"affı" - Traduction Turc en Arabe

    • العفو
        
    • عفو
        
    • المغفرة
        
    • غفرانه
        
    • غفران
        
    Dante bilhassa kilisenin kendi ailesine yaptığı önlenemez iltimas ile günah affı gibi dini ayrıcalıkların alınıp satıldığı dinsel görevleri satmasını sevmiyordu. TED وكان يكره بشكل خاص المحسوبية المستشرية وممارسة السيمونية، وشراء وبيع التمييزات الدينية مثل العفو عن الخطيئة.
    Bu haydutlar affı haketmiyor. Open Subtitles الخارجون عن القانون هؤلاء لا يستحقون العفو
    affı geri çektiler sanıyordum. Open Subtitles لقد ظننت بأنّك قلت بأنّ التصويت على العفو قد فشل
    Çok tehlikeli ve affı olmayan bir oyun oynuyoruz. Open Subtitles نحنُ نلعب لعبة خطيرة جداً ولا يوجد فيها عفو
    Yarın kiliseye gitmeli ve Tanrı'nın affı için yalvarmalısın. Open Subtitles يجب أن تذهبِ إلى الأجتماع في البيت غداً وتطلبِ المغفرة من الرب
    Panikledim ve ona çok kötü, hatta affı olmayan bir şey yaptım. Open Subtitles فزعت وفعلت شيئًا مُروعاً به شيئًا لا يُمكن غفرانه حقاً
    Diyor ki yaptığın şeylerin affı olmayacak. Open Subtitles يقول "انظر لما فعلته" "لن يكون هناك غفران"
    Yeni başkanla birlikte, insanlar genel affı konuşmaya başladı. Open Subtitles مع مجئ الرئيس الجديد، يتحدث الناس عن العفو العام.
    Palmer affı imzalamış. Open Subtitles لأقد وقع بالمر العفو ، ستبدأ استجوابك قريبا فور وصله الى هنا
    Hem de bunları, Majesteleri'nin lütufkar affı çıkarıldıktan sonra yaptınız. Open Subtitles وأخيرا ، بالتشجيع لشن حرب ضده بعد العفو الكريم من قبل صاحب الجلالة
    Bu genel Saylon affı konusunda filonun içi hiç rahat etmedi. Open Subtitles الأسطول لم يتقبًل أمر العفو عن السيلونز بإرتياح أبداً
    İlk seçimlerde sürekli göçmen affı hakkında konuştum. Open Subtitles لقد تَكلّمتُ مع قسم العفو في الهجرة أثناء حملتِي الأساسيةِ.
    Kutsal Babamız henüz işlenmemiş günahların affı için beni yetkilendirdi. Open Subtitles لقد منحني البابا حق العفو عن الخطايا التي لم ترتكب بعد
    Bu affı ona gösterdikten sonra tüm mal varlığımızdan feragat ettiğimize dair onu bilgilendirme imtiyazına sahibim. Open Subtitles ، اللحظة التي جعلته فيها يرى هذا العفو ، كان لديّ حُظوة و كبيرة لإبلاغه بأنّ كل ما نملكه هو عُرضة للمصادرة‏
    - affı kabul etmesini sağlarsam imzalar mısın? Open Subtitles إن أجبرتها على قبول العفو فهل ستوقع عليه؟ بكل سرور
    affı kabul etmek bir korkağın seçimi değildir. Open Subtitles قبول العفو ذلك ليس خيار يتخذه الجبناء بل خيار الموت وفي كلتا الحالتين، الخيار يعود لي
    Onun yanıbaşındaydım ve günahlarımın affı için gözyaşları içindeydim. Open Subtitles لقد كنت قريبة جداً منه، وأني أجهش بالبكاء طالبة العفو عن ذنبوبي،
    "Vergi affı kararı." Open Subtitles اعلان عن عفو من الضرائب
    2013'te Kraliçe 2. Elizabeth ölümünün ardından Turing'e kraliyet affı bahşedip eşsiz başarılarını onurlandırdı. Open Subtitles في عام 2013، الملكة (إليزابيث الثانية) منحت (تورينج) بعد وفاته منشور عفو ملكي لم يسبق له مثيل، تكريماً لإنجازاته
    Assad'ın affı tatmin edici görünüyor. Open Subtitles عفو (أسد) يبدو مُرضياً
    Ve bu affı kazanmak adına, okullarımızı iyileştirmek sağlık hizmetlerimizi bütçelerinize daha uygun hale getirmek ve ülkemizi daha güvenli ve daha verimli yapmak için yorulmadan çalışacağım. Open Subtitles و سأعمل بلا كلل حتى أكون جديرًا بتلك المغفرة من خلال التركيز على جعل مدارسكم أفضل و الرعاية الصحية تصبح بأسعار معقولة
    Rakes'in o çocuğa yaptığı şeyin bir affı olamaz. Open Subtitles ما فعله لذلك الفتى... . هذا لا يُمكن غفرانه
    Cinayetin affı yoktur. Open Subtitles لا يوجد غفران لخطيئة القتل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus