O züppe, kendini beğenmiş Prens Ahmet'le sadece oynuyordun sen, değil mi? | Open Subtitles | ألم تكن تمزح مع هذا المبهرج الأمير أحمد المتغطرس.. أليس كذلك ؟ |
Arkadaşım Ahmet de yalnızdı ben de buraya onu ziyarete geldim. | Open Subtitles | صديقي أحمد كان وحده أيضا لذا فقد جئت إلى هنا لزيارته |
Çok isterdim; lakin revire düşüşünden evvel Ahmet'in beni görmesi iyi olmaz. | Open Subtitles | بكل سرور ولكن لا يمكن أن يراني أحمد قبل أن يكون بالعيادة |
Gelen haberler bu saldırının... Şeyh Ahmet Bin Talal'ın işi olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | المؤشرات الأولية توحي أنها من عمل الشيخ أحمد بن طلال |
Bana Şeyh Ahmet Bin Talal hakkında ne söyleyebilirsiniz? | Open Subtitles | إذا ما الذي تستطيع إخباري به عن الشيخ أحمد بن طلال |
Ahmet, ok ve yayın ustası. | Open Subtitles | من ناحيه أخرى فقد كان أحمد هو الأستاذ فى رماية القوس |
Zamanında yetişip Ahmet'in yaşam elmasıyla babalarının hayatını kurtardılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا فى الوقت المناسب لينقذوا أباهم بتفاحة الحياه التى مع أحمد |
Sihirli elmayı verdiği sırada kutsal kişi Ahmet'e ne dedi? | Open Subtitles | .. أى نصيحه أعطاها العراف المقدس إلى أحمد عندما سلمه التفاحه السحريه ؟ |
Eğer tek bir anneye bunun ne için olduğunu açıklayabilseydik, haberlerden gurur duyardı ama biz Ahmet'i bir kumarda kaybettik. | Open Subtitles | إذا أمكننا أن نوضّح فقط إلى أمّ ماذا ربحنا منها ؟ لأخبرناها لجعلها فخوره لكنّنا فقدنا أحمد في مُقامرة |
Bilirsiniz, bu konuyla Ahmet ilgileniyor. | Open Subtitles | أتعلمين ، أحمد يهتم بمثل هذه الأمور ماذا ؟ |
Ahmet'le Jerry, bu gece uçakla geliyor ben ABC ile her şeyi konuşana dek, sen onları oyalar mısın? | Open Subtitles | أحمد و جيري سيسافران الليلة سوف تؤخرهما حتي أستطيع تسوية الأمر مع ايه بي سي ؟ |
Ahmet, burada beraber yaptığımız işlerden gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أحمد ، أنا فخور جداً بالعمل الذي قمنا به معاً |
Bu görevimiz bay Ahmet Dasan için olağanüstü bir milyoner. | Open Subtitles | جنوب إفريقيا ستطرد ابن بائع الأسلحة اليوناني هذه مهتمنا من طرف أحمد داسان الملياردير |
Bu Ahmet Dasan'ın oğlu Kamal Dasan silah tüccarı Yunan milyarder. | Open Subtitles | هذا كمال داسان إبن أحمد داسان تاجر الأسلحة الملياردير |
Ahmet'in, ona ne kadar vermek istediği umrumda değil. | Open Subtitles | أنا لا أكترث كم أراد أحمد أن يعطيه إنه لا يستطيع الغناء |
Anson'ın Ahmet'in adını ortaya atarken korunduğunu bildiğinin farkına varmış olabilir misin? | Open Subtitles | هل خطر ببالك أن "انسن" يعرف الحماية حول "أحمد عندما أخبرك بإسمه؟ |
Kurum, Ahmet'i elindeki istihbaratı alana kadar korur. | Open Subtitles | الوكالة تحمي أحمد حتي يحصلو علي كل المعلومات |
Babası Ahmet'le gemi seyahatinde olacağız. | Open Subtitles | سأكون علي متن هذه الرحلة البحرية مع أبيه أحمد |
Şerif'e verici taktığımıza göre Mike ile Ahmet'i son kez zorlayabilirsiniz. | Open Subtitles | الأن وبعد أن وضعنا جهاز التعقب علي شريف انت ومايك عليكم بدفع أحمد الدفعة الأخيرة |
Ahmet Ahmet'in Axis Özel'ini dolu bir salona sunmak için Dubai'de bir show düzenledim. | TED | أنتجت في دبي عرضا قدم فيه احمد احمد عمله الجديد في قاعة مليئة بالحضور. |
Zakir Ahmet'in şimdiye kadar dava kaybetmediğini unuttun mu? | Open Subtitles | . لأني أُريد تَلْقينك درس إن الأطفال المتهورون مثلك . |
CIA, Ahmet'i umursamıyor. | Open Subtitles | حيث تقول السي اي ايه أنها لا تبالي بأحمد |
Diyelim mi, Ahmet'in bir balta yapması 3 saat ve onun sabını yapması da 4 saatini alıyor | TED | إستلزم آدم أربعة ساعات لعمل رمح وثلاثة ساعات لعمل بلطة . |
Ahmet'ini buz mu yoksa kum mu yuttu yoksa akrepler mi ısırdı? | Open Subtitles | ربما كان أحمدك قد إبتلعه الثلج أو الرمال أو عضّته العقارب ؟ |