| adamlarımdan bir daha gitti, işler sürüncemede ve zaman geçiyor! | Open Subtitles | لقد فقدت رجل آخر من رجالي الوضع يتأزم والوقت يمر |
| Tek bir çarpışma gördüm, geri çekiliyorduk ayağımı benim adamlarımdan biri vurdu. | Open Subtitles | المعركة الوحيدة التي شهدتها، كنا نتراجع واُصيبت قدمي من قبل أحد رجالي |
| adamlarımdan ikisi dün Steve ile birlikte rutin bir satın alma-yakalama esnasında karşılaştılar. | Open Subtitles | أثنان من رجالي تقاطعوا مع عمل ستيف أثناء عملية أشتر وأعتقل الروتينية، بالامس |
| Burada iki haftadır kimse yok. Benim adamlarımdan biri değil. | Open Subtitles | ليس هناك أحد هنا منذ إسبوعين هذا ليس أحد رجالى |
| Peki, bakın ne diyeceğim ilacınızı alması için, adamlarımdan birini göndereceğim. | Open Subtitles | حسانا، ما رأيك بهذا سأجعل أحد رجالي يذهب لسيارتك ويحضر دوائك |
| adamlarımdan bazıları sadece su ve yiyecek için oraya gitti. | Open Subtitles | البعض من رجالي خرجوا من هناك بحثاً عن الماء والغذاء |
| Başkan, bu iş bitene kadar adamlarımdan biriyle kalmayı kabul etti. | Open Subtitles | وافق الرئيس على البقاء مع واحد من رجالي حتى ينتهي هذا. |
| Başkan, bu iş bitene kadar adamlarımdan biriyle kalmayı kabul etti. | Open Subtitles | وافق الرئيس على البقاء مع واحد من رجالي حتى ينتهي هذا. |
| Aynı yatağa girdiğim adam deli. En iyi adamlarımdan birini öldürdü. | Open Subtitles | أنا أتعامل مع أناس مجانين يا رجل لقد قتلوا أفضل رجالي |
| Ama ben izlerken adamlarımdan biri pencereden geçti ve o adamı iyi tanımama rağmen, onu tanımak benim için imkansızdı. | Open Subtitles | لكن احد رجالي مر بالنافذة بينما أنا أراقب وبرغم انني اعرف هذا الرجل جيدا كان من المستحيل بالنسبة لي ان أميزه |
| Sizi temin ederim adamlarımdan hiçbiri bir yılanı yada başka birşeyi çalmaz. | Open Subtitles | أؤكد لك بأن لا أحد من رجالي سيسرق أفعى مجلجلة أو اي شيء أخر |
| adamlarımdan bir tanesini vurursan, seninkilerden 10'unu öldürürüm! | Open Subtitles | إن أصبت واحداً من رجالي برصاصة فسأقتل عشرة من أتباعك |
| adamlarımdan hiçbiri böyle işlere bulaşmaz. | Open Subtitles | لن تجد أياً من رجالي يعبث مع هذا النوع من النسوة |
| Sana söyledim. adamlarımdan biri alyansını helaya düşürmüş. | Open Subtitles | لقد أخبرتك, احد رجالي أسقط خاتم زواجه عندما وضع يده في عضوه |
| adamlarımdan biri vuruldu. Size bunun cezasının ne olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أحد رجالي قد أصيب وأنا قد حذرتك من عاقبة هذا الشئ |
| Bundan sonra, ben ve adamlarımdan hiçbir şey beklemeyin. | Open Subtitles | من الأن لن تحصلي على أي مساعدة مني ومن رجالي |
| Bunu sadece ben, yargıç, ve adamlarımdan biri biliyordu. | Open Subtitles | فقط نفسي، القاضي وأحد رجالي عرفوا حول هذا. |
| Burada iki haftadır kimse yok. Benim adamlarımdan biri değil. | Open Subtitles | ليس هناك أحد هنا منذ إسبوعين هذا ليس أحد رجالى |
| Planımızı sabote edersin ve adamlarımdan birinin hayatını da tehlikeye atarsın. | Open Subtitles | . أنت ستخرب خطتنا و ستضع أحد حياة رجالى فى خطر |
| adamlarımdan bazılarına aynı şeyi yapabilmen için sebep yok. | Open Subtitles | الا يوجد لديك نفس السبب لتفعل هذا مع بعض من جماعتي |
| Yapılacak tek şey onlardan ya da adamlarımdan haber gelmesini beklemek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو ان نجلس و ننتظر الاجابة من او من رجالنا |
| - Hatta... adamlarımdan biri sana yardımcı olacak. | Open Subtitles | و حتى سأطلب بعض من رجاليّ أنّ يساعدوك هُنا. |
| Planın, adamlarımdan biriyle anlaşma zemini ayarlayıp taleplerin gerçekleşene kadar yüzüğü vermemek üzerineydi. | Open Subtitles | إقتضت خطتك بعقد إتفاق مع أحد أتباعي. لتفرضي مطالبكِ وتعيدي الخاتم بعد أن يتم تنفيذها. |
| Her neyse, en iyi adamlarımdan üçüne mal olan kişiyle tanışmak bir zevktir. | Open Subtitles | على أية حال، انة من دواعي السرور لمقابلة الرجل الذي كلفني ثلاثة من موظفيني الأفاضل نعم نوفمبر 64 |
| Evimin önünde bana hava atmaya kalktın ve adamlarımdan birine vurdun. | Open Subtitles | تريد عمل عرض هنا امام بيتي وتضرب اتباعي ؟ ما اسمك ؟ |