
Birinini ağırlığı diğerinden ya daha az ya daha fazla ya da ağırlıkları eşit. | TED | أحد الحقائب هو الأكثر وزنًا أو الأقل وزنًا أو مساوٍ لوزن الآخر. |
Karşı ağırlığı kesin. | Open Subtitles | فالتقطعالأثقال.. لا تقطع الأثقال! |
Bu boyutlardaki bir yaratığın ağırlığı, günümüzde uçan en büyük böcekten en az 10 kat daha fazla olmalıydı. | Open Subtitles | حشرة بهذا الحجم لا بد أن تكون أثقل ب 10 مرات من أكبر حشرة تطير اليوم |
Peki, fiziksel değerlendirmelerin sonuncusu bu. Bu üsteki herkesten daha fazla ağırlığı ittin, çektin, kaldırdın, uzaylı teknolojisi olmadan. | Open Subtitles | هذا آخر تدريب بدني لك، لقد قمت برفع وإستخدام وزناً أكثر من أي شخص آخر هنا |